Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı .... yönünden reddine dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde davacı tarafından ödenen tahsis bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı vakıf bakımından davanın reddine, davalı Belediye yönünden tapu iptal ve tescil isteminin reddine, bedel talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Tüketici Mahkemesi’nin 2019/524 Esas, 2020/363 Karar sayılı ve 22.09.2020 tarihli ilamında yer alan davanın kısmen kabulü yönündeki kararın istinaf talebimiz doğrultusunda kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ile müvekkili adına tescil, kira kaybı ile yapılmayan ince işler ve beyaz eşyalar için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini talep ettiği görülmüştür....

      Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin feragat nedeni ile reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne, 1.000,00 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, faiz talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı dava dilekçesinde, öncelikle tapu iptal tescil, olmadığı takdirde ise ödediği 1000 TL’nin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödeme tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, “1998 yılında ödenen satış bedelinin, denkleştirici adalet ilkelerine göre dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücü karşılığını 10.290 TL olarak belirleyen” bilirkişi raporunun dosyaya ibrazından sonraki 31.3.2010 tarihli celsede vermiş olduğu beyanında ise, “rapora karşı bir diyeceği olmadığını, tapu iptal ve tescil talebinden feragat ettiğini, ... olduğu 1.000 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 2011/7907-15322 reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini” bildirmiş olup, davacının, “alacağının...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde, tazminat ve cezai şart istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescile yönelik kısmı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, alacak talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 08.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç değere ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL tazminat ve 3.000,00 TL cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          Davada; dava konusu dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, tescilin mümkün olmaması halinde, taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili, bu talebin mahkemece yerinde görülmemesi halinde davalıya ödenen 60.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taşınmazın zamanında davacıya teslim edilmemesi nedeniyle davacının uğradığı kira geliri kaybına karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş; 24.04.2012 tarihli celsede; dava konusu dairenin dava dışı 3. kişiye satıldığı, bu nedenle dairenin davacı adına tapuya tescilinin mümkün olmadığı belirtilerek;bedelle ilgili talepler hakkında karar verilmesi talep edilmiştir....

            Bu nedenle, hükmün 2.bendindeki yazılı tapu kaydının iptali ve davalı eski eş ... adına tesciline yönelik istek bakımından davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılması ve tefrik edilecek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi bakması gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.09.2012 tarih ve 2012/8-192 Esas, 2012/629 Karar sayılı kararı ile mal rejimi davalarında muvazaa nedeniyle açılan davaların sonucunun beklenmesine de gerek bulunmamaktadır. Muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının olumlu sonuçlanması halinde, davacının mal rejimi nedeniyle alacağı kararla hak ettiği alacağının tahsilini kolayca sağlayabilecektir. Bunun dışında mal rejimi davasına bir etkisi olmayacaktır. Şayet muvazaa iddiasına dayanmayıp, sadece tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak denilmiş olsaydı terditli istek kabul edilip birlikte görülmesi mümkün olabilirdi. 2-) Hükmün 3. bendinde davalı ... adına açılan davanın reddi doğrudur....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.09.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 137 ada 49 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin hissedar olduğunu, taşınmazın toplamda 28/8820 hissesinin davalıya satıldığını, söz konusu hisse üzerinde davacının sahip olduğu yasal önalım hakkını kullanmak istediğini beyanla, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davası sonunda yerel mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/525 KARAR NO : 2021/431 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/171 ESAS, DAVA KONUSU : Satın Almaya Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T9 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

                  UYAP Entegrasyonu