nın kefaletinin kanuni şartları ihtiva etmemiş olması sebebiyle hükümsüz olduğu gerekçesi ile ... yönünden icra kefilliği ve kefaletin iptaline, sair itirazlarının husumet yokluğundan reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.’nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.Ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 72.maddesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
Noterliğinin 48748 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı bankanın ihtarnameye rağmen dava dışı şirkete kullandırılan krediler için müvekkilinden kredi tutarlarını talep ettiğini, banka tarafından müvekkiline icra takibi başlatılacağı yönünde tehdit gelmesi nedeniyle işbu davanın açıldığını, müvekkilinin kefaletinin bulunmadığından icra takibinin geçersiz olması gerektiği beyan edilerek, banka tarafından icra takibi başlatılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili bankanın Argıncık şubesi müşterilerinden Mimoza Mutfak Gıda Mad. Pazar.Temiz. Mad.San.Tic. Ltd....
Noterliğinin ... yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı bankanın ihtarnameye rağmen dava dışı şirkete kullandırılan krediler için müvekkilinden kredi tutarlarını talep ettiğini, banka tarafından müvekkiline icra takibi başlatılacağı yönünde tehdit gelmesi nedeniyle işbu davanın açıldığını, müvekkilinin kefaletinin bulunmadığından icra takibinin geçersiz olması gerektiği beyan edilerek, banka tarafından icra takibi başlatılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili bankanın ... şubesi müşterilerinden ... San.Tic. Ltd....
Noterliğinin 48748 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı bankanın ihtarnameye rağmen dava dışı şirkete kullandırılan krediler için müvekkilinden kredi tutarlarını talep ettiğini, banka tarafından müvekkiline icra takibi başlatılacağı yönünde tehdit gelmesi nedeniyle işbu davanın açıldığını, müvekkilinin kefaletinin bulunmadığından icra takibinin geçersiz olması gerektiği beyan edilerek, banka tarafından icra takibi başlatılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili bankanın Argıncık şubesi müşterilerinden Mimoza Mutfak Gıda Mad. Pazar.Temiz. Mad.San.Tic. Ltd....
İİK’nun 38.maddesi gereğince, icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu durumda, şikayetçi, icra kefilliğinin iptali isteminde bulunmuş ise de; bu hususun incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır....
Ne var ki, davacı tarafından dava açıldıktan sonra icra takibi kapsamında 13.10.2014 tarihinde 4.038,00 TL ve 14.10.2014 tarihinde 190,00 TL olmak üzere toplamda 4.228,00 TL tutarında yapmış olduğu ödemeye ilişkin istirdat talebi hakkında hüküm kurulmamış olması isabetli görülmemiştir. İcra İflas Kanunun m.72/6.fıkrası ile “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmü ve davacının dava dilekçesindeki talepleri ile yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının istirdat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/483 Esas, 2020/34 Karar sayılı 14/01/2020 Tarihli kararı ile; 1- Davacının davasının kısmen kabulü ile, -Davacının aleyhine yürütülen Alanya 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1140 Esas sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2- Davacının istirdat talebinin reddine, 3- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; mahkemenin menfi tespit kararına yönelik istinaf taleplerinin bulunmadığını, ancak istirdat taleplerinin reddine yönelik kararın doğru olmadığını, davaya konu icra takibindeki borcun tamamının ödenmediğini ve derdest olduğunu, bu nedenle İcra İflas Kanunun 72/7....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından icra takibine konu edilen senedin müvekkilinin içinde bulunduğu psikolojik zafiyetten yararlanılarak ikrah yolu ile davalı yanın kardeşi tarafından imzalattırıldığını, müvekkilinin davalıya tecavüze teşebbüs suçu ile yargılandığını ... 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/119 E, 2002/346 K sayılı kararı ile müessir fiilden ceza aldığını senetteki keşide tarihinde müvekkilinin tutuklu bulunduğunu, cezaevinden çıktıktan sonra da manik eksitasyon tanısı konularak tedavi gördüğünü senedin bedelsiz olduğunu ileri sürmüş ve senedin ikrah ve ehliyetsizlik nedeniyle geçersizliğinin...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2020/6426 Esas sayılı dosyasına borçlu olarak eklenmesine sebebiyet veren icra kefaletinin yasanın emredici hükümlerine aykırı olduğundan hükümsüz ve geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin icra dosyasında borçlu kaydının silinerek mal varlığı üzerinde bulunan bütün hacizlerin kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin icra kefaletini imzaladığı tarihte evli olduğunu, müvekkilinin eşi tarafından icra kefaletine, icra kefaletinden önce veya icra kefaleti sırasında herhangi bir rıza verilmediğini, bu sebeple icra kefaletinin geçersiz olduğundan, borçlu sıfatının kaldırılması istemiyle icra müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, bu talebi icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, 16.09.2021 tarihli icra müdürlüğü red kararının iptaline, müvekkilinin geçersiz icra kefaleti ile icra dosyasına borçlu olarak eklenmesine sebebiyet veren icra emrinin ve icra kefalet tutanağının iptaline karar...