Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında ticaret sicil kayıtlarından da anlaşıldığı üzere organik bağ bulunduğu, tanık ...’ın bunu doğrulayan anlatımları karşısında “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (üçüncü kişi) ... Tekstil Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 7.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılması nedeni ile İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delileri dosyaya sunamadığı, davacı ile borçlunun kardeş olduğu ve istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğü “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (üçüncü kişi) ......

      Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin tasfiye halinde bulunan ancak henüz tüzel kişiliğini yitirmemiş olan borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı faaliyet adresinde yapıldığı, ancak üçüncü kişinin bu yerde kira sözleşmesi ve vergi levhasına göre 01.06.2008’den itibaren şube olarak faaliyette bulunduğu, sunulan faturaların da mahcuzlara uyduğu, bu durumda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerektiği, ispat yükü altında bulunan alacaklının ise karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haciz, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde yapılmıştır....

        Mahkemece toplanan delilere göre; “borçlunun davacı şirket müdürünün babası olduğu ve haciz mahallinde adına düzenlenmiş reçetelerin ele geçtiği, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu,ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı, takibin talikine karar verildiğinden tazminata ilişkin yasal koşulların da oluştuğu ” gerekçesi ile davanın reddine ve mahcuzların %40’ı oranında tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Haczin yapıldığı yerin, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerle ve takip adresi ile ilgisi yoktur. Öte yandan borçlunun davacı şirketin ortağı olmadığı ve şirket adresleri ile borçlunun ticari faaliyetini sürdürdüğü adresler arasında bağ bulunmadığı da getirtilen ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır....

          Davalı (alacaklı) vekili, ihtiyati haciz kararı uyarınca dava konusu haczin 23.09.2011’de yapıldığını, ancak yasal süresi içinde esas takibe geçilmediğini, ihtiyati haczin kendiliğinden düştüğünü, öte yandan üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlamaya yönelik bir delil sunamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “borçlu hakkında alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca 23.09.2011 günlü haczin yapıldığı, ancak 7 günlük yasal süresi içinde esas takibe geçilmediği, İİK’nun 264/4. maddesi gereğince ihtiyati haczin hükümsüz hale geldiği ve istihkak davasının da konusunun kalmadığı“ gerekçesi ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin borçlunun huzurunda yapıldığı, 18 yaşında bir öğrenci olan davacının, borçlunun oğlu olduğu ve yaşı itibarı ile haczin yapıldığı iş yerini kendisinin kurup işletmesinin genel yaşam deneyi kurallarına uygun düşmediği, zaten iş yerinin takip tarihinden sonra faaliyete başladığı ve kira sözleşmesinin de faaliyete başladıktan sonra düzenlendiği “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. maddesi uyarınca açtığı “istihkak” davasıdır....

              olduğu, haczin tamamlanmış sayılması için tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı, 01/12/2015 tarihinde haczin yenilenmesi talebinin icra müdürlüğünce kabul edildiği, tapu kaydının ise 02/12/2015 tarihinde şikayetçi adına tescil edildiği, haczin, işbu tescilden önce yenilendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

                Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ve borçlunun huzurunda yapıldığı, İİK’nnu 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, haciz tarihinden sonra üçüncü kişiye devredildiği, davacının kardeşi olan borçlunun mali durumu hakkında bilgisi olmadığının kabul edilemeyeceği, gerçek bir iş yeri devrinin bulunmadığı, öte yandan devirle ilgili ilanların yapıldığının da iddia ve ispat edilemediği “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96.vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                  Davalı (borçlu), mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunu, kendisi ile ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davacının görüşmediğini söylediği (eski eşi olan) borçlunun hacizde yer almasının, üçüncü kişinin gündelik işlerle geçimini sağlayan bir kişi olmakla birlikte üzerine kayıtlı 204 koyun ve 4 adet büyükbaş hayvanının bulunmasının, küçükbaş hayvanların hacizden kısa süre sonra borçlunun ablasının oğluna satılmasının yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu gösterdiği “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                    Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haciz sırasında üçüncü kişinin, oğlu olan borçlunun daha önce haciz adresinde faaliyet gösterdiğini beyan ve kabul ettiği, vergi dairesindeki ve ticaret sicil memurluğundaki kayıtlarda da haciz adresinin borçluya ait faaliyet adresi olarak göründüğü, mahcuzların borçluya ait olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu