Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesine konu fuarın haksız ve kötüniyetli olarak ertelendiği iddiası ile ödenen katılım ücretinin iadesi için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali olup, istinafa konu edilen karar ise talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkindir. İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Geçici Hukuki Korumalar" üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Bu itibarla tedbir talep edilen karşı tarafın mal varlığı uyuşmazlığın konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ve alacaklar üzerine de ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    ispat etmek zorundadır." düzenlemesi kapsamında ihtiyati tedbir için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğü de yerine getirilmediği ayrıca uyuşmazlığın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usül ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmış, HMK'nın 341/1, 353/1- b-1 maddeleri gereğince istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacının dava dışı Beğendik Mağaza işletmeleri .......

    Maddesi kapsamında açıldığını, İstanbul 36.İcra Müdürlüğü'nün 2019/38248 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin 27.09.2019 tarihinde açıldığını, ödeme emrinin davacı borçluya 01.10.2019 tarihinde aynı konutta yaşayan yakınına tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından iptali istenen takibi 01.10.2019 tarihinde öğrendiğini, ancak kanuna uygun olmadığını iddia ettiği işlemin iptali için 7 gün içinde herhangi bir şikayette bulunmadığını, bu nedenle davanın süresinde açılmadığını, taraflarınca konkordato mühleti bulunmadığını fark etmeden icra takibi başlattıklarını, davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak icra dosyasına hiçbir beyanda bulunmadığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi 17 gün geçtikten sonra 17/10/2019 tarihinde davacı borçlu tarafından konkordato tedbirinin devam ettiğine ilişkin beyanda bulunulduğunu, takibin olduğu yerde durdurulduğunu, davacı borçlunun bu olaydan bir sene geçtikten sonra dava açtığını, konkordatonun tasdikine ilişkin devam eden mahkeme...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediğini, davacının 28/02/2015 tarihinde istifa ettiğini, tedbir talebinin kabulü gerektiğini ileri sürmüştür. İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: HMK 389/1. maddesi ile; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/3. maddesi ile de; tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

    İcra Müdürlüğü 2021/20476 sayılı icra dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip dayanağı müvekkillerine tebliğ edilen ödeme emri ekindeki bonoların aslına uygunluğunun tasdik edilmeden gönderildiğini, takip dayanağı bonoların 13/01/2021 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı amacıyla vade tarihleri açık bırakılarak verildiğini, BDDK tarafından alınan tedbir kararları kapsamında 30/09/2021 tarihine kadar takip yapılamayacağını ileri sürdüğü, işbu sebeple ödeme emrinin ve takibin iptali yönünden davanın kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    nun 72.maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, içra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağı, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere götüreceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almaktan doğan zararlarını teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı bu zararın herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemeyeceği bildirilmiştir. Davalı işçiye İİK'dan kaynaklanan tazminatın ödenip ödenmeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

      Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına ilişkindir. İhtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 17/05/2022 tarihli tensip tutanağı ile istinafa konu red kararı verilmiş, ayrı gerekçeli karar yazılmamıştır. Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nın 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. Bunun yanında ihtiyati tedbir kararının muhtevası özel olarak HMK'nın 391/2. maddesinde belirtildiği gibi genel olarak da mahkeme kararlarının neleri kapsaması gerektiği HMK'nin 297. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 141. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır” hükmünü amirdir....

      Maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davalının uyuşmazlık konusu olan para alacağı açısından davalının banka hesapları ile banka kasalarına ihtiyati tedbir, üzerine kayıtlı taşınmazlar için de ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, resen dikkate alınacak tüm nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME: Dava, menkul mal için yapılan kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kira alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesinde; Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işler düzenlenmiştir....

        Maddesi; ''(1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür.(2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır.(3)Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür.(2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır.(3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar....

          UYAP Entegrasyonu