Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış davalının hükmü temyizi üzerine karar Dairemizin 18.10.2011 günlü ve 2011/7403-12254 sayılı kararı ile usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek davanın karara bağlandığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, 101 ada 49 ve 101 ada 51 sayılı parsellerde davalının adına kayıtlı 1/2 hissenin tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, tapuda harç miktarının fazla çıkmaması için daha az bir bedel gösterdiklerini, gerçekte 13.000 TL'ye payları aldığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, önalım bedeli yönünden davacı vekili temyiz etmiştir....

      Kooperatifleri Birliği adına kayıtlı bulunduğunun tespit edilmesi karşısında tapu iptal ve tescil davasını tapu maliki olan dava dışı üst birliğe karşı yöneltilmesi gerekeceği yönündeki kanaatin, takdirinin sayın mahkemeye ait bulunduğu, dava konu taşınmazın 26/07/2018 dava tarihi itibari ile değerinin 450.000,00TL olacağı, 1163 sayılı kooperatifler kanumuna göre bir yapı koaperatifinin asıl amacının ana sözleşmede belirtilen amacını gerçekleştirerek üyesi adına bağımsız bölümü tahsis ve tescil etmekle yükümlü olduğu, kooperatifin üyesi adına tescil edeceği bir taşınmazın bulunmaması veya eşitlik prensibine göre eksik ödeme yaptığının tespiti halinde diğer bir değişle tapu iptat ve tescil talebinin mümkün olmaması halinde ancak eşitlik prensibi gereği kendisine konut teslim edilmeyen veya eksik ödemede bulunan ortağın Yargıtayın yerleşik kararlarında belirtilen formüle göre hesap edilecek tazminat bedelinin tahsilini talep edebileceği, yönündeki kanaat ve görüşleri ile rapor sunmuşlardır...

        Davacı ... oğlu ..., dava konusu taşınmazın (A24) harfi ile gösterilen bölümü kendi fiili kullanımında bulunmasına rağmen, baba adlarının karıştırılması sonucunda bu bölümde amcasının oğlu ... oğlu ... lehine kullanım şerhi verildiğini, bilahare ...’in muvafakatı sonucunda taşınmaz bölümünün davalı ... adına satılarak tescil edildiğini ileri sürerek, davalıya ait tapu kaydının iptali ve taşınmazın adına tesciline karar verilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmaz bedelinin davalı taraftan alınarak, kendisine verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 325 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan 186475/23089391 payının tapu kaydının iptali ile davacı ... oğlu ... adına tesciline, karar kesinleştiğinde davalı ... tarafından 6292 sayılı Yasa uyarınca satın alma işlemi için Hazineye ödenen bedelin davalı ...'a iadesine, söz konusu bedelin davacı ... oğlu ...'...

          Davalı tarafından dava konusu yerin haricen satımına ilişkin vakıanın ikrar edilmiş olması az yukarıda açıklanan geçerlilik şartı olan resmi şekil şartını geçerli hale getirmeyeceğinden davacıların harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, resmi şekil şartına uyulmaksızın adi yazılı şekildeki harici satışa değer verilmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davasını öncelikle haricen satın alma ve zilyetlik hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil, yerinde görülmemesi halinde TMK 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil, bu isteklerinin de yerinde görülmemesi halinde ödenen bedelin iadesi isteminde bulunmuş, Mahkemece, dayanılan hukuki sebeplerden haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenine değer verilerek davanın kabulü cihetine gidilmiş, diğer hukuki nedenler yönünden değerlendirme yapılmamıştır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02/02/2018 tarihinde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması durumunda ıslah ile terditen bedelin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak tahsili talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedelin tahsili talebinin kabulüne dair verilen 08/07/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2012 tarihinde verilen dilekçeyle harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı halde alacak talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda: davalılara karşı açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine alacak davası yönünden davalı ... Çırak Ltd. Şti.'ye karşı açılan davanın kabulüne, diğer davalılara karşı açılan davanın reddine dair verilen 20.04.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili, dahili davalı vekili ve katılma yoluyla davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararların tazminini talep ettiklerini belirterek, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasını, taşınmazın tamamlanmış vaziyette ve takyidatlardan ari bir şekilde tapusunun iptali müvekkili adına tesciline ve teslimini, bu mümkün olmadığı takdirde, ödenen 145.000,00 TL bedelin denleştirici adalet prensibi gereğince dava tarihine kadar güncellenmesini ve ortaya çıkan bedelin avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                O halde mahkemece, öncelikle kamulaştırma işleminin kesinleşmediğinin ve bu nedenle davacı idarenin kamulaştırmadan vazgeçebileceğinin kabul edilerek bedelin bir kısmına karşılık verilen Selçuklu İlçesi Sille Mahallesi 32143 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı T6 adına olan tapu kaydının iptalinin mümkün olup olmadığının TMK.nın1023.maddesi kapsamında değerlendirilmesi, tapu iptal ve tescil isteminin reddi halinde taşınmazın dava tarihindeki bedelinin davalı T3'den tahsilinin düşünülmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nın 353/1- a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildi....

                ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu