Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk sözleşmelerinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK, TMK, Kat Mülkiyeti Kanunu 3. Değerlendirme Dava, devre mülk sözleşmelerinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı T7 vekilince istinafa başvurulmuştur. Dosya kapsamından; Davacı ile T7 Ano....
Davacının yaptığı ödemelerin 688.277,78 TL olduğu, denkleştirici adalet ilkesine göre bilirkişi tarafından yöntemine uygun hesaplandığı, buna göre ödenen bedelin ıslah tarihi itibarıyla ulaştığı rakamın 1.479.673,50 TL olduğu ve bu miktar üzerinden davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacının, gecikme nedeniyle cezai şart tazminatı talebi ve menfi zarar tazmin talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Davacının müsbet zarar talebinin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca karşılanmış olduğu, bunun dışında gecikme nedeniyle kira alacağı bulunamayacağından kabul edilmemiş, bu çerçevede oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacılar, murisleri ile davalı arasında yapılan harici satış sözleşmesine konu taşınmazın devrinin yapılmaması nedeniyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeniyle denkleştirici adalet kuralına göre güncellenerek tahsili istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı T. T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. 1- Davacının İstanbul 10. Noterliği'nin 11/11/2016 tarihli, 13485 yevmiye nolu ''Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' başlıklı sözleşmesi ile satıcı davalı T5'den Sakarya ili, Arifiye ilçesi, Arifbey Mah. 258 ada 1 parsel ve 262 ada 1 parsel üzerinde yapılacak Innovia Arifiye isimli projeden E blok 2....
Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, sözleşmenin geçersiz olduğu ve denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değerin hüküm altına alınması gerektiği belirtilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değer üzerinden hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, yukarıda ifade edilen kamu kurumlarının güvenilirliği ilkesi nazara alındığında, davacı şirketin, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle, taşınmazdaki hissenin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değeri davalı belediyeden talep edebilecektir. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince; taşınmazdaki payının ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerinin tespiti için bilirkişi görüşüne başvurulması ve ulaşılacak sonuca göre istinaf başvurusunun değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hazırlanmış bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Davacı 01.03.1990 tarihli harici satış sözleşmesine dayandığından iadesi gereken sözleşmede yazılı 7.200.000 TL (eski) denkleştirici ... kuralı gereğince uyarlanmasının yapılarak, dava tarihine kadar ulaştığı gerçek değerinin uzman bilirkişi veya bilirkişilerce belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici ... düşüncesine dayanır. Denkleştirici ... ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından yararlanılarak kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....
GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları. 3. Değerlendirme 1. Mahkemece verilen 07.10.2020 tarihli kararda; davanın kısmen kabulüne, 5.342,37 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair hüküm kurulmuş; bu karar sadece davacı tarafından temyiz edildiğinden, bu miktar yönünden lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. 2. Buna göre Mahkemece; davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3. Bundan ayrı, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplamanın ne şekilde yapılacağı hususu 20.05.2021 tarihli bozma ilamında ayrıntılı olarak belirtilmiştir....
Davalı vekili, davacının devremülkü kullandığını dolayısıyla cayma hakkını süresinde kullanmadığını, taraflar arasında sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin yerinde olmadığını, devremülk satış sözleşmesinin kapıda satış sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin tapuya teslime hazır olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Somut olayda; Taraflar arasında düzenlenen sözleşme yasada belirtilen şekil şartlarına aykırı olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu nedenle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iadesinin gerektiği, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının 254.500,00- TL ödediği, denleştirici adalet ilkesine göre ödendiği tespit edilen bedelin dava tarihindeki değerinin 800.717,41- TL olduğu, gecikme nedeniyle davalının davacıya 18.324,00- TL ödediği, gecikme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki değerinin 38.223,28- TL olduğu, davalının davacıya ödediği bedelin güncel değerinin davacının ödediği bedelin güncel değerinden mahsup edildikten sonra davacının davalıdan762.491,13- TL talep edebileceği anlaşılmakla, dava dilekçesi ile dava dava miktarı arttırım dilekçesi nazara alınarak, taleple bağlılık ilkesi gereği, 762.491,13- TL'nin, dava tarihinden...