Tekstil Ürünleri Dış Ticaret Limited Şirketine ait hesaptan verilen B 2711783 numaralı, 05.12.2007 tarihli, 6.480,00 TL bedelli, keşideci imzası sahte olan çeki ödünç sözleşmesi sonrasında şikâyetçiye verdiği iddia olunan olayda; dosya içindeki ödünç sözleşmesine göre; 28.06.2007 tarihli, Seri A, Sıra No: 024591 nolu sözleşme ile sanığa 70.000,00 TL ödünç verildiği ve geri ödemeye ilişkin 15.10.2007 tarihli ve 1019621 seri nolu, 15.09.2007 tarihli ve 1019620 seri nolu, 30.09.2007 tarihli ve 4698411 seri nolu kambiyo evrakı alındığının yazılı olması ve sanığın 14.03.2012 havale tarihli dilekçesinde ... ikrazatla eskiden beri borç verip alma şeklinde bir kredi ilişkilerinin olduğunu beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanıkla katılan arasında önceden ... borç ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi bakımından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli ve 6/8-69 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak, suça konu çekin ödünç para alımı...
Yasada ifade edildiği gibi, ödünç alan, ödünç aldığı şeyi sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde kullanmalıdır. Ödünç alan, kullanım ödüncü konusunu sözleşmede nasıl kullanılacağı açıkça belirtilmediği hallerde örfe uygun olarak, ödünç aldığı şeyi özenle kullanmalıdır. Özenle kullanmanın ölçüsü de kendi malını nasıl kullanıyorsa ve kendi malını nasıl muhafaza ediyorsa ödünç aldığı şeye de aynı özeni göstermesidir. TBK. m. 380 f. 3 gereğince “Ödünç alan, bu hükümlere aykırı davrandığı durumlarda, beklenmedik hallerden (kazalardan) doğan zararlardan da sorumludur. Ancak, bu hükümlere uymuş olsaydı bile zararın doğacağını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” Ayrıca ödünç alan, şeyi karşılıksız kullanmakta ve ondan faydalanmaktadır. Ödünç verene herhangi bir bedel ödeme borcu yoktur. Ancak ödünç aldığı şeyin de bakım ve muhafaza masraflarını karşılamak zorundadır. TBK. m. 381’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunun olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamakla yükümlüdür.”...
Ticaret Mahkemesi ise, Türk Medeni Kanunu'nun 962 ilâ 969 uncu maddelerinin taşınır rehni ile ödünç verme işlerini düzenlediği, somut olayda taşınmaz rehni karşılığı ödünç para verildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-b ve 5/1 maddesine göre Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde öngörülen hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve ticaret mahkemesinde görülürler. Türk Medeni Kanunu'nun 962 ila 969.maddelerinde ise taşınır rehni karılığı ödünç verme işleri düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı davalıya bağımsız bölüm üzerine konan ipotek karşılığı ödünç para vermiş olup, bu husus Türk Medeni Kanunu'nun 970 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda 6102 Sayılı TTK'nin 4.maddesinde sayılmayan bir husustan doğan uyuşmazlığın da genel hususlar çerçevesinde genel mahkemelerde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....
Ticaret Mahkemesi ise, Türk Medeni Kanunu'nun 962 ilâ 969 uncu maddelerinin taşınır rehni ile ödünç verme işlerini düzenlediği, somut olayda taşınmaz rehni karşılığı ödünç para verildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-b ve 5/1 maddesine göre Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde öngörülen hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve ticaret mahkemesinde görülürler. Türk Medeni Kanunu'nun 962 ila 969.maddelerinde ise taşınır rehni karılığı ödünç verme işleri düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı davalıya bağımsız bölüm üzerine konan ipotek karşılığı ödünç para vermiş olup, bu husus Türk Medeni Kanunu'nun 970 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda 6102 Sayılı TTK'nin 4.maddesinde sayılmayan bir husustan doğan uyuşmazlığın da genel hususlar çerçevesinde genel mahkemelerde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....
Somut olayda davacı davalı ya verdiği borç karşılığında davalı tarafından adına düzenlenen senedin zaman aşımına uğradığı belirtilerek ödenmediği iddia edilen ödünç verilen paranın tahsili talep edilmektedir.Zaman aşımına uğrayan senet yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, davacı tarafından da bonoya bir kambiyo senedi olarak dayanılmayıp ispat ve delili vasıtası olarak dayanılmaktadır.Taraflara arasındaki uyuşmazlık ödünç sözleşmesi uyarınca verilen paranın iade koşularının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığından çözümünde TTK da düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanma yeri olmayacaktır. Bu haliye eldeki davanın kambiyo senetlerinden kaynaklanan mutlak ticari dava olarak kabulü mümkün olmadığı gibi tarafların tacir olmadığı da gözetildiğinde nispi ticari dava niteliği de bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davacı dava dilekçesi ile yapılacak iş karşılığında davalıya banka yolu ile para gönderdiğini, ancak davacının anlaşılan işi yapmadığını, cevaba cevap dilekçesi ile ise de davalı ile arasında ödünç ilişkisi bulunduğunu, paranın, davalının iş makinası alması için verildiğini, davalının parayı iade etmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça davalıya yapılan ödemelere ilişkin dekontlar celp edildiğinde, dekontun açıklama kısmının boş bırakıldığı ve bu paranın ödünç olarak davalıya gönderildiğine dair bir ibareye rastlanmamıştır. Taraf tanıkları yapılacak işe mahsuben paranın davalıya verildiğini, davalının ise anlaşılan iş ve işlemleri yaptığını beyan etmişlerdir. Havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir....
Somut olayda davacı davalı ya verdiği borç karşılığında davalı tarafından adına düzenlenen senedin zaman aşımına uğradığı belirtilerek ödenmediği iddia edilen ödünç verilen paranın tahsili talep edilmektedir.Zaman aşımına uğrayan senet yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, davacı tarafından da bonoya bir kambiyo senedi olarak dayanılmayıp ispat ve delili vasıtası olarak dayanılmaktadır.Taraflara arasındaki uyuşmazlık ödünç sözleşmesi uyarınca verilen paranın iade koşularının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığından çözümünde TTK da düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanma yeri olmayacaktır. Bu haliye eldeki davanın kambiyo senetlerinden kaynaklanan mutlak ticari dava olarak kabulü mümkün olmadığı gibi tarafların tacir olmadığı da gözetildiğinde nispi ticari dava niteliği de bulunmamaktadır....
tazminatına ve davalının sağladığı haksız kazanç ölçüsünde sözleşmeye müdahale edilerek ödünç sözleşmesinde taraflar arasında müzakere edilmeden tek taraflı olarak belirlenen faiz ile gecikme faizinin bankalarca verilen kredi faizleri de gözetilerek makul bir seviyeye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2022 NUMARASI : 2021/1248 ESAS - 2022/474 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ödünç sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre ödünç veren bir miktar parayı ödünç alana devretmeyi, ödünç alanda aynı miktarda parayı geri vermeyi üstlediğini, Müvekkili tarafından sözleşmeye uygun olarak banka aracılığıyla 121.300,00 TL'yi davalı borçluya devrettiğini, ancak davalı borçlu tarafından geri verme borcu yerine getirilmediğini, bunun üzerine Antalya Genel İcra Dairesinin 2021/201161 Esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmayacak şekilde icra...
Bu itibarla anılan sözleşmelerin bundan sonraki uyuşmazlıklarda Yargıtay 6.HD.nin anılan kararı dikkate alınnarak hizmet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı ile belirlenen iş bölümüne göre, "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında (Özel Borç İlişkileri -Akdin Muhtelif Nev’ileri) yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların (satış sözleşmesi:taşınır ve taşınmaz satışı, ödünç sözleşmeleri:ariyet (kullanım ödüncü) - karz-ödünç (tüketim ödüncü), ölünceye kadar bakma sözleşmesi, vedia (saklama) sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi)” istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4). Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4)....