Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

    Bu nedenle dava konusu olayda, prim borcu nedeniyle 05.07.2004 tarihine kadar yaşlılık aylığının haciz konulamaz ise de 5198 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden itibaren davacıların murislerinin yaşlılık aylığından kendilerine bağlanan ölüm aylıklarının prim borçlarından dolayı haciz konulabileceği ortadadır. Bu durumda 06.07.2004 tarihine kadar ölüm aylıklarının haciz konulamaması hususu davacılar yararına gibi görünüyorsada davalı Kurumun, alacağın tümünü ödemedeki gecikme nedeniyle gecikme zammı ile birlikte, davacıların ileriki aylıklarından tahsili imkanı olabileceği de düşünülerek ve yukarıdaki hususlar birlikte değerlendirilerek, bir sonuca ulaşılması gerekir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Serik İcra Müdürlüğünün 2009/2885 esas sayılı takip dosyasında, icra müdürlüğünün 4.5.2009 tarihli yazısı ile haciz şerhi konulması istenildiği anlaşılan, dava konusu 07 JY 767 plakalı aracın trafik kaydı üzerine konulan haczin hangi tarih ve saatte şerh edildiğinin (evrakın trafik tescil şube müdürlüğüne geliş tarihi, haciz şerhinin veri tabanına işlendiği tarih ve saatin) ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden sorulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 01.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - 06.08.2009 tarihinde ölümlü trafik kazasına karışan ... plakalı aracın zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olmaması nedeniyle, güvence hesabının kaza sonrası ölen kişinin yakınlarına ödeyeceği tazminatın rücuan tahsili için mal kaçırmayı önlemek amacıyla araç maliki hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ve 23.09.2009 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Araç maliki tarafından 23.09.2009 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin verilen karar temyiz olunmuştur. Açıklanan niteliği ile hukuki uyuşmazlık ölümlü trafik kazası sonucu doğan zararın tazmini istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

          Dava konusu ... plaka sayılı aracın icra müdürlüğünün haciz yazısının 10.10.2008 tarihinde trafiğe geldiği ve kayda alındığı ancak veri tabanına girişin 14.10.2008 tarihinde olduğu, 13.10.2008 tarihinde aracın trafik kaydında haciz yazısının bulunduğu İl Trafik Şube Müdürlüğünce bildirilmiştir. Davacı aracı, 13.10.2008 tarihinde borçludan Noter aracılığı ile 2918 Sayılı Trafik Yasasının 20/d maddesine uygun olarak satın aldığını ancak satış günü 13.10.2008 tarihinde trafikten aracın kaydı üzerinde bir takyidat bulunmadığına ilişkin yazı aldığını ve noter satışının bu yazıya istinaden yapıldığını, iyi niyetli olduğunu ileri sürmüştür. Haciz tarihi ile aynı gün yapılan satışlarda alıcı üçüncü kişinin iyiniyetinden söz edilemez. Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Bu tür satışlarda önemli olan, satışın yapıldığı gün aracın trafik kaydı üzerindeki şerhlerden alıcının haberdar olmasıdır....

            AŞ vekili, davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, 04.09.2015 tarihli karar ile davacılar vekilinin yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacılar vekili tarafından tarafından temyiz edilmiş, gerekçeli mahkeme kararının yazılmasına dair Daire'nin 16.11.2015 tarih ve 2015/15281 E-2015/12236 K sayılı geri çevirme kararı üzerine, mahkemece 21.03.2016 tarihli karar ile “...ihtiyati haciz kararının dayanağı alacak trafik kazasından kaynaklanmakta olup, niteliği itibari ile haksız fiillerden olduğu, özü itibari ile tazminat istemine yönelik olan bu davada, kusur oranının ve zararın tespiti incelemeyi gerektirdiğinden alacak likit ve muaccel olmadığı, bu itibarla İİK'nun anılan maddesindeki ihtiyati haciz isteminde bulunabilmek için aranan koşullar somut olayda gerçekleşmediği...” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

              Dolayısıyla alacağın varlığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart olmayıp alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yaklaşık olarak ispatı gerekir. Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup, tazminat borcu haksız fiil tarihinde muaccel olur. Somut olayda, Manisa 8....

              Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

                G E R E K Ç E: Uyuşmazlık; yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem iddiasına dayanak manevi tazminat davasında dava ile birlikte istenilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteğinin reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2021/557 Esas KARAR NO : 2022/390 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 09/12/2020 KARAR TARİHİ : 07/06/2022 KARAR Y.TARİHİ : 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray-Ankara E-90 karayolunun 40 km'sinde 06/06/2019 günü saat 11.50-12.00 sıralarında davalı araç sürücüsü ... idaresinde bulunan ve arkasında tarım aleti takılı ... plaka sayılı traktörle seyir halindeyken sola dönmek için kavşağa 10-20 m. kala sol şeride geçtiği sırada, arkadan aynı yönden sol şeritten gelen davalı sürücü ... idaresindeki ... plaka sayılı aracın 90 metre fren mesafesinden sonra duramayıp traktörün sol yan kısmına çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası üzerine soruşturma başlatıldığını ve ceza davası...

                  UYAP Entegrasyonu