İcra müdürlüğünün 2017/3534 E sayılı icra emrine karşı davacı şirket tarafından ilama uygun olarak ödeme yapıldığının kabulü ile bakiye talepler açısından iptali gerektiğini belirterek icra takibinin durdurulmasına icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketinin sigorta kapsamında teminat limiti kadar ödemede bulunduğunu, bu bakımdan davalının huzurdaki davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, söz konusu icra takibine dayalı icra emrinin mahkemenin 2017/101E. ve 2018/183K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu sebeple, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, hali hazırda iptal edilmiş bir icra emrinin yeniden iptal edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 27/02/2020 gün 2017/142 E. 2020/356 K sayılı kararla; "Şikayetin Kısmen KABULÜ ile; İstanbul 24....
Ancak icra emrinde davacı talep edilen tüm alacaklardan sorumlu olarak gösterilmiş ve talep edilen tüm alacak miktarı davacıdan da talep edilmiştir. Bu hali ile icra dayanak ilama aykırı olup bu aykırılık icra emrinin düzeltilmesi ile giderilebilecek bir aykırılık olduğundan icra emrinin iptalini gerektirmez. O halde mahkemece; davacının sorumlu olduğu miktarlar gösterilmek sureti ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Alacaklı bankanın temyizi üzerine Dairemizin 2018/4170-9602 sayılı ilamı ile "İlamda borçlu ... aleyhine sadece 49.445,00 TL alacak miktarına hükmedilmişken, icra emrinde 680.548,62 TL talep edilmesi ilama aykırı olup, mahkemece, anılan borçlu yönünden icra emrinin 49.445,00 TL'yi aşan miktarı iptal edilerek icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, birleşen dosya şikayetçisi olan borçlu ... yönünden de icra emrinin 680.548,62 TL asıl alacak yönünden iptaline hükmolunmasının isabetsiz olduğu belirtilerek alacaklı bankanın temyiz taleplerinin kısmen kabulü ile ilamın bozulmasına karar verilmiştir. 1-Alacaklı bankanın karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde; Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK' nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK'nun 366. ve HUMK'nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE), 2-...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/286 E. 2021/450 K. DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi(İcra) KARAR : Alanya 1....
İcra Müdürlüğünün 2014/8137 esas) sayılı dosyasıyla müvekkili T1 ve ölü babası Abbas Kahyaoğlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takibi 15/01/2018 tarihinde öğrendiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin Abbas Kahyaoğlu'na tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebligat tarihinde babasıyla birlikte oturmadığını, evli olan müvekkilinin Mersin ilinde yaşadığını, bu nedenle Tebligat Kanunu'nun 16....
İcra Müdürlüğünün 2018/4789 Esas sayılı takip dosyasından düzenlenen icra emrinin ilama aykırılık nedeniyle borçlu T1 hakkında İPTALİNE, " karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 01/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, davacıya TK 21/2.maddeye göre mernis adresine ödeme emrinin tebliğ edildiği, ilk derece mahkemesince taraflar arasında düzenlenen elektrik abone sözleşmesinde belirtilen adres ile tebligat yapılan adresin aynı olmadığı, sözleşmede belirtilen borçlunun bilinen son adresine hiç tebligat çıkartılmadığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı şirket tarafından, 2 adet bonoya dayanarak keşideci borçlu aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun kendisine 21/05/2014 tarihinde yapılan örnek 10 nolu ödeme emrine karşı 14/11/2014 tarihinde, icra mahkemesine vermiş olduğu dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin muttali tarihi olan 14/11/2014 tarihi olarak düzeltilmesi ile borca ve faize itirazının kabulüne, bütün icra işlemleri ile ödeme emrinin iptali ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/482 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlanıldığını, takip dosyasından yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve buna bağlı olarak takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olduğundan huzurdaki davayı açtıklarını, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ tarihinden ödeme emrinin öğrenildiği tarih olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, takibe ihtiyati hacizle başlanmış olup ihtiyati hacze yönelik yapılan işlemlerin zaman aşımı süresini kesmediğini, icra takibinde yer alan ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan ve takibe karşı şikayet ve itiraz süreleri henüz dolmamış olduğundan alacaklının yapmış olduğu bütün işlemlerin yalnızca ihtiyati hacze yönelik işlemler olarak kaldığını, davaya konu icra takibi kesinleşmemiş olduğundan alacaklı tarafın hiçbir icra takip işlemi gerçekleştiremediğini, davanın kabulü ile ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve tebliğ tarihinin 08/02/2021 tarihi...
İcra Dairesinin 2012/9513 sayılı icra dosyasında şikayetçiler aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 17.12.2012 tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkillerinin 24.12.2012 tarihinde icra takibine itiraz ettiklerini, ancak İcra Dairesinin itirazın süresinde olmadığını belirterek itirazı reddettiğini, ret kararının kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İcra Dairesinin 24.12.2012 tarihli ve 23.01.2013 tarihli ret kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan (alacaklı) vekili icra takibine konu alacağın infaz edildiğini, dolayısıyla bahsi geçen icra takibine dayanılarak talepte bulunulmasının hukuken mümkün olmadığını, şikayetçilerin (borçluların) genel mahkemelerde dava açmalarının gerektiğini, menfaat şartı yokluğundan eldeki istemin reddinin doğru olacağını savunmuştur. Mahkemece şikayetçiler (borçlular) hakkında Edirne 1....