İddia edilen rehin hakkına da itiraz ediyoruz. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle icra takibine, takip yoluna, rehin hakkına, asıl alacağa ve tüm ferilerine, işlemiş faize itiraz ediyor ve icra takibinin durdurulmasına" şeklinde itiraz etmiştir. İtiraz üzerine icra dairesinde 27/03/2018 tarihli kararla düzenlenen icra emrinin mahkeme ilamına dayalı olduğu, ilama dayalı itirazların dairelerinde değerlendirilemeyeceğinden itiraz konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir. 16. Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilamsız takip düşer. Fakat bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Yani alacaklı, alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde bir alacak davası açabilir. Ancak, alacaklı böyle bir dava sonucunda alacağı ilam ile eski ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyemez; yalnız ilamlı icra takibi yapabilir. 17. Bir yıl içinde itirazın iptali davası açılması ile derdest olan ve itiraz ile durmuş bulunan icra takibi iptal edilmiş olmaz; bilâkis, takip durmakta devam eder. Davayı kazanan alacaklı, mahkemeden alacağı ilâm ile itiraz üzerine durmuş olan ilamsız takibe devam edilmesini isteyebilir. Dava devam ettiği sürece, bir yıllık haciz isteme süresi işlemez (Kuru, s. 255). 18....
İcra Müdürlüğünün 2013/15155 esas sayılı dosyasının tetkikinden; ödeme emrinin borçluya 04/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 12/07/2013 tarihli dilekçesiyle borca itirazda bulunduğunun anlaşıldığı, yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra borçlu tarafından itiraz yapılmış olduğu, davacının dava açtmakta hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davaya konu icra takip dosyasındaki ödeme emrine itirazın süresinde yapılmamış olması nedeniyle dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce 03.04.2017 tarihli geri çevirme kararında dosyadaki borca itiraz dilekçesinin UYAP'a giriş tarihini gösteren evrakların dosya içerisine konulması istenmiştir....
Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin ...'ın öldüğünü bildiren muhtar beyanı ile iade edildiğini, borçlunun takipten önce öldüğü, alacaklı tarafından mirasçılarına karşı gidilmesi için ödeme emrinin tebliğinin istenildiğini, ödeme emrinin mirasçılara tebliğ edildiğini, mirasçılar tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı ..., ..., ..., ... ve ... ayrı ayrı sundukları fakat içerik olarak aynı cevap dilekçelerinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibe ilişkin itirazlarını sunduklarını, icra takibinin muris ... öldükten sonra başlatılmasının davacının kötü niyetli olmasından kaynaklandığını, davacının dava dilekçesinde hukuki bir delil sunmadığını, sadece alacaklı olduğunu beyan ettiğini, ......
İcra Müdürlüğünün 2020/7769 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 28/09/2020 tarihinde iade edilmesi sonrasında borçluya ödeme emrinin ve dayanak belgenin tebliği için yeniden tebligat çıkarılmadığı, borçlu tarafından 12/10/2020 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı tarafça, takip dayanağı belgenin yanlış değerlendirildiği ileri sürülmüş ise de; alacaklı vekili icra dosyasına sunduğu dilekçede, belirtilen vekaletnameyi ispat vasıtası olarak sunduklarını açıkça belirtmiş, kaldı ki cevap dilekçesinde de takipte herhangi bir belgeye dayanılmadığını ifade etmiş olduğundan, ileri sürülen bu husus yerinde değildir. Mahkemece, icra emrinin iptal edilme sebepleri kararda açıklanmış olup, hükmün, infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olduğu iddiası da yerinde değildir. Takip başlatılırken vekaletname sunulmamış olması da sonradan tamamlanabilir eksiklik olduğundan bu husus da takibin iptalini gerektirmez....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/07/2019 tarih ve 2019/355 E sayılı dosyasında ödemeden men kararı olduğunu, karşı tarafa ödeme yapılamamasında kusurları bulunmadığından çek tazminatı ve çek komisyonu kalemlerine itiraz ettiklerini, ödeme emrinde icra müdürlüğü hesap numarasının bulunmadığını, ayrıca kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinin üst kısmında il yada ilçe bilgisinin yazılı olmadığını, belgeyi imzalayan icra görevlisinin isminin yazılmadığını, belirterek yetki itirazının kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ; "... İİK'nun 60/2. maddesi çerçevesinde, icra dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmesi zorunlu olup, sonradan tamamlanarak bu eksikliğin giderilmesi mümkün değildir....
Vekili icra emrinin tebliğ edildiği 07.05.2018 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde 14.05.2018 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptaline olmadığı takdirde icra emrinin iptaline/icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece verilen ilk karar ile ;davacının icra emrindeki işlemiş temerrüt faizine ve BSMV'ye itirazının kısmen kabulü ile, Adana 13. İcra Dairesinin 2018/4259 esas sayılı takip dosyasında düzenlenen icra emrindeki temerrüt faizinin 391.660,61 TL, BSMV’nin 20.372,14 TL olarak düzeltilmesine, diğer kısımların aynen korunmasına, Davacının takibin iptali ,icra emrinin iptali ve sair itirazlarının reddine, karar verilmesi üzerine taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizce ipotekli taşınmaz malikinin ek takip talebi ile takibe dahil edilmesi gerektiğinden ve alacaklı vekiline bu hususta süre verilmesi gerektiğinden bahisle HMK....
Bu halde itiraz, itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihte değil, posta ile gönderilen itiraz dilekçesinin icra dairesine geldiğinin icra tutanağına işlendiği tarihte yapılmış sayılır. (Yargıtay 12. HD., 15/02/2018 tarih, 2016/26534E., 2018/1367K.) Somut olayda, borçluya örnek 7 no lu ödeme emrinin 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu borca itiraz dilekçesinde her ne kadar 01/11/2021 tarihini yazmış ise de, adi posta ile gelen itiraz dilekçesinin 03/11/2021 tarihinde icra dosyasına ulaştığı görülmektedir. İşbu tespitlerin icra memurunca da 03/11/2021 tarihinde yapıldığı ve takibin durdurulmadığı dosya kapsamıyla sabittir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için İİK'nın 61/1, 62/1 ve 66/1 maddeleri uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmuş olması şarttır....
İcra müdürlüğünün 2012/26667 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, borççulardan aliye ödeme emrinin 04/01/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden 20/12/2012 tarihinde usulsüz bir itiraz dilekçesi sunduğunu, bu dilekçenin itiraz dilekçesi mahiyetinde olmadığını, itiraz etmek isteyen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dosyasına itirazını bildirmeye mecbur olduğunu, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itiraz sonuç doğurmayacağını, icra müdürlüğünün kararına dayanak olan yargıtay kararlarının müdürlüğe sunmuş olduğu taleple bir ilgisinin olmadığını, eğer itiraz geçerli bir itiraz olsaydı müdürlükçe yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkartılamayacağını, 2012 açılmış bir takibin 9 yıl sonra haksız olarak durdurulamayacağını, ayrıca itiraz dilekçesi üzerindeki kaşe de imzada mevcut bulunmadığını, tarihin net olarak anlaşılamadığını belirterek, müdürlüğün 05/08/2021 tarihli kararının kaldırılmasını ve takibin...