Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/5990 esas sayılı dosyasına dayanak ilamda davacının vekille temsil edildiğini ancak icra emrinin sadece davacı asile tebliğe çıkarıldığını ve davacının 18 yaşından küçük oğluna tebliğ edildiğini, tebligatın bu nedenlerle usulsüz olduğunu, ayrıca takip talebi ve icra emrinin dayanak ilama aykırı olduğunu, ilamda hükmedilen bedelin davalıdan tahsiline dair bir hüküm bulunmadığını, davalının hükme göre talepte bulunmadığını belirterek icra takip işlemi ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03/04/2015 gün ve 2014/628 E. - 2015/345 K. sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davaya dayanak olan ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/4663 Esas sayılı icra dosyası içinde ödeme emrinin borçluya tebliğine dair belgeye ve bilgiye rastlanılmadığından, ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğine ilişkin belgenin aslının veya fotokopisinin temin edilerek dava dosyasına eklenmesi, bulunamaması halinde ödeme emrinin tebliğ tarihinin tespit edilerek bu hususta tanzim edilecek tutanağın mahkeme dosyasına eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 11.03.2014 gün ve 2013/306-2014/111 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dosyanın incelenmesinde; itirazın iptali davasına konu Malatya 7. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7934 Esas sayılı icra takip dosyasının veya icra takip talebi ile ödeme emrinin dava dosyası içerisinde bulunmadığı anlaşılmış olmakla, icra takip dosyasının veya icra takip talebi ile ödeme emrinin temin edildikten sonra davalının temyiz itirazları incelenmek üzere tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik hususun tamamlanması için dava dosyasının mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye emrinin ve icra takibinin iptali Uyuşmazlık, tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde icra memurunun işleminin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda kararın temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda asıl borçlular aleyhine yapılan takip kesinleştikten sonra davacı icra kefiline icra emri gönderildiği anlaşıldığından davacının bu iddiaya dayalı olarak icra emrinin iptali isteminin yasal dayanağı bulunmayıp ödeme yönünden belirlenen 10 günlük sürenin uygulanması olanaklı değildir. Diğer taraftan icra emrinin bila tarihli olması geçersizliği ve iptali sonucunu doğurmayıp bu husus esasa etkili noksanlık vasfında değildir. İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti de takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İİK'nun 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgeler arasında sayılmış olan icra kefaleti, bu maddenin son fıkrasına göre müteselsil kefalet hükmündedir....

        DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Karasu İcra Müdürlüğünün 2019/509 esas sayılı icra dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Kamulaştırma Kanunun geçici 13.maddesi gereğince idare tarafından geri ödemeye dair ilgilisine yazı tebliğ edilmesi gerekeceği, T3 tarafından borçluya ödemeye ilişkin yazı tebliğ edilmediği, borçlunun icra takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, İİK'nın 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, davacının ve davalının kötü niyetli olduğuna dair mahkemede kanaat oluşmadığı gerekçesiyle takip tarihinden önceki faiz alacağı yönünden takibin iptaline, icra emrinin iptali talebinin reddine, davacı ve davalının kötüniyet tazminatı ile cezalandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

        Davalı vekili, takip dosyasında müvekkiline çıkartılan ödeme emrinin İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini, yeniden ödeme emri çıkarılması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiş, esas yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre davacı tarafça, borçlu davalıya tebliğ edilen ödeme emrinin borç miktarının TL olarak açıkça gösterilmemiş olması sebebiyle iptaline karar verildiğini yeniden usulüne uygun düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş ödeme emrinin olmaması nedeniyle davacının itirazın iptali davası açma yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Somut olayda; dava konusu icra takibine yönelik olarak ödeme emrinin 26/06/2020 tarihinde borçlu davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin 30/06/2020 tarihinde yaptığı itiraz üzerine icra takibinin durduğu, davanın ise ödeme emrinin tebliğinden önce 04/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Böylelikle dava tarihinde yetkili ... Müdürlüğü tarafından çıkarılmış ve itiraz edilmiş ödeme emri olmadığından, açılan davada itirazın iptali davasının dava şartı bulunmadığından, davanın usulden reddine, davacının icra takibini kötü niyetle yaptığı davalı tarafça ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

            Öte yandan, İİK'nun 17. maddesinde " Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. "denilmiştir. Somut olayda borçlu taraf, başvurusunda asıl alacağın borçlunun miras payına göre düzeltilmesini, buna bağlı olarak asıl alacağa işlemiş faizin ve ilam vekalet ücreti ile işlemiş faizinin de fazla istenen miktarlarının tespitine, tespit edilen fazlalıkların iptaline karar verilmesini talep etmişken Mahkemece, talep aşılarak, HMK'nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde "...21.05.2014 tarihli icra emrinin iptaline...” karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek şikayete konu icra emrinde fazla talep edildiği belirlenen miktarlar yönünden icra emrinin İİK'nun 17. maddesi gereğince düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde icra emrinin tümden iptali doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

              düzenlenen icra emrinin iptaline" şeklinde karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu