Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu hakkında yapılan ilama dayalı takibin kesinleşmesinin ardından borçlunun babası ve aynı zamanda işvereni olan şikayetçi ...'ye, 03.02.2014 tarihinde 76.364 TL alacak için İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca hazırlanan birinci haciz ihbarnamesi, 21.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, şikayetçi 3. kişi süresinde haciz ihbarnamesine itiraz ederek borçlunun herhangi bir alacağının olmadığını bildirmiş, bunun üzerine şikayetçiye karşı herhangi bir işlem yapılmamıştır. Haciz ihbarnamesi, borçlunun üçüncü kişideki alacağının kendisine tebliğ edildiği an itibariyle hüküm ifade eder. Borçlunun tebliğ tarihi itibariyle 3.kişi nezdinde alacağının sonraki günlerde tahakkuk etmeyeceği anlamına gelmez. Bu nedenle ilk haciz ihbarnamesinin gönderilmesinden sonra alacaklı tarafça üçüncü kişiye yeniden haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur....

    İİK'nın 89. maddesinden farklı olarak, üçüncü kişinin doğrudan İİK'nın 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde üçüncü kişi nezdinde kesinleşen bir alacak yoktur. İcra dosyası kapsamında davacı kurum tarafından süresi içerisinde gönderilen 89/1 ihbarnamesine itiraz edildiği, bu nedenle bir hak kayıplarının söz konusu olmadığı, haciz müzekkeresinin iptalini istemekte davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

    İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, tazminat talep eden takip alacaklısı, üçüncü kişinin beyanının aksini, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmadan her türlü delille ispat edebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda, kendisine gönderilmiş olan 89/1 haciz ihbarnamesinin şekil şartlarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 89/1, 2 ve 3. maddesine dayalı haciz ihbarnamelerinin iptalini istemiştir. Mahkemece, üçüncü kişiye gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinde; "...Mal istihlak edilmiş veya kusurlu olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı ..." hükmünün bulunmadığı, bu durumun kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir....

        Dava konusu haczin borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır olmadığı gibi borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığı, üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde haciz yapıldığı, bu durumda ispat yükünün İİK'nin 99. maddesine göre davacı alacaklıda olduğu, davacı alacaklının dosya kapsamı ve diğer delillerle desteklenmeyen soyut tanık beyanları üçüncü kişi yararına olan karinenin aksini ispata yeterli ve güçlü delil olmadığı, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda borçlu ile üçüncü kişi arasında ticari ilişki olmadığı, üçüncü kişi tarafından sunulan faturanın deftere kayıtlı olduğu, defterin kapanış tasdiki için süre bulunduğu belirtildiğinden bilirkişi raporunun üçüncü kişi lehine olan karineyi desteklediği, bu durumda davacı alacaklı tarafından karinenin aksi güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilemediğinden; davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, davalı alacaklının talebi üzerine İİK'nun 89/3 maddesi uyarınca gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine karşı açılmış menfi tespit davasıdır. 2004 sayılı İİK'nın 89. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü şahıs nezdinde bulunan para alacaklarının haczi halinde borçluya, alacağı karşılayacak kadar borcunu alacaklıya ödeyemeyeceği ve ancak icra dairesine ödeyebileceği duyurusunu içeren haciz ihbarnamesi (birinci haciz ihbarnamesi) gönderilir. Haciz ihbarnamesini alan üçüncü kişinin tebliğden itibaren------ borçlu olmadığına veya borcun tebliğden önce ödendiğine dair yazılı veya sözlü olarak itirazda bulunmadığı takdirde kendisine, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediği ve bu nedenle borcun zimmetinde sayıldığına ilişkin yeni bir haciz ihbarnamesi (ikinci haciz ihbarnamesi) gönderilir....

            tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçi üçüncü kişinin borçlu......

              Dava, İİK.nun 89.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İİK.nun 89, III.c.3.maddesine göre; üçüncü haciz ihbarnamesini alan üçüncü şahsın 15 günlük sürede menfi tespit davası açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda; davacı üçüncü şahsa haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, 3.haciz ihbarnamesinin de 06.06.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve ancak iş bu menfi tespit davasının yasal 15 günlük kesin süreden sonra 16.7.2007 tarihinde açıldığı bu suretle süresinden sonra açıldığı dikkate alınarak davanın bu nedenle reddi gerekirken, “konusu kalmadığından reddi” doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin ve davalılardan ...Rest.Kafeterya Büfe ve Gıda Mad.İşl.Tur. Tic.Ltd.Şti.nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                /4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                  Ücret haczinde bu usulün izlenmesi gerekmekte olup ücret alacağının İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi göndermek suretiyle haczi mümkün değildir. Bu sebeple ücret alacağının mevcut olduğu gerekçesiyle İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca şikayetçinin tazminata mahkum edilmesi yerinde değildir. O halde mahkemece, alacaklının isteminin tümüyle reddi yerine yasal olmayan gerekçe ile istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu