.150/ı maddesinin son cümlesinde, ihtarnamenin ipotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişiye gönderilmesi halinde yine 68/b maddesi hükmüne göre tebligatın çıkartılmasının yeterli saydığını, ayrıca tebliğin yapılması şartının aramadığını, icra dosyasında; ihtarnamenin, asıl borçlu ve diğer ilgililere İİK.150/ı ve 68/b maddeleri uyarınca tebliğ edildiğini, bu ihtarnameye 8 gün içinde herhangi bir itiraz olmadığını, alacağın kesinleştiği ve muaccel hale geldiğini, icra emrinin, asıl borçluya tebliğ edildikten sonra da, asıl borçlu tarafından borca ilişkin bir itirazda bulunulmadığını, davacı malikinin, ancak borcun ödendiği iddiası ile icra emrinin tebliğinden sonra itiraz edebileceğini, ancak dosya kapsamına bakıldığında, takibe konu alacağın kesinleştiğinin, muaccel hale geldiğinin ve ödenmediğinin açık olduğunu, hal böyle olunca icra emrinin kendisine tebliğinden sonra; ipotekli taşınmazın maliki davacının, itiraza konu edebileceği bir hususun bulunmadığından icra emrinin iptalinde de hukuki...
Celp ve tetkik edilen------- ------ sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğin üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, davalı aleyhine ------- dosyası ile 55.603,72 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği ve davalı tarafından davadan önce icra takibine konu edilen 54.472,34 TLlik kısmının davacıya ödendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davacının -------sayılı dosyasında icra vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....
a 30.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ... vekili tarafından icra dosyasına borca itiraz dilekçesinin 21.01.2023 tarihinde sunulduğu, İİK'nın 62/1 maddesinde "itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmünün mevcut olduğu, bu süre içinde itiraz etmeyen taraf açısından takibin kesinleşeceği, somut olayda da davalı ... tarafından 7 günlük itiraz süresi dolduktan sonra yapılan itirazın takibi durduramayacağı anlaşılmakla, açılan itirazın iptali davasında davacı bakımından hukuki yarar mevcut olmadığı kanaatine varılarak davanın, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava davacının itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir....
Her ne kadar süresinde ödeme emrinin iptali istenmemiş ise de takip talebine aykırı ödeme emrinin iptalinin her zaman mümkün olduğu somut olayda usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davacının itirazı iptali davası açmakta hukuki menfaatinin olmadığı bu itibarla bu gerekçeyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün .../... sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve davalının itirazı üzerine duran takibin devamına karar verilmesi için davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de; dava dayanağı olan ilamsız icra takibinde davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı ve İzmir BAM 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 03.06.2021 tarih, .../... Esas .../......
K. sayılı kararının takibe konulduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince ilamlarda zamanaşımı süresinin 10 yıl olup, karar tarihinden bu yana 22 yıl geçtiğini, öncelikle zamanaşımı yönünden itiraz ettiklerini, ayrıca söz konusu icra takibinde ilama aykırılık bulunduğunu, takibe dayanak ilamda "yapılan binanın kal'ine ..." şeklinde hüküm kurulmasına rağmen icra emrinde taşınmazın tahliyesinin talep edildiği, bu şekilde icra emrinin düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek takibin tedbiren durdurulmasına, icra emrine itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;"Davanın kısmen Kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/150412 Esas sayılı sayılı takip dosyasında 01/07/2020 tarihli icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine, Davacının zamanaşımı itirazının reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/519 E. 2019/525 K. sayılı dosyasında işbu icra emrinin iptaline karar verildiğini, davalı alacaklı tarafından mahkeme kararına itiraz edilerek dosyanın istinaf edildiğini ve istinaf incelemesinde olduğunu ve kesinleşmediğini, devamında davalı alacaklı tarafından tekrar hesap kat ihtarnamesi gönderilerek aynı icra dosyası üzerinde 6 örnek icra emrinin yeniden gönderildiğini, kesinleşme olmadan yapılan bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasına konu kat ihtarnamesine itiraz edildiğini ve kesinleşmediğini ve icra mahkemesine süresinde başvuru yaptıklarını, borçlu şirketin davalı alacaklıya belirtildiği kadar borcu bulunmadığını, borç miktarının tespiti için tarafların ticari belge ve ilgili tüm evraklarının incelenmesi gerektiğini, icra takibinde gösterilen faiz oranları ve işlemiş faizler çok yüksek olduğunu, müvekkili tarafından hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesi ve banka alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması sebebi...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 E. sayılı dosyasıyla öncelikle takibin iptali, takip iptal edilmeyecek ise usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, verilen karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, borçlu vekili sıfatıyla dosyadaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz içermediği gerekçesiyle reddedildiğini, talepleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek şikayetinin kabulüne, 12.01.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
talep olunan % 36 oranındaki faize itiraz ettiğini belirterek, takibin/ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....