Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Edirne 2.İcra Müdürlüğü’nün 2006/574 sayılı takip dosyasında yapılan 12.12.2006 günlü hacze konu büyükbaş hayvanların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçluya ait dinlenme tesislerinde yapıldığını, davacı üçüncü kişinin kurucu ortağı olduğu borçlu şirket ile organik bağ içinde bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Hemen belirtilmelidir ki; istihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartıdır ve Mahkeme hâkimi tarafından duruşmanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Dava konusu haczin iptali kararının kesinleşmesi üzerine, borçlular hakkındaki haczin geçerliliği ortadan kalktığı için dava konusuz kalmıştır....

      Mahkemece toplanan delillere göre: “borçlunun daha önceden haciz adresinde faaliyet gösterdiği, ancak ticaret sicil kayıtlarına göre adresinin davacı şirketinkinden farklı bir yer olduğu, mahcuzların bir kısmının sunulan faturalar kapsamında kaldığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. ...İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.03.2009 gün, 269–781 sayılı karar ile dava konusu haczin yapıldığı icra takip dosyasındaki ödeme emrinin iptal edildiği anlaşılmaktadır....

        Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu mahcuzların satışının yapılıp kesinleştiğini ve davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur Mahkemece toplanan delillere göre; “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, ispat yükü altında bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlayamadığı,ilk hacizden sonra yasal süresinde de davanın açılmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. ../... -2- 2009/5134 2009/7728 İcra dosyası içinde bulanan iki haciz de dava konusu yapılmıştır. 13.06.2007 günlü haciz, alacaklı vekilinin henüz takip kesinleşmeden 19.06.2007’de ihtiyati haciz kararından vazgeçmesi ile düşmüştür. 30.11..2007’de mahcuzların muhafazası için gidilen ikinci haciz sırasında yediemin hazır olmadığı halde 863 adet 8.630,00.-YTL değerinde menkul haczi yapılmıştır....

          Mahkemece toplanan delillere göre: “haciz sırasında tutanağı imzalamayan işçi beyanına göre gidilen iş yerinin borçluya ait olduğu gerekçesi ile haciz yapılmışsa da; sunduğu belgelere göre bu adreste üçüncü kişinin faal olduğu, borçlu ile iş ilişkisi içinde olduğunun da iddia ve ispat edilemediği “ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına, satılan mahcuzların satış bedelinin davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu 21.11.2005 günlü haciz sırasında hazır bulunan ... isimli işçi bu yerin borçluya ait olduğunu söylerken, 15’e yakın işçi de borçludan aylıklarını alamadıkları yönünde beyanda bulunmuştur....

            Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “dava konusu 08.....2012 günlü haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu ve gelinen iş yerinin kendisine ait depo olduğunu belirterek hacze muvafakat gösterdiği, bu sırada gelen üçüncü kişinin vergi levhası, faturalar ve kira sözleşmesi sunarak istihkak iddia ettiği, haczin İİK’nin 96. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verildiği, üçüncü kişinin bu duruma yönelik yasal süresi içinde şikayet başvurusunda bulunarak aynı Kanun’un 99. maddesinin uygulanmasını istediği, ancak haczin borçlunun huzurunda yapılması karşısında İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin . borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu nedenle haczin 96. madde uyarınca yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, somut olayda aşkın haciz yapılmadığı, kıymet takdirine yönelik üçüncü kişinin şikayet başvurusunda bulunamayacağı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. ....6100...

              Mahkemece toplanan delillere göre: “üçüncü kişinin oğlu olan takip borçlusu ile yaşadığı ve önceki hacizlerin gerçekleştirildiği evden ayrılarak dava konusu haczin uygulandığı yeri satın alarak burada tek başına yaşamaya başladığı, önceki hacze konu borçlu eşyalarının muhafaza altına alınmış olduğu, haciz adresinin borçlu ile ilgisini gösteren bir delilin bulunmadığı,“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                Davalı (alacaklı) vekili, üçüncü kişinin öncelikle idareye başvurması, buradan olumlu bir yanıt alamadığında idari dava açması gerektiğini, usul ve esasa ilişkin nedenlerden dolayı da davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın kaydına 02.08.2008’de haciz konulduğu, üçüncü kişinin ise noterde 25.07.2008’de yapılan sözleşme ile aracı satın aldığı ve mülkiyetin hacizden önce davalıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; temyiz incelemesi sırasında Yargıtay 15....

                  Davalı (alacaklı) vekili, üçüncü kişinin öncelikle idareye başvurması, buradan olumlu bir yanıt alamadığında idari dava açması gerektiğini, usul ve esasa ilişkin nedenlerden dolayı da davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın kaydına 02.08.2008’de haciz konulduğu, üçüncü kişinin ise noterde 25.07.2008’de yapılan sözleşme ile aracı satın aldığı ve mülkiyetin hacizden önce davalıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; temyiz incelemesi sırasında Yargıtay 15....

                    Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde borçlunun huzurunda yapıldığı, bu sırada borçlu adına düzenlenen belgelerin ele geçtiği, üçüncü kişinin iş yerini takibe dayanak bonoların düzenlenme tarihinden sonra kiraladığı, ayrıca kira sözleşmesinde borçlunun da kefil olarak imzasının yer aldığı, sunulan faturaların takip tarihinden sonra düzenlendiği ve ödemelerin nasıl yapıldığının da kanıtlanamadığı “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu