WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; ödenmeyen kredi borcuna ilişkin davacıya kefil sıfatıyla başlatılan icra takibine karşı boçlu olmadığının tespitine ilişkin istirdat davası olduğu, davalı T.C....

Kararı, kanuni süresi içinde davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kötüniyet tazminatından yalnızca davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan kesintiler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün göz önünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tespit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ücretlerinden kesinti yapıldığını iddia etmektedir....

    - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı arasındaki genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefil davalı ile dava dışı diğer kefil aleyhine 5.İcra Müdürlüğünün 2014/6279 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, icra takibine davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle hakkındaki icra takibini durdurduğunu ileri sürerek , davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin TBK nun 583 ve devamı maddeleri gereğince kredi sözleşmesine kefalet ile ilgili şekil şartlarının eksik olması nedeniyle kefaletinin kesin hükümsüz olduğunu, kefalet sözleşmesindeki tarihin, kefalet miktarının, kefalet türünün, müvekkilinin eli ürünü olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      -KARAR- Davacılar vekili, müvekkillerinin bir zamanlar ortağı bulunduğu dava dışı ...... ile banka arasında akdedilen 18.08.2004 tarihli sözleşmenin kefilleri olup, bu sözleşmeden kaynaklanan hiç bir alacak borç ilişkisinin kalmadığını, müvekkillerinin ve diğer ortakların hissesinin devrinden sonra davalı banka ile adı geçen dava dışı şirket arasında 30.10.2007 tarihinde ikinci bir sözleşme imzalandığını bu sözleşmede müvekkillerinin kefaletinin bulunmadığını, davalının söz konusu 2. sözleşmeden doğan alacağı için müvekkilleri aleyhine icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini, icra takibine itiraz eden takip borçluları aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddedildiğini, bu dosya ile birleşen menfi tespit davasının kabul edildiğini, müvekkillerinin takip dayanağı sözleşmede imzaları olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

        davalı taraftan istirdadına, alacaklı olmadığı halde icra takibi yapan davalının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle İİK 72....

          ) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346)....

            Uslu'nun Karşı Oy Yazısı: İcra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle icra emri tebliği üzerine İİK.nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK.'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK.nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekir....

              Mahkemece, davanın aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki talebinden ibaret olduğu, bu sebeple davanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Mersin Aile Mahkemesi olduğuna dair karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, ipotek sözleşmesine konu taşınmazın aile konutu olduğunu, herhangi bir kefaletinin bulunmadığını, ipotek tesisi ve kefalet için eşinin rızasının alınmadığını, bu sebeple sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacı ile davalı arasında yapılan ipotek sözleşmesi ile dava dışı şirketin borçları, davalı banka lehine teminat altına alınmıştır. Davacı ile davalı banka arasında sözleşme ilişkisi bulunması ve sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesine göre görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asıl ve birleşen dosya davacıları vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl dava sözleşme ilişkisi nedeni ile verilip icra takibine konu edilen bono ve çek nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdat istemine, birleşen dava ise eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.04.2021 tarihli 2020/124 E. 2021/332 K. sayılı kararı gösterildiğini, ancak takip dayanağı iş bu kararın menfi tespit ve istirdat kararı olduğundan Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünce gönderilen icra emrinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, takip dayanağı ilamın menfi tespit hükmü içerdiğini, karar kesinleşmeden icra takibine konu edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca davalı alacaklı aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2014/15258 E. sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 21.399,14 TL takip çıkışlı icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından anılı takibe dayanak 20.08.2014 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çeke ilişkin, müvekkiline borçlu olmadığının tespiti ve bu takip nedeniyle taraflarına ödenen 17.362,84 TL'nin iadesi talepli dava ikame edildiğini, İzmir 5....

                  UYAP Entegrasyonu