Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. İade edilirken, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekmektedir. Bu şekilde, denkleştirici adalet ilkesi gereğince, tam bir eski hale getirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olmaktadır. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir....
İşte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olmaktadır. Somut olayda, davacı yönünden bu durum dava tarihi itibarıyla gerçekleşmiş olup, zamanaşımının başlama tarihi de dava tarihidir. Dolayısıyla mahkemenin zamanaşımının geçtiğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Davacının satış bedelini isteme hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Buna göre tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak söz konusu bedelin ödendiğinin kanıtlanması halinde; satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
TL lik bedelle bugün ancak 100 m²’lik bir arsa alınılabileceğini, denkleştirici adalet ilkesi gereğince vekil edenlerinin mağdur edilmemesi için bedele yönelik onama kararının kaldırılmasını istemesi ve bu isteğin haklı bulunması üzerine; “..... şu halde geçersiz satış sözleşmesine dayalı olarak istenen bedelin tahsilinde davalı ...mirasçıları sorumlu olmaktadırlar....
Mahkemece; yasanın aradığı şekil ve şartlara uyularak resmi merciler önünden yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan arsa satış sözleşmesi geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ancak verdiklerini isteyebilecekleri, davacının davalı idareden talep edebileceği miktarın geçersiz sözleşme ile ödemiş olduğu 60 TL den ibaret olduğu, iade edilmesi gereken bedel belirlenirken denkleştirici adalet ilkesinin gözetilmesi ve bu paranın iade edilmesi gereken tarih itibariyle ulaşabileceği gerçek değerin belirlenmesinin zorunlu olduğu, görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının talep edebileceği bedelin yönteme göre uygun şekilde 22.888,11 TL olarak belirlendiği, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, YİBBGK 10.07.1940 tarih ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, haricen yapılan tapulu taşınmaz satışının hukuken geçerli olmadığı konusunda bir çekişme bulunmadığından, burada öncelikle; harici satışı nedeniyle taşınmazı satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olması gerektiği ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedel; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel mi, taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç ) bedeli mi, yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü mü olması gerektiği hususu tartışılmalıdır....
satış sözleşmesi harici bir satış sözleşme olduğunu, resmi şekilde yapılmadığı için tapunun tescili için dava açmalarının mümkün olmadığını, taşınmaz bir başkasına devredilmiş olduğunu, tapulu olması nedeniyle ellerindeki sözleşme ile sadece verdiklerini geri talep etme hakkına sahibi olduklarını, bu nedenle emsal yargıtay içtihatlarına ve denkleştirici adalet ilkesine göre davalının adlığı bedelin günümüze uyarlanarak (güncellenerek) hesaplanan rakamın taraflarına ödenmesi zorunlu olduğunu, Harfilli Mahallesi, 105 ada 157 parselde bulunan taşınmaz davalı adına tescil edildiği andan itibaren davalının taşınmazı devretme yükümlülüğü doğduğunu, ancak davalı sözleşmeye aykırı hareket edip, taşınmazı davacı müvekkiline devretmeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, belirtilen taşınmazın müvekkiline devri ne hükmen nede haricen mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından 01/01/2002 tarihinde ödenen 2.000,000,000,00TL nin uzman bilirkişi tarafından güncel değerinin şimdilik...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Temyize konu uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin mülkiyet devri niteliğinde mi yoksa zilyetlik devrine yönelik mi olduğu, buna göre rayiç değer üzerinden bedele hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen yapılan satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. 2. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler. 3. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet" düşüncesine dayanmaktadır....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendi çıkartılarak yerine; "3-Davanın kabulü ile davacı ... ile davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. arasında düzenlenen 21/09/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve bunun finansmanı için diğer davalı ...Ş. ile imzalanan 21/09/2016 tarihli Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin tüm hüküm ve sonuçları ile İPTALİNE, Denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan 249.550,90 TL'nin (davalı bankanın sorumluluğu kullandırdığı kredi tutarı olan 244.369 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından davalı ...Ş.'...
kredi sözleşmesinin temerrüt nedeniyle iptaliyle bakiye kredi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalılara ödediği toplam bedelin ödeme tarihinden dava tarihine kadar denkleştirici adalet prensibi gereği ulaştığı değerin tespiti ile avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Belediyesinin arsa satışı için açtığı ihaleye katılarak, davaya konu, ....... ada .....parsel sayılı taşınmazı 3.550,00 TL bedel karşılığında satın aldığını; ancak, ihale bedelinin müvekkili tarafından ödenmesine rağmen, davalı belediyenin, taşınmazın mülkiyetini nakletmekten kaçındığını; taraflar arasındaki gayrimenkul satışına ilişkin yapılan işlemlerin, resmi biçimde yapılmadığından geçersiz olduğunu belirterek; ödenen satış bedelinin, denkleştirici adalete göre, dava tarihine kadar ulaştığı alım gücünün tespit edilerek, dava tarihinden itibaren avans faiziyle, şimdilik 10.000 TL (ıslah ile 21.960,66 TL)'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....