Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TMK. m.683) Mülkiyet hakkı, mutlak ve ayni nitelikte hak olması nedeniyle bu hakkı sınırlayan herkese karşı ileri sürülebilir. 11- İçtihatlar, Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikâyet mahiyetinde olduğundan, şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir....

    Şti.nin 10.10.2007 günlü ticaret sicil gazetesine göre aynı yerde faaliyete başladığı ve aralarında bağ olmadığı halde adı geçen borçlu şirketin borcuna kefil olduğu, bu durumun nedeninin açıklanamadığı, dava konusu 20.08.2008 günlü haciz sırasında da üçüncü kişinin yanında... Zücaciye Ltd. Şti. vekilinin hazır bulunma nedeninin açıklanamadığı “ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

      Şti.nin 10.10.2007 günlü ticaret sicil gazetesine göre aynı yerde faaliyete başladığı ve aralarında bağ olmadığı halde adı geçen borçlu şirketin borcuna kefil olduğu, bu durumun nedeninin açıklanamadığı, dava konusu 20.08.2008 günlü haciz sırasında da üçüncü kişinin yanında... Zücaciye Ltd. Şti. vekilinin hazır bulunma nedeninin açıklanamadığı “ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

        Taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde olmadığı gerekçesi ile haczin kaldırılmasını istemek ve bu yönde şikayette bulunmak hakkı, taşınmaz maliki veya maliklerine aittir. Somut olayda, haciz tarihinde taşınmazlar borçlu ve şikayetçinin murisleri adına kayıtlıdır. Şu halde şikayetçi üçüncü kişinin taşınmazlar üzerinde hakkı bulunduğundan şikayette hukuki yararı vardır. Şikayet dilekçesinin incelenmesinden, şikayetçi üçüncü kişinin icranın geri bırakılması kararının verilmiş olması dışında, ayrıca haciz konulan taşınmazların kendisine ait olduğu gerekçesiyle de hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ancak mahkemece şikayetçinin bu yöndeki şikayetinin değerlendirilmediği görülmektedir....

          Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak borcun işçi alacağından doğduğunu, buna ilişkin davanın yargılaması sırasında borçlunun mal kaçırma işlemleri ihbarını alarak aldıkları ihtiyati haciz kararı uyarınca dava konusu haczi borçluya ait olduğu açık olan iş yerinde yaptırdıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin takip talebinde ve ihtiyati haciz kararında yazan, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmadığı, üçüncü kişinin iş yerinde yapılan haczin usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

            Davalı (alacaklı) vekili, haczin borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapıldığını, ticaret terk etmesi ile ilgili İİK’nun 44. maddesindeki bildirimlerin yapılmadığını, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına bulunduğunu ve ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin mahcuzları satın aldığına dair fatura sunamadığını, davacının dayandığı kira sözleşmesinin de adi nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplana delillere göre: “ödeme emrinin haczin yapıldığı adreste tebliğ edildiği ve hacizde borçluya ait çok sayıda evrakın ele geçtiği, bu nedenlerle İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu,dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlayamadığı “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

              Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlu ... ’in iş yerinde ve huzurunda yapıldığını, bu konudaki haciz tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, üçüncü kişinin sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haciz adresinde yapılan 01.02.2011 günlü haczin borçlu ...’in huzurunda yapıldığı, bu sırada borçluya ait imza sirküleri ile ticaret sicil gazetesinin ve bir makbuzun ele geçtiği, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu delilerin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli bulunmadığı, hacizden sonra iş yerinin dava ve takip dışı ...’a devredildiği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96.vd....

                Davalı (alacaklı) vekili, aynı mahcuzlarla ilgili bir başka üçüncü kişinin daha istihkak davası açtığını ve derdest olduğunu, haczin borçlunun huzurunda yapıldığını ve borçluya ait bir sertifikanın ele geçtiğini, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğunu, aksinin üçüncü kişi tarafından kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu hacizde de mahcuzların muhafazası sırasında da borçlunun hazır bulunduğu, öte yandan üçüncü kişinin sunduğu kira sözleşmesi ve faturaların istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece toplanan delillere göre; “:“haczin yapıldığı yerin hem üçüncü kişi hem de borçlu adına kayıtlı olduğu, iki şirketin faaliyet alanlarının aynı olduğu,istihkak iddia eden Ali Sarı’nın hem davacı hem de borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, üçüncü kişinin mülkiyet iddiasını kanıtlayamadığı” gerekçesi ile davanın ve yasal koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm,davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                    Müdürlüğünce 13/11/2012 tarihinde ...... edilen davaya konu haczin yasal mevzuata uygun olmadığı ve iptali gerektiği gerekçesi ile davaya konu fiili haczin kaldırılması yönündeki şikayetin kabulü ile 13/11/2012 tarihli haczin kaldırılmasına, bu karar doğrultusunda geçerli bir haciz olmadığından davacının istihkak davası ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m.) Borçlunun üçüncü kişi ......daki mevduat alacağı, 2004 sayılı ...... İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. ......daki mevduat, menkul haczi gibi ...... müdürlüğünce ......ya yazılacak yazı ile haczedilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu