Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2009/1515 sayılı takip dosyasında, müvekkilinin işyerinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması ile tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı ile borçlular arasında akrabalık bağı olduğunu, ödeme emrinin haciz yapılan adreste bizzat borçlu ...'a tebliğ edildiğini, mahcuzların borçlulara ait olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu ... duruşmada davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasında, müvekkilinin işyerinde 10.11.2005 ve 20.12.2005 tarihlerinde haczedilen menkullerin müvekiline ait olduğunu, borçlu ile müvekilinin boşandığını ileri sürerek haczin kaldırılması ile tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını, haczin borçlunun işyerinde yapıldığını ve davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir....

      Davacı üçüncü kişinin tazminat talebine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nin 97/13. maddesi, "İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa, alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.'' hükmünü taşımaktadır. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, üçüncü kişinin açtığı istihkak davası nedeniyle alacaklı yararına İİK’nin 97. maddesinin 13. fıkrasında öngörülen tazminata hükmedilebilmesi için ilk şart, istihkak davasının reddine karar verilmiş olmasıdır. İstihkak davası açıldıktan sonra takipten feragat, takibin iptali, haczin kaldırılması ve temyize konu olayda olduğu gibi, borcun ödenmesi vb durumlarda davanın konusu kalmayacağından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Bu durumda da davanın esası hakkında bir karar verilmediğinden alacaklı yararına tazminata hükmedilemez....

        Bozma üzerine Mahkemece yapılan yargılamada davacının talebi istihkak iddiası olarak değerlendirilerek yargılama yapılmış ve ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi vekilince temyiz edilmiştir. Talep, üçüncü kişinin haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet başvurusudur. 1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2. Dairemizin bozma ilamlarında da belirtildiği üzere davacının talebi İİK'nİn 99. maddesi uyarınca yapılması gereken haciz işleminin İİK'nun 97. maddesi uyarınca yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayettir....

          Dava, üçüncü kişinin İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haciz takip borçlusunun adresinde yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İspat yükü altında olan üçüncü ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi borçlu ile aralarında imzalanan 27.07.2009 tarihli sözleşme ile 30.12.2008 tarihli fatura deliline dayanmaktadır. Fatura içeriğinde ayırt edici özellik yazmadığı için mahcuza uygunluğunu denetlemek mümkün değildir. Diğer yandan bilirkişi raporuna göre, kira sözleşmesi ile ilgili borçlunun ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Mahcuzun tüm ayırt edici özelikleri ile üçüncü kişinin ticari kayıtlarında yer aldığına dair bir tespit de yoktur. Bununla birlikte yaklaşık 7 ay önce hurda bedeli 56.000,00....

            Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlu şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, bu sırada aynı zamanda borçlu şirketin yetkilisi olan üçüncü kişinin hazır bulunduğunu ve borçlu şirkete ait belgelerin ele geçtiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin davacı üçüncü kişinin adresinde yapıldığı, borçlu ile ilgisinin belirlenemediği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu durumda, davacı üçüncü kişinin kendi adına istihkak iddiası yoktur. Üçüncü kişi mahcuzların TOKİ’ye ait olduğunu beyan etmiş ise de, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Buna göre davacı üçüncü kişinin, TOKİ adına istihkak iddiası da geçerli olmadığından davacı üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                ın istihkak iddiasında bulunduğunu, talimat icra müdürlüğünce haczin İİK 99 madde gereğince yapılmasına ve alacaklıya 7 günlük süre verilmesine karar verilmiş olması nedeniyle bu davanın açıldığını, ancak talimat icra müdürlüğünün kararının yok hükmünde olduğunu belirterek haczin İİK 96, 97.maddeler gereğince yapılmış sayılmasına, davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine, haczin devamına, davalı 3.kişiden %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı 3.kişi ve borçlu tebligata rağmen savunma yapmamıştır....

                  Davalı (alacaklı) vekili, haczin borçlunun oturduğu konutta yapıldığını, istihkak iddiasında bulunan davacının vazgeçtiğini, mahcuzların muhafaza altına alınmasının yasal bir hakkın kullanılması niteliğinde bulunduğunu ve tehdit olarak kabul edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre; :“haczin yapıldığı sırada hazır bulunan üçüncü kişinin, önce istihkak iddiasında bulunduğu, daha sonra bundan vazgeçtiği ve mahcuzların muhafaza altına alınacağı baskısı altında kaldığını ve çocuklarının da hacizden etkilenmesini istemediğini gerekçe gösterdiğini; ancak, alacaklı tarafa İİK’nun 88. maddesinde tanınan yasal bir hakkın kullanılmasının tehdit olarak nitelendirilemeyeceği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/9207 2009/7980 Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                    Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin yapıldığı Kiler Market Mağazası’nda borçlu tarafından işletilen reyonda üçüncü kişinin 01.11.2008’den itibaren faaliyete başladığı iddia edilmişse de; bu tarihten sonra yapılan iki alışverişe ait kasa fişinde de borçlu şirket unvanının yazdığı, ticaret sicil kaydında haciz mahallinin borçlu adresi olarak göründüğü, öte yandan üçüncü kişinin dayandığı bir kısım faturalardaki adresinin haciz mahallinden farklı olduğu, borçlu ile üçüncü kişinin alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yaptıkları, haciz tarihinde haciz mahallinde borçlunun faaliyetini sürdürdüğü,borçlunun reyon tahsis sözleşmesinin feshedilerek üçüncü kişin reyon tahsis sözleşmesi imzalaması ile ilgili sunulan sözleşmelerin ise adi nitelik taşıdığı, muvazaayı ortadan kaldırmaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu