Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava ve istinaf dilekçesinde, 16/01/2015 tarihli takip çıkış tarihine kadar asıl alacaklara işlemiş faiz miktarının matraha ilave edilerek icra emrinin düzeltilmesi gerekirken, 09/12/2019 tarihine kadar işlemiş faizin matraha ilave edilerek 136.123,90 TL takip çıkışlı yeni bir icra emrinin düzenlenmesinin İİK'nın 40. maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirtmiş ise de, İİK'nın 40. maddesi gereğince, bir ilamın nakzı icra muameleleri olduğu yerde durduracağından, alacaklının, takibine dayanak yaptığı ilamın bozulması üzerine icra muameleleri olduğu yerde durur. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen kararla alacaklının duran takibine devam etmesi ve ilamdan kaynaklanan fark alacakları için yeni bir icra emri veya muhtıra gönderilmesi suretiyle bu alacakların tahsili mümkündür. Dolayısıyla, takibin dayanağı ilamın Yargıtayca bozulmasından sonra verilen karardan sonra alacaklı tarafça yeni bir icra emri göndermesinde ilgili maddeye aykırılık yoktur....

Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda, icra emrinin düzeltilmesi yerine takibin tümüyle iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüşse de, mahkemece, icra emrinde iki borçlunun bulunduğu ve şikayetçi borçlu sigorta şirketinin maddi tazminat alacağı miktarından poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu nazara alınarak, sadece sigorta şirketi yönünden icra emrinin düzeltilmesi ile yetinilmesi, davacı borçlunun müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu maddi tazminat vekalet ücreti, yargılama gideri ve poliçe limiti ile sorumlu olduğu miktarı da kapsayacak şekilde icra emrinin tümden iptaline karar verilmemesi yerindedir. Davacı vekili istinaf başvurusunda, faiz miktarına ilişkin şikayetlerinin incelenmediğini belirtmişse de, dava dilekçesinin sonuç bölümünde icra emrinin ve icra takibinin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, faiz miktarının düzeltilmesine ilişkin bir talebin mevcut olmadığı anlaşılmıştır....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 2010/3679 esas sayılı dosya ile ilamlı icra takibine geçildiğini, müvekkili asile icra emrinin gönderildiğini, söz konusu ilamda vekil olarak görev yapmış olmasına rağmen, tarafına vekil olarak herhangi bir tebligat gönderilmediğini, icra emri tebligatının vekile yapılmasının gerektiğini ileri sürerek icra emrinin müvekkiline tebliğ işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2014/7882 sayılı dosyası ile 01.03.2013 tarihli bireysel kredi sözleşmesine dayanarak icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 25.12.2014 tarihinde borca itiraz edildiği ve ayrıca icra hukuk mahkemesine başvuruda bulunduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/985 E. - 2015/17 K. sayılı ve 07.01.2015 tarihli kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davacının bu arada itirazın iptali talebi ile 26.01.2015 tarihinde eldeki davayı açtığı, ancak icra hukuk mahkemesince ödeme emrinin iptaline ilişkin kararından sonra dava tarihine kadar davalıya yeni bir ödeme emrinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte ilama aykırılık nedeniyle icra emrinin iptali şikayetine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/10388 Esas sayılı dosyasında 19.10.2020 tarihinde itirazın gerçekleştirildiğini ve 20.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği iddiasında bulunduğu ve icra takibine gecikmiş itiraz davası açmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davacı vekili tarafından 19.10.2020 tarihinde dosyaya vekaletname sunulduğu, davacı çalışanı tarafından 20/10/2020 tarihinde ödeme emrinin elden tebliğ alındığını söyleyerek davanın reddini istemiştir....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 17/1. maddesinde; "Şikayet, icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde şikayete konu takip tarihi olan 18.12.2014 tarihi itibari ile icra emrinde talep edilebilecek asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının 39.427,23TL olacağı belirlenmiştir. Mahkemece de benimsenen bu rapor kapsamında borçlunun icra emrinde talep edilen ilam vekalet ücreti ile yargılama giderine ilişkin bir itirazının olmadığı da dikkate alınarak asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamı olan 39.427,23 TL üzerinden icra emrinin düzeltilmesi gerekirken şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/2761 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağının Adana 4. İş Mahkemesinin 07.02.2019 tarih ve 2017/971 esas 2019/130 karar sayılı dosyası olduğunu, icra dosyasında 13.02.2019 tarihinde T1 11/02/2019 tarihli icra emrinin tebliğ edildiğini, bu icra emrindeki alacak kalemlerinin hatalı olması nedeniyle şikayet yoluna başvurduklarını, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/106 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, netice itibariyle 11.02.2019 tarihli T1 gönderilen 1.ödeme emrinin geçerliliğini sürdürmekte olduğunu, 11.02.2019 tarihli 1.ödeme emrine karşı şikayet yoluna T1 başvurulması sonrasında ilgili mahkemece, icra dosyasında işlem yapılmamasına yönelik tedbir talebinin reddedilmesi nedeniyle Adana 3....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davaya konu ödeme/icra emrinin iptalinin talep edildiğini, ilamlı icra takibinin ilama uygun olarak yapılması hususu kamu düzenine ilişkin olup, takip talebi ve icra emrinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, faizin fahişçe ilama aykırı olarak talep edilmesinden dolayı davalı-takip alacaklısının davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davanın tüm aşamalarında ödeme emrinin yahut takip talebinin ya da icra takibinin iptali talep edilmişken mahkemece icra emrinin düzeltilmesi suretiyle kısmen kabul kısmen ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir takım taleplerin kabulü, bir takım taleplerin reddi hükmü ile maktu niteliğe haiz davanın kabul/ret oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesine ve davanın açılmasına sebebiyet vermesi sebebiyle 3.506,58 TL fazla faiz talep eden davalı tarafa 1.700,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla...

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/26 Esas, 2021/57 Karar sayılı, 22/01/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Şikayetin KISMEN KABULÜNE, davacının tahliye emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜNE; İstanbul 10....

        UYAP Entegrasyonu