Mahallesinde bulunan 1088 ada 3 parsel sayılı taşınmazın arsa olarak kiralanıp, üzerine benzin istasyonu ve eklentilerinin inşa edildiğini, ayrıca 10.09.2007 tarihli intifa senedi ile davalı tarafından .... lehine intifa hakkı tesis edildiğini ve 15.11.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile intifa hakkı sahibi ....'nin bayiliğinin müvekkili tarafından alındığını, müvekkilinin inşa ettiği bina ve eklentileri kamulaştırma nedeniyle ...ne intikal edeceğinden taşınmazdaki üst hakkının tapuya kayıt ve tesciline kabul edilmediği takdirde bina ve eklentilerinin davacı tarafından yapıldığının tespiti ve bedellerinin davalıdan tahsiline bu da olmadığı takdirde kamulaştırma bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının üst hakkı tescil, bina, tesis imalat bedeline ilişkin alacak taleplerinin kira sözleşmesine dayalı olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
in mahkemeye hitaben yazdığı 01.04.2015 tarihli dilekçeyle temyiz hakkından feragat ettiğini belirtmesi karşısında; sanık müdafiinin temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle (REDDİNE), 2- Sanık M.. H.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; İddianamedeki anlatıma göre; sanık M.. H..'un, A.....
e yönelik eylemi, gerekçede belirtildiği üzere 1.30-3.30 arasında gerçekleştirdiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı yasanın 143. maddesi ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu açısından 116/4. maddesi ile hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında hırsızlık suçlarından temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçun gece işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst sınırdan arttırım oranının belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Ceza Genel Kurulunun 16.11.2007 gün, 2007/3-167 esas, 2007/222 sayılı kararında belirtildiği üzere, Üst C.Savcısının mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Üst C.Savcısının 16.03.2010 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra vaki 19.04.2010 tarihli temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), II- Sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incele- mesine gelince; Suça konu yerin köy tüzel kişiliğine ait arsa vasfında kayıtlı yer olması karşısında, sanığın eyleminin TCK.nun 154/2. madde ve fıkrasında kalmayıp aynı maddenin 1. fıkrası kapsamında kaldığı, söz konusu eylemin 5841 sayılı Yasa ile suç olmaktan çıkarıldığı gözetilerek beraat...
Ancak; 1- Ucu sivrilmiş bir odun parçası ve taşla duvarın delinip eylemin gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu duvarın sağlam ve dayanıklı şekilde yapılıp yapılmadığı belirlenmeden TCK.nun 493/1. maddesiyle uygulama yapılması, 2- İhbar üzerine olay yerine gelen kolluk güçlerinin sanığı okul bahçesinde yakaladıklarının anlaşılması karşısında eylemin tam kalkışma aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlanmış kabulü, 3- İddianamede hakkında TCK.nun 62 ve 523. maddelerinin uygulanması istenildiği halde CMUK.nun 258. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, Üst C. Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi (BOZULMASINA), 11.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İrtifak hakkı, bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan bir ayni haktır. Ayni hak olarak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir etkiye sahip olmakla birlikte eşya üzerinde sınırlı bir hakimiyet sağlar. İrtifakın içeriği yalnız eşyadan veya eşyanın özünden elde edilebilecek menfaatlerden yararlanma imkanından ibarettir. Türk Medeni Kanununda irtifak hakları taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlemiştir. Diğer taraftan, taşınmaz mülkiyetinin özel hukuka ilişkin kanuni kısıtlamalarından komşular lehine konulan kısıtlamalarda mülkiyet içeriğindeki bazı yetkileri sınırlamakta, bir kaçınma ve katlanma yükümlülüğü getirmektedir. Burada yasal kısıtlamanın sonucu bir irtifak kurma sözkonusu ise örneğin; geçit irtifakı gibi bu konuda taraflar anlaşarak bu irtifak hakkını da tesis edebilirler....
bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 1095 günün 5 güne, mahkemenin takdirine uygun olarak TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 liradan hükmolunan 21.900 TL adli para cezasının 100 TL'ye indirilmesi ve 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine "TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı...
(1970 parselin üst hakkı)” vasıflı taşınmaza aktarıldığı (yansıtıldığı) anlaşılmaktadır....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, üst Cumhuriyet savcısı ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanığın, daha önceden tanıdığı katılandan birisini arayacağını söyleyerek aldığı cep telefonu ile katılanın yanından uzaklaşıp ortadan kaybolduğunun iddia ve kabul olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas, 2012/229 Karar sayılı ilamı gereğince, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle aynı kanunun 157. maddesi gereğince dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması, 2-TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine...
Mahallesi, ... ...pafta, ... ada ve ... parsel ile ilgili akdedilen üst hakkı ve buna bağlı olarak da iştira hakkı sözleşmelerinin hukuki imkansızlık nedeni ile mutlak butlan ile malul olduğunun tespitine, taşınmazın tapu kaydına işlenen üst hakkı ve iştira hakkı tescili şerhinin iptali ile terkinine, üst hakkı ve iştira hakkı sözleşmelerinin feshine, davacının uğramış olduğu zararın HMK'nun 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak 1.000,00 TL'lik kısmının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....