Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; icra takibi sırasında satılan taşınmazların öncelikle iadesi istendiğine göre talebinin taşınmazların aynına ilişkin olduğu ve HUMK'nun 13. maddesine göre kesin yetki kuralının bulunduğu kabul edilerek taşınmazların bulunduğu yer olan ....Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, icra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının İİK'nun 89/5. maddesine dayalı açtığı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın gayrimenkulün aynına yönelik olmayıp icra işlemine yönelik olduğunun anlaşılmasına göre asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir. Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken bu durumun gözden kaçırılarak yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....

    na İİK m. 89/3 haciz ihbarnamesinin 27/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça tebligatın usulsüz olduğu, öğrenme tarihinin 07/11/2018 tarihi olduğundan bahisle işbu davanın açıldığı, diğer davacının da 08/04/2014 tarihinde icra müdürlüğünce haciz konulan gayrimenkulün yeni maliki olduğu, 3.haciz ihbarnamesine yönelik tebligatın usulsüz olduğuna yönelik açılan davanın reddedildiği, istinaf edilmesi üzerine İİK'nın 89/3 maddesine göre düzenlenen haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet kısmının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, bu haliyle tebligatın usulsüz olmadığı, bu durumda 3.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 27/03/2014 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre itibariyle İİK 89/3.maddedeki 15 günlük hak düşümü süresinin dolduğu ve geçtiği anlaşılmakla ve diğer davacı yönünden de 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen kişi olmadığı, haciz konulan taşınmazın maliki olduğu anlaşılmakla davacılar hakkında açılan davanın süreden reddine karar vermek gerekmiştir...

      Davalı T3 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yasal süreler içerisinde ortada derdest olarak davacı 3. kişinin tarafından açılmış bir menfi tespit davası olmamasından kaynaklı icra müdürlüğü tarafından davacı 3. kişinin icra dosyasına borçlu sıfatıyla eklendiğini ancak davacı tarafından yasal süreler geçtikten sonra iş bu menfi tespit davası açıldığından davanın mahkemece usulden reddedilmesi gerektiğini, aleyhine vekalet ücreti verilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, İİK'nın 89.maddesine dayanan menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Alanya 1....

      İİK'nin 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, yukarıda bahsedilen Yargıtay ve BAM kararları doğrultusunda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK'nin 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı noksanlığı nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        İİK'nun 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa, borçlunun, nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde, üçüncü şahsın sorumluluğu, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut (fiili) durumla sınırlıdır....

        Kaldı ki, borçlu şirketin, üçüncü kişi şirket ortağı nezdinde, sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK'nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur. Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre, şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Bu kanun hükmü uyarınca, tazminat talep eden takip alacaklısı, üçüncü kişinin beyanının aksini İİK.nun 68.maddesinde sayılan belgelere bağlı olmadan her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda, üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiş, 89/1 haciz ihbarnamesine karşı yasal süresinde üçüncü kişi şirketler tarafından itiraz edilmiştir. Alacaklının İİK.nun 89/4. maddesi koşullarında icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu başvuru ise, icra mahkemesince reddedilmiştir....

            taşımayan üçüncü kişinin bu itirazda bulunmaya hakkı ve hukuki yararı yoktur....

            Dosyanın incelenmesinde davacıya birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, iş bu davanın en son haciz ihbarnamesinin tebliğinden 15 gün geçtikten sonra açıldığı, böylece davanın 89 maddesinde belirtilen dava niteliğinde olamayacağı, bu aşamada, borç davacı üçüncü kişinin zimmetinde sayıldığından, ancak İİK 89/5 maddesi gereğince ödenmek zorunda kalınırsa, bu paranın veya teslim ettiği malın iadesi davası açabileceği, ilgili icra dosyasında davacı tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığından iş bu davanın bu nitelikte de kabul edilemeyeceği, İİK 72 de belirtilen menfi tespit davasının ise ancak dosya borçlusunun açabileceği, davaya konu icra takibinin borçlusu davacı olmayıp İİK 89/5 hükmü dışında İİK 72. maddeye dayalı menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığından böylece henüz icra takibinde ödeme yapmayan davacının iş bu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığı sonuç ve kanaati ile aşağıdaki şekilde davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar...

            İİK'nın 89/3. maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir....

              UYAP Entegrasyonu