GEREKÇE: İşbu talep ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK'nın 341/1- b maddesinde; "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." a karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. İhtiyatı tedbirin şartları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir....
Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, dava konusu icra takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir....
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbire ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır." Somut olayda, davacı vekili ödeme emrinin iptali istemine dair eldeki davada, ödeme emrinin tahsil işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Davanın ise, 06/11/2019 tarihinde ikame edildiği tespit olunmuştur. 1- Ödeme emrinin iptali istemi yönünden hak düşürücü sürenin değerlendirilmesi, re'sen dikkate alınması gerekir....
HÜKÜM : Usulden Ret Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı vekilinin yargılama sırasında dava konusu taşınmaz üzerine Mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talepli dilekçesi üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı vekiline gönderilen ihtaratlı davetiye üzerine davalı vekilince temyiz harçları yatırılmış ise de, davalı vekilinin 11.10.2023 tarihli dilekçesinin temyiz dilekçesi mahiyetinde olmayıp yargılama sırasında dava konusu taşınmaz üzerine Mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Hacizlerin kaldırılması şikayetinin REDDİNE, T2 yönünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı sebebiyle REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ihtiyati haczin kaldırılması nedeniyle uygulanan hacizlerin kaldırılması istemi ile T2 yönünden ayrıca ödeme emrinin iptali talebine dayanmaktadır. Tokat İcra Müdürlüğü’nün 2021/9363 Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, alacaklısının T4 borçlusunun T1 ve T2 olduğu, ferileri ile birlikte toplam 802.151,00 TL alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 11.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLER : Haciz bildirisi, ödeme emri, cari hesap dökümü , İzmir 4 Vergi Mahkemesinin 2023/15 esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. İDM KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince 22/05/2023 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kamu alacağının tamamının nakit veya teminat mektubu olarak depo edilmesi şartıyla kabulüne karar verilimiş, davalı vekilince yasal süre içerisinde sunulan itiraz dilekçesi üzerine, mahkemece 01/06/2023 tarihli gerekçeli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili özetle; ihtiyati tedbir kararı için gerekli yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 01/06/2023 tarihli gerekçeli ara kararını istinaf etmiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir....
Şti.’nde bulunan hissesini 2021 yılı itibariyle devraldığını, kamu alacağının şirketten tahsil olanağı bulunmadığının tesbit edildiği tarihte ortak sıfatı bulunmayan davacının ortak bulunmadığı önceki dönemlere şirket borcu nedeniyle takibi mümkün olmadığını beyanla ödeme emirlerinin iptali ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir . Somut olayda, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2015/11888 Esas 2018/12166 Karar sayılı ilamı ile, daha önce verilen hükmün bozulduğu davalı tarafça bu hüküm ileri sürülerek tedbirin kaldırılmasının talep edildiği ilk derece mahkemesince 25/01/2021 tarihli celse ile tedbirin kaldırıldığı, gerekçeli kararın yazıldığı, gerekçeli karar içeriğinde davaya konu tapu iptali ve tescil istemine ilişkin verilmiş olan kararın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığı, dosya kapsamında mevcut ise ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğinin sabit görüldüğü gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, hükmün bir bütün olduğu, dikkate alındığında, tedbirin kaldırılma gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin kabulü gerekir....
daha da arttığını ve müvekkilleri açısından telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verildiğini, dava konusu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbirin devam etmesine ilişkin davacının herhangi bir hukuki yararı kalmadığından, ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemece veirlen 09.09.2022 tarihli ara kararının kaldırılarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....