Davalı borçlu 09.02.2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, alacaklının dosyaya ibraz etmediği dayanak belge suretlerinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından atıldığı iddia olunan imza asılları görülemediğinden, belge asılları taraflarına tebliğ edildikten sonraki hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kabul etmediklerini, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle ödeme emrine, alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri ekinde hiçbir dayanak belge olmadığından takibe bu yönüyle de itiraz ettiklerini, dayanak belge aslı kasaya alındığı zamana kadar da imza ve diğer itiraz haklarını saklı tuttuklarını bildirerek itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte usulsüz tebligat ve borca itiraz şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ... İcra Dairesi'nin 2021/77897 Esas sayılı dosyasında davacıya ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 tarihi olarak tarihi olduğunun tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İlk derece Mahkemesi 24/12/2020 tarih, 2020/367 esas ve 2020/533 karar sayılı kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin 22/06/2020 tarihinde bila ikmal iade olduğu, borçlu vekilinin icra dosyasına itiraz dilekçesi sunduğu, itiraz dilekçesi içeriğinde sürelerden feragate ilişkin beyan olmadığı, icra dosyası kapsamında ödeme emrinin hiç tebliğ edilmediği hususunun ihtilafsız olduğu, öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunması gerektiği, ancak böyle bir durumda Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresinin de bu tarihten başlayacağı, eldeki takipte, borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı olmadığı, bu durumda borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine ve itiraz süresi işlemeye başlamadığına göre, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, kesinleşmemiş takip...
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar aleyhine başlatılan takibe itiraz edildiği ve bunun üzerine itirazın iptali davası açıldığı açılan davanın yargılama aşamasında icra emri düzenlendiği, davacı yanca yapılan icra takibine davalıların itiraz edilmeyerek mal beyanında bulundukları ve bu şekilde icra takibinin kesinleştiği, davacı vekilinin İcra ve İflas Kanunu'nun 156/4. maddesine göre bir yıl içinde dava açmayarak iflas isteme hakkını yitirdiği gerekçesiyle, zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı yanın talebi İcra ve İflas Kanunu’nun 177. maddesinin dördüncü bendinde ifadesini bulan, ilama bağlı borcun icra emri tebliğine rağmen ödenmemesi hukuki sebebine dayalı olarak davalıların iflasına karar verilmesidir. Bu iflas türünde ödememe vakıası devam ettiği müddetçe iflas davası açılabilir ve iflas yolu ile takibe ilişkin dava süresinin uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır....
Daha önce takibe konu edilen ve mahkemece takibin devamına karar verilen alacak kalemleri yönünden takibe devam edilebilmesi için ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur. Ancak itirazın iptali kararında ilk defa hüküm altına alınan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4- 5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerekir…” ifadeleri yer almaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2130 esas sayılı dosyası kapsamında davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde iade edildiğini, ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen davacının takipten e-devlet sorgulaması ile haberdar olduğunu ve 04/05/2021 tarihinde takibe itiraz ettiğini, davacının itirazı öncesi davalının 28/04/2021 tarihli talebi üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünce 05/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edilmesinin sonuç doğurmayacağına ve 31/05/2021 tarihinde ise takibin kesinleştirilmesine karar verildiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın itirazdan sonra ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde geçerli kabul edildiğini, bu nedenle davacının itirazının da geçerli olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 05/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli kararlarının ve davacının icra takibine itirazı sonrasında yapılan tüm takip işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına...
Takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK.nun 71. maddesi uyarınca icra mahkemesine yapılması gerekir ise de bunun için kesinleşmiş bir takip olması gerekir. Somut olayda mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin öğrenme tarihi 31.03.2014 tarihi olarak tespit ediliğine göre kesinleşmiş bir takip söz konusu değildir. Bu nedenle İİK.nun 71.maddesinin olayda uygulama yeri yoktur. Borçlu tarafından ileri sürülen takibe konu kira alacağının zamanaşımına uğradığına ilişkin itiraz, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olup, anılan devreye ilişkin zamanaşımı itirazının, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....
İİK m.155 hükümüne göre, iflas yoluyla adi takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren borç ve takip giderlerinin yedi gün içinde ödeme emrini gönderen icra dairesindeki hesaba yatırılması, bu süre içinde borcun olmadığına veya iflasa tabi şahıslarından olunmadığına dair bir itiraz var ise icra dairesine bildirilmesi, aynı süre içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının ticaret mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği açıktır. Ne var ki ödeme emrine itiraz edilmediği, bu şekilde iflasa mahsus ödeme emri ve takip içeriği dikkate alındığında "ilama dayalı olarak iflaslı takibe geçildiği", takibin dayanağının ise ... 3.ATM'nin ...E. ...K.sayılı ilamı olduğu, takibe şeklen itiraz edilmediği tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dikkate alındığında ve öncelikle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Esasen hukuki yarar dava şartı olmakla HMK m.115/f.1 hükmü uyarınca davanın her aşamasında araştırılabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2019/1268 ESAS - 2019/1258 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Mahkemece, borçlunun takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Karara esas alınan ve icra takibine dayanak yapılan 01.07.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 30.06.2015 tarihinde başlattığı icra takibinde 3.120.00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri 02.07.2015 tarihinde borçluya tebliğ olunmuş, davalı borçlunun itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir....