davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tahsiline ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl ve birleşen dava, devre mülk satış sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının ve senetlerin geçersiz olduğunun tespitine, ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Asıl ve birleşen dava, devre mülk satış sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının ve senetlerin geçersiz olduğunun tespitine, ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili istemlerine ilişkindir. İstinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmiş ise de dosya kapsamı ve istinaf nedenlerine göre incelemenin dosya üzerinden yapılması mümkün hallerden olduğu anlaşıldığından duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. Kocaeli 2....
‘in tüm,davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır....
Davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilmese de yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre mahkemece denkleştirici adalet ilkesinin resen gözetilmesi gerekir. " Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Şu durumda; hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır....
Sözü edilen içtihadı birleştirme kararları uyarınca alıcı ancak, harici satış senedinde yer alan bedelin tahsiline karar verilmesini isteyebilir. Harici satış senedinde yer alan satış bedeli, denkleştirici adalet ilkesi göz önünde tutularak satış tarihinden dava tarihine kadar güncellenmek suretiyle hüküm altına alınması mümkündür. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder....
Kadastro Mahkemesinin 1972/41 E. 2011/204 K. sayılı kararının kesinleştiği tarih olan 07.04.2014 tarihi, akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarih olup, davacı ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 07.04.2014 tarihindeki ulaştığı değerini isteme hakkına sahiptir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edinilmiş olup; mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
Eldeki dava da; davalı savunmasında,bilirkişi raporunda belirlenen bedelin ödetilmesini istemiş olmakla, ‘çoğun içinde az da vardır’ kuralı gereğince ödediği bedelin denkleştirici adalete göre iadesini de talep ettiği kabul edilerek, sözleşme tarihinde ödenen satış bedelinin dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek; bu bedel üzerinden alıkoyma hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi görüşünde olduğumuzdan, harici satış sözleşmesindeki satış bedel üzerinden hapis (alıkoyma) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk satış sözleşmesine konu taşınmazın davacı adına tescili ile devremülkün kullanılamadığı dönem ücretlerinin, emsal tesisler gözetilerek tahsili, tapu tescili mümkün görülmez ise ödenen bedelin ekonomik şartlara göre güncellenerek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizleri oranını ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, davacının ödenmiş olduğu iddia edilen bedeli ispat edemediğini, davacı yanın ispat külfeti gözardı edilerek bilirkişi marifetiyle taşınmaz rayiç bedel tespiti yoluna gidildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak hatalı karar verildiğini, bedelin dayanağı ise 08/03/2006 tarihli adi satış sözleşmesi olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi dikkate alınarak güncellenmesi gereken bedelin sözleşme ile kararlaştırılan bedel olduğunu, bekletici mesele yapılan dosyada güncelleme yapılan bedelin iade alınacak sözleşme bedeli olup taşınmazın rayiç bedeli olmadığını, mahkeme tarafındn taşınmaz rayiç bedeli üzerinden hüküm kurulması, bekletici mesele yapılan dosya hakkında verilen Hukuk Genel Kurulu kararına aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasında yapılan 08.03.2006 Tarihli satış sözleşmesine göre bedelin 6.250 TL olduğunu, davacı yanın talep ettiği bedelin sözleşmeye...