Davacı, davalı ile imzalanan konut satış sözleşmesini feshederek ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış, davalı, davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödeme yapıldığına ilişkin dosyaya sunulan 26.07.2010 tarihli makbuzdaki kaşe ve imzanın şirkete ait olmaması nedeniyle sahte olduğuna yönelik savunma yaparak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı tarafından gönderilen ... 3. Noterliği’nin 02.05.2011 tarihli ihtarnamesi fesih edildiği ve davacının 26.07.2010 tarihli ödeme makbuzu ile davalıya ödediği bedelin iade edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin olup, davacı, ödeme yapıldığına ilişkin 26.07.2010 tarihli ödeme makbuzunu dosyaya delil olarak sunmuştur....
Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....
İdari para cezalarının iptali, komisyona yapılan itirazın reddi kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda; idari aşamada kesinleşen veya henüz kesinleşmemiş olan idari para cezalarının tahsili için 6183 sayılı Yasa'ya göre düzenlenen ödeme emirlerinin iptali ise ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede adli yargıda (iş mahkemesinde) açılacak dava ile istenebilecektir....
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinde "2015/011313 takip nolu 227.726,13 TL'lik ödeme emrinin iptali" talep edilmişse de, davacının talebine konu ettiği ödeme emrinin takip numarasının 2015/011312 olduğu, davacının sehven ödeme emri takip numarasını yanlış yazdığının anlaşıldığı zira iptal davasına konu ettiği ödeme emrine yönelik talep sonucunun açık ve net bir biçimde belirgin olduğu, davaya konu iptali istenen ödeme emrine ilişkin prim borçlarının 1999- 2001 tarihleri arasında ilişkin olduğu, gönderilen ödeme emirleri yönünden zaman aşımı süresinin en son 01/01/2007 tarihinde dolduğu, davacıya tebliğ işleminin ise 02/10/2018 tarihinde yapıldığı, dosya kapsamı itibariyle de zaman aşımını kesen ya da durduran herhangi bir sebebin mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacının talebine konu miktar itibariyle 227.726,13 TL'lik borcu kapsayan 2015/11312 numaralı ödeme emrinin ve söz konusu ödeme emrine işletilen gecikme zamlarının zaman aşımı nedeniyle iptaline karar verilerek...
İcra Müdürlüğünün 2012/16385 esas sayılı icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek ... ödeme emrinde 30/... günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür. İİK nun 269/.... maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin ödeme emrinde açıkça yazılması zorunlu olup, dipnotta yazılı olması ödeme emrinin yasaya uygun şekilde düzenlendiği anlamına gelmez. Yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle istemin reddine karar vermek gerekirken, tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesi ve düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu ihbarnamelerin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 18/11/2015 tarih ve, E:2015/11686, K:2015/5058 sayılı kararıyla bozulduğu görülmüştür. Bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesi ve düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karara bağlı olarak işbu ödeme emri konusunda da yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/242 Esas KARAR NO : 2021/480 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 06/07/2020 KARAR TARİHİ : 23/06/2021 Mahkememizde görülen Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;-------- değerindeki çekin kaybolduğunu belirterek ödeme yasağı konularak çekin iptalini talep ve dava etmiştir....
İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibariyle belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Takipten sonra davadan önce yapılan ödeme yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır. Somut olayda; Davalı tarafından takibe konu döneme ilişkin ileri sürülen ödeme savunması üzerinde durularak başlatılan icra takibinden sonra ödeme yapılmış ise bu ödemelerin Mahkemece yapılacak hesaplamada dava tarihi itibari ile dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği hususu gözetilmeden ödeme iddialarının tahsilat sırasında dikkate alınması şeklinde hüküm kurulması da doğru değildir....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: ... adi ortaklığı adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emri ile tebligatın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı sayılı kararıyla,davanın ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı, ödeme emri içeriğinde yer alan 2013, 2014 ve 2015 yılının muhtelif dönemlere ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi, gelir stopaj vergisi ve gecikme faizlerine ilişkin olarak,söz konusu borç kalemlerinin kaldırılması istemiyle ......
Maliye Bakanlığının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 2.10.2007 günlü ve E:2006/3234, K:2007/2572 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55'inci maddesine göre ödeme emri düzenlenmesi ile kamu alacağının tahsilat aşamasının başladığı, aynı Kanunun 58'inci maddesinde ise ödeme emrine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddiaların gösterildiği ve dava açma süresinin yedi gün olarak belirlendiği, 1998 takvim yılına ait gelir (stopaj) vergisinin tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle vergi dairesi müdürlüğüne karşı açılan davanın, ödeme emrinin kaldırılması istemiyle 14.6.2005 günlü dilekçeyle Maliye Bakanlığına yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış olduğu kabul edilerek, husumetin de Maliye Bakanlığına yöneltilmesi suretiyle incelenmesi ve bu işlem hakkında hüküm kurulması hukuka uygun düşmediği gibi söz konusu başvuru, davacı şirkete 13.11.2003...