WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/2080 Esas sayılı dosyasında, davacıya birinci haciz ihbarnamesi, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinden sonra 21/12/2019 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Dava, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş günlük yasal süre geçtikten sonra 25.04.2022 tarihinde açılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu icra takibinin borçlusu davacı değildir. Üçüncü kişi olarak da davacı, İİK'da düzenlenen özel hükümlere göre çıkarılan 89/1.,2.,3. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiştir. Bu halde takip borçlusu olmayan davacı 3. kişinin, ilgili yasa maddesinin hükmü dışında İİK'nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığından ve süresinde İİK'nın 89. maddesine göre davasını da açmadığından İlk Derece Mahkemesince yapılan hukuki nitelendirme ve yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Yargıtay 4....

nun 89. maddesinden farklı olarak, 3. kişinin, doğrudan İİK.'nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişi zimmetinde sayılan bir alacak yoktur. Somut olayda alacaklı vekili tarafından borçlunun hak ve alacaklarının haczinin talep edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 3. kişiye gönderilen 24/02/2016 tarihli yazı, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, 3. kişi aleyhinde İİK.'nun 89. maddesinde yazılı sonuçları doğurmayacağından, şikayetçinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklı, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını talep etmesinde de yasal bir engel söz konusu değildir....

    Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçilere 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkemece, borçlu şirket ortağı olan şikayetçiye haciz ihbarnameleri gönderilemeyeceği gerekçesi ile verilen takibin iptali kararı isabetsizdir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda mahkemece gerek üçüncü kişinin gerek borçlunun ticari defterlerinin temini için emniyet müdürlüğü ve gelir idaresi başkanlığına müzekkereler yazıldığı, ancak borçlunun ticari defterlerine ulaşılamadığından sadece üçüncü kişinin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, fakat delil niteliğini haiz olan üçüncü kişiye ait ticari defterlerde borçlu şirketin alacağını tespit etmenin mümkün olmadığı, bununla birlikte ticari defterlerle uyumlu olan cari hesap ekstresine göre borçlunun 344.723.17 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, Bilirkişi raporundaki "cari hesap ekstresine" dayalı olarak alacağın bulunduğunun tespiti ticari defterlerle doğrulanmadığından alacaklının iddiasını ispatlayamadığı ve mahkemece söz konusu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle; alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı üçüncü kişi Metro...

        Davacı üçüncü kişiye 25/1/2015 tarihli 1. haciz ihbarnamesinin 30/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü kişi davacı tarafından 03/12/2015 tarihinde borçlunun hak ve alacağının olmadığı belirtilerek itiraz edildiği, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmediği anlaşılmıştır. Davacıya 04/08/2017 tarihli muhtıra ile bir gün içerisinde 162.450,00 TL'nin ödenmesi istendiği, 04/08/2017 tarihli yazı ile davacı üçüncü kişinin Akbank A.Ş'de bulunan hesaplardaki paraların haczi ile 162.450,00 TL'nin ... hesap numarasına gönderilmesi, 07/08/2018 tarihli yazı ile de Ziraat Bankası A.Ş'de bulunan hesaplardaki paraların haczinin istendiği anlaşılmıştır. İİK'nun 89. maddesinde düzenlenen bu usul tamamlanmadan, üçüncü kişiye tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesi nedeniyle, anılan ihbarnamede yazılı paranın icra dairesince, üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesi mümkün değildir....

        Somut olayda; yazılan haciz müzekkerelerinin ait olduğu ilgili takip dosyalarında alacaklı vekilleri aynı olup, her bir dosya için ayrı müzekkere yazılarak, bunların aynı zarfta gönderilmesi usul ekonomisine uygundur. Öte yandan üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi değil, haciz müzekkeresi gönderildiğinden üçüncü kişinin haciz müzekkeresine itiraz etmemesi halinde, müzekkerede yazılı borç İİK.nun 89. maddesine göre üçüncü kişinin zimmetinde sayılmaz. Bu nedenle farklı icra dosyalarına ait haciz müzekkerelerinin aynı zarf içinde üçüncü kişiye gönderilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Davacı, davalı tarafından dava dışı 3. kişi hakkında başlatılan icra takibi sırasında İcra ve İflas Yasası'nın 89. maddesi gereğince kendisine gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Yerel mahkemece, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya tebliğ tarihi olan 29.04.2010 gününden itibaren İcra ve İflas Yasası'nın 89/3. maddesinde belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle, istem süre yönünden reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

            ile 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile ıttıla tarihinin itiraz edilen tarih (12/03/2019) olarak kabulüne, 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerine yapılan itirazlarının kabulüne, dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2019/16708 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, aynı gün müvekkili aleyhine İhtiyati Haciz Kararı uyarınca haciz talebinde bulunulduğunu, icra dosyasından; borçlu müvekkili şirketle Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdeden üçüncü kişilere İİK m. 89/1 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 3. kişiler Hasan, Hakan ve Hüseyin Koç ile müvekkili şirketin aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, ancak sözkonusu sözleşme nedeniyle müteahhit müvekkilinin sahip olacağı dairelerin henüz belli olmadığını belirttiklerini, 23/06/2020 tarihli dilekçelerinde ise daire paylaşımına ilişkin bilgi ve ekinde kroki verildiğini, tarafları aynı olan Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2019/3552 Esas sayılı dosyasından yine aynı şekilde gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptal edilmesi için açmış oldukları davanın, davalı tarafın bu icra dosyasına istinaden İcra Müdürlüğü işlemine karşı açmış olduğu dava ile birleştirildiğini, Ankara 12....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’in alacaklı diğer davalıların borçlu olduğu icra takibinde müvekkiline İİK’nin 89.maddesi gereğince haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, bu ihbarnamelere süresinde cevap verilmediğini, müvekkilinin takip borçlularında herhangi bir borcun bulunmadığını, ticari ilişkisinin olmadığını, icra dosyasına yapılacak ödemenin haksız olacağını İİK’nun 72.maddesine dayalı bu davanın açıldığını ileri sürerek, icra dosyasında İİK’nun 72.maddesi gereğince müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, İİK’nun 72.maddesine dayalı olarak icra dosyasının asıl borçlusunun dava açabileceğini, davacının İİK’nun 89.maddesindeki menfi tespit davası açılma süresi olan 15 günlük hak düşürücü süreyi kaçırdığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar duruşmaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu