WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taşınmazın davacıya satıldığı 14.07.1993 tarihinde taşınmazın davalıya ait olduğu, davalının başkasına ait araziyi davacıya sattığı yönünde hile ve desise ile hareket etmediği, davacının 1993 yılındaki satış işlemine dayanarak davacıdan tazminat talep etmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Red kararı davacı tarafından, davalıya ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalıdır, gerekçesiyle temyize getirilmiştir. Dava, tapusuz köy senedi ile satılan ve intikal ettirilmeyen taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmasından önce tapusuz olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda davacı 18.06.2012 tarihli beyan dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde davacıya ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tazminini talep etmiştir....

    Somut olayda, davacı, davalı ile aralarında 1986 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığını, davalıya taşınmazın bedelini ödemesine rağmen taşınmazın tapudan devrinin gerçekleştirilmediğini, taşınmazın devrinin gerçekleştirilmemesi nedeniyle davalının davacıya 2.500 TL meblağlı senet verdiğini, senedin icra yoluyla takibe konulması üzerine davalının davaya konu taşınmazla ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde bulunduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine rağmen davacının tapuyu devir etmemesi üzerine davalı hakkında açtığı tapu iptal ve tescil davasının red edilerek, kararın 16.3. 2010 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, 1986 yılında davalıya ödediği paranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsilini talep etmiştir. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK md.706, BK md 213, Tapu kanunu md 26 ve Noterlik Kanunu md 60)....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanunun (7/1-a) ve (b) maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak çekişmeli taşınmazın bedelsiz olarak iadesi istemiyle açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde sözleşme gereğince davalılara ödenen bedelin denkleştirici adalet prensibine göre davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 1)Davacının Hazine aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil istemine yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu kısmının onanmasına karar verilmiştir. 2)Davacının davalı kişiler aleyhine açtığı tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya kapsamından, çekişmeli 412 parsel sayılı taşınmazın 1956 yılında yapılan tapulama çalışmalarında Şubat 1944 tarih 7 nolu tapu kaydına dayanılarak tapu malikinin muvafakati ile davalılar murisi ... adına tespit edildiği, Orman Yönetiminin itirazı üzerine ......

        Mahkemece, taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersi olduğu ve tarafların geçersiz sözleşmeye göre ancak verdiklerini geri isteyebileceklerini, bu doğrultuda davacı tarafın ödediği 1.000,00.-TL'lik bedeli denkleştirici adalet ilkeleri doğrultusunda dava tarihi itibariyle ulaştığı değere göre talep edebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 2.703,74....

          Buna göre davacının dava konusu taşınmazların tapusunu devrine ilişkin ifa yükümlülüğü ile davalı tarafça satış bedelinin iadesi işleminin aynı anda gerçekleşmesi gerekmektedir. Dava tarihine kadar da karşılıklı ifanın gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının dava yolu ile satış bedelini talep etme hakkı doğmuştur. Mahkemece usulünce oluşturulan bilirkişi kurulu marifetiyle denkleştirici adalet kuralı gözetilerek yapılan değerlendirmeye göre davacının ihale bedeli olarak ödediği 421.000.000 TL'nin dava tarihi itibarı ile 896.923.349 TL ye ulaştığı tespit edilmiştir....

          KARAR Davacı, davalıların murisleri Hamit Arslan’dan kendilerine intikal eden taşınmaz hisselerini, Dikili noterliğinin 13 temmuz 1994 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedelini ödediğini, davalıların edimlerini yerine getirmemeleri üzerine açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddedildiğini ileri sürerek ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkeleri gereğince belirlenecek bedelinden şimdilik 50.000,00 YTL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, Naci Yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ..., duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiştir....

            Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan taşınmaz satış işlemi TMK. nun 706, BK.nun 213, Tapu Kanununn 26. maddesi hükmüne göre geçersizdir. Bu nedenle, taraflar ancak verdiklerini isteyebilir. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına uygun çözümlenmesi ve tasfiye edilmesi gerekir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Şu durumda; hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir....

              Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından istifade ederek kendi malvarlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Ödenen bedelin iadesine karar verilirken, denkleştirici adalet kuralı gereğince, satış bedelinin paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Ancak, denkleştirme yapılırken, iade alacaklısının(davacının), geçersiz sözleşmenin ifa edilemeyeceğini öğrendiği tarihin esas alınması gerekir. Çünkü, geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğini bile bile haksız zenginleşmenin iadesini istemeyen alacaklı, zararın artmasına kendisi sebep olacağından bu artan zararını iade borçlusundan isteyemez. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sözleşmeye konu bağımsız bölüm adedi 29 tanedir....

                UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacının Kartal 12....

                bedelin denkleştirilmiş adalet ilkesi uyarınca dava tarihindeki güncel değerine ilişkin mali müşavir bilirkişinin görüşüne başvurulmuş, neticeten taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin resmi yazılı şekilde yapılmaması sebebiyle geçersiz olduğu, davacının bu sebeple denkleştirilmiş adalet ilkesine göre ödediği paranın karşılığını talep edebileceği, mali müşavir bilirkişi raporuna göre ödenen bedelin dava tarihindeki güncel karşılığının 96.686,70 TL olduğu gerekçesiyle 2021/323 Karar sayı ve 01/10/2021 tarihli karar ile; "davanın kısmen kabulüne, 96.686,70 TL'nin 31/10/2018'den işleyecek kanuni faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, " şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu