Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ödeme emrinde yer almasının ayrıca önem taşıdığı, iptali istenen ödeme emrinde, alacağın türünün "Katma Değer Vergisi" olarak gösterildiği, bu haliyle dava konusu ödeme emrinin yükümlünün katma değer vergisi borcu bulunduğu ve bunun 7 gün içinde ödemesi gerektiğini ifade ettiği, bu durumda ödeme emrinin gerçekte mevcut amme alacağının asıl ve ferilerinin mahiyeti ve miktarını göstermediği ve kanuni unsurları taşıyan muteber bir belge olarak nitelendirilemeyeceği, idari işlemin bu unsurundaki kanuna aykırılığın taraflarca dilekçe ve savunmalarda düzeltilmiş olmasının, yasaya aykırılığı sabit olan belgeye sıhhat ve geçerlilik kazandırmayacağı gerekçesiyle davayı kabul ederek ödeme emrini iptal etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yolu ile başvurarak ödeme emrinin usulüne uygun olmadığından ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/46 Esas -2013/10 Kararı ile şikayetin kabulü ile borçlu davalılara gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı alacaklı vekilinin 11.04.2013 tarihli talebi uyarınca icra dairesince borçlulara yeniden ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emrine süresi içinde itiraz edilerek icra takibi durdurulmuş ve eldeki bu dava açılmıştır. Hal böyle olunca, usulüne uygun olarak borçlulara tebliğ edilen ödeme emri ve süresinde yapılmış geçerli bir itiraz da bulunduğu gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

      Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 27.02.2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili Av. Aybike Yılmaz tarafından dosyaya 20.08.2020 tarihinde ve 07.12.2020 tarihinde vekaletname sunulduğu görülmektedir. Dava ise 10.02.2021 tarihinde açılmıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti dosyaya vekaletname sunulan tarihler dikkate alındığında, takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmamıştır. Diğer taraftan borçlunun ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti de İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü halinde ise düzeltilen tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde olmalıdır. Davacının ödeme emrine yönelik şikayeti de süresinde değildir....

        talebine aykırı olarak örnek 10 ödeme emrinin çıkartıldığı ve 18.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

          de usulsüz olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Dairesinin 2020/1835 esas sayılı takip dosyasından ödeme emri gönderildiğini, müvekkili şirket hakkında konkordato ilan edildikten sonra 29/01/2020 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin kanuna aykırı olduğunu, geçici mühlet kararı verildikten sonra müvekkiline ödeme emri gönderilemeyeceğini, takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, takip talebinin İİK.nun 58. maddesine uygun şekilde düzenlenmediğini, taraflarına takibin dayanağı belgelerin gönderilmediği gibi bir suretinin icra müdürlüğüne de ibraz edilmediğini, ödeme emrinin alacaklı tarafından düzenlenen takip talebine uygun olmadığını, ödeme emrinde icra müdürünün mührünün olmamasının da yasaya aykırı olduğunu belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İzmir İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; ödeme emrinin davacı borçluya 22/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibe dayanak belgelerin 23/06/2021 tarihinde uyapta dosyaya atıldığı, bu durumda dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....

          emrinin düzenlendiği, davacının ödeme emrinin iptali istemiyle açtığı davada ......

            İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...

            UYAP Entegrasyonu