"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; TAPDK davaya katılabilecek surette suçtan zarar gördüğünden, CMK.nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek TAPDK vekili ve üst Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; 1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar gören TAPDK'na (...'na) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması, 2....
Sonuç olarak, Anayasanın 51.maddesinde kamu görevlilerinin sendika ve üst kuruluş kurma hakkı konusunda bir düzenleme yer almamış olmakla birlikte Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) nün Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 sayılı Sözleşme (1948 Söz-leşmesi) ile Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 sayılı sözleşme nin onaylanarak kamu görevlileri de dahil olmak üzere herkese sendika kurma hakkı tanınmasına ve konunun yasal olarak düzenlenmesine Anayasal bir engel bulunmadığı görüşüyle dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin davacı üst birlik üyesi olduğunu, üst birlik tarafından müvekkil kooperatife, 1995 yılında tahsis edilen şehirden 35 km uzaklıktaki arsada, "..." projesi diye anlatılan "......
in kovuşturma evresinde şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Sanık müdafisinin temyiz talebinin incelenmesinde ise; Sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 103/1. maddesinde 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla bu suç ile bağlantılı şekilde işlediği iddia edilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuyla ilgili davaya bakma, delilleri değerlendirme ve suç vasfının tayini ile buna göre lehe kanunu belirleme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek 5235 sayılı Kanunun 12 ve 5271 sayılı CMK'nın...
İdaresi’nin hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek ... İdaresi vekili ile üst Cumhuriyet Savcısının temyiz istemlerine göre yapılan incelemede; Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan ... İdaresi'nin dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılama yapılarak hüküm kurulması, Kabule göre; 1. 25.09.2014 tarihli tutanağa göre yapılan bandrol denetiminde, sanığın işlettiği......
103/1. maddesinde hükümlerden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla bu suç ile bağlantılı işlenen diğer suçla ilgili davaya bakma, delilleri değerlendirme ve suç vasfının tayini ile buna göre lehe kanunu belirleme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek 5235 sayılı Kanunun 12 ve 5271 sayılı CMK'nın 4. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki üst hakkı kurulması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda sanığa yüklenen mala zarar vermek suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; terkin hükmünün dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan her türlü takyidattan ari şekilde kurulması gerektiğini, bu konuda bir karar verilmediğini, davalı şirket yerine üst hakkı kurulan taşınmaz Çamyuva Mahallesinde bulanan 127 ada 1 parsel numaralı taşınmaz olmasına rağmen Tekirova Mahallesinde bulunan 127 ada 1 parsel numaralı taşınmaz için terkin kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Davamızda kısaca üst hakkından dolayı olarak, davalının haksız elatmasının önlenmesi ve ecrimisil talep edilmektedir. Davacı tarafından muhtelif tarihler yönünden açılan davaların birleştirildiği ve yine bu davaların sonraki tarihlerde tefriki sonucu yargılamaların sonuçlanmasının uzun zaman alması sebebiyle gecikme olduğu açıktır. Mahkemece ilk karar ile dava kabul edilmiş, temyiz üzerine karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.05.2016 tarihli ilamı ile karar onanmış, ancak davalı vekilinin karar düzeltme talebi sonrası bu sefer, ilk derece mahkemesi kararı 23.11.2017 tarihli Yargıtay ilamı ile bozulmuştur. Öncelikle bozma kararına muhalefet şerhi yazan sayın ... 'in muhalefet şerhindeki beyanlara genelde katıldığımızı açıklamak isterim. Konu, dava konusu olan ...,... de yer alan taşınmazda, davacı şirket lehine 25 yıl süre ile konulan üst hakkını, davacı şirketin usulünce kullanıp kullanılamağı hususudur....