ödeme tarihli 300.000,00 TL çekleri cirolayarak teslim ettiğini, müvekkilin çekleri aracın torpidosuna koyduğunu, tüm aramalarına rağmen bulamadığını, çeklerin kaybolduğuna dair bankalara bilgi verdiğini, banka yetkililerince, müvekkiline, çek iptali davası açıp mahkemeden karar alması gerektiğinin söylendiğini, bu sebeple çekin iptali ve ödeme yasağı konulması isteminin olduğunu, iptalini istediği çeklerin her türlü ceza-i ve hukuki sorumluluğunu bu şekilde kabul edeceğini belirterek; davanın kabulü ile davaya konu 3 adet çekin iptaline ve ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tensip tutanağı 6 nolu ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin şimdilik teminatsız olarak kabulüne, dava konusu çeklerin ibrazı halinde ibraz edene ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. Dava dışı keşidecilerden ......
ödeme tarihli 300.000,00 TL çekleri cirolayarak teslim ettiğini, müvekkilin çekleri aracın torpidosuna koyduğunu, tüm aramalarına rağmen bulamadığını, çeklerin kaybolduğuna dair bankalara bilgi verdiğini, banka yetkililerince, müvekkiline, çek iptali davası açıp mahkemeden karar alması gerektiğinin söylendiğini, bu sebeple çekin iptali ve ödeme yasağı konulması isteminin olduğunu, iptalini istediği çeklerin her türlü ceza-i ve hukuki sorumluluğunu bu şekilde kabul edeceğini belirterek; davanın kabulü ile davaya konu 3 adet çekin iptaline ve ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tensip tutanağı 6 nolu ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin şimdilik teminatsız olarak kabulüne, dava konusu çeklerin ibrazı halinde ibraz edene ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. Dava dışı keşidecilerden ......
ödeme tarihli 300.000,00 TL çekleri cirolayarak teslim ettiğini, müvekkilin çekleri aracın torpidosuna koyduğunu, tüm aramalarına rağmen bulamadığını, çeklerin kaybolduğuna dair bankalara bilgi verdiğini, banka yetkililerince, müvekkiline, çek iptali davası açıp mahkemeden karar alması gerektiğinin söylendiğini, bu sebeple çekin iptali ve ödeme yasağı konulması isteminin olduğunu, iptalini istediği çeklerin her türlü ceza-i ve hukuki sorumluluğunu bu şekilde kabul edeceğini belirterek; davanın kabulü ile davaya konu 3 adet çekin iptaline ve ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tensip tutanağı 6 nolu ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin şimdilik teminatsız olarak kabulüne, dava konusu çeklerin ibrazı halinde ibraz edene ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. Dava dışı keşidecilerden ......
A.Ş. hakkında ile iflasın ertelenmesi davası açılmış olup, mahkemece 05/06/2014 tarihli tensip ara kararının 8 numaralı bendi ile ihtiyati tedbir kararı verilerek 6183 sayılı yasaya ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere müvekkil şirket hakkında yapılmış ya da yapılacak ihtiyati hacizlerde dahil olmak üzere takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, müvekkil şirket hakkında açılmış ve açılacak takipler yönünden geçerli ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu, davaya konu takibin 05/03/2019 tarihli olup yapılan takibin tedbir kararına aykırı olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını beyanla, davanın kabulü ile takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Hamile yazılı çeki elinde bulunduran kişi yetkili hamil sayılır .Dava konusu çekin, "hamiline" düzenlenen bir çek olduğu anlaşılmakla, davacının dava konusu çeke ödeme yasağı konulması ve icra takibine konu edilmemesi talepleri söz konusu çekin yetkili hamilinin yargılama sonunda anlaşılacak olması nedeniyle ve ayrıca bu aşamada dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin ihtiyati tedbir talebinin haklılığını yaklaşık olarak ispatlayacak seviyede bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine" gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 23/12/2022 tarihli ara kararı ile, "Davacının tedbir talebi ile dosya içeriğinin incelenmesinde; HMK 389/1.maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin şartları sayılmış olup buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olup, uyuşmazlık konusu yargılamayı gerektirdiği ve uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği" gerekçeleriyle; "Davacının tedbir talebinin REDDİNE" karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2018/297 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, Mahkemece 06/04/2018 tarihli ara karar ile davaya konu bonoların icra takibine konu edilmemesi, tahsil edilmemesi, devir ve ciro edilmemesi ve protesto edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararında takibe konu 03/07/2017 düzenleme tarihli, 10/01/2019 vade tarihli, 15.800- TL bedelli bononun da bulunduğunu, ihtiyati tedbir kararındaki teminatın müvekkili tarafından yatırıldığını, tedbir kararına rağmen ve tedbir kararından sonra davalının İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2019/46601 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, tedbir kararı gereğince bonodaki cironun da geçersiz olduğunu, takibe konu senedin emre yazılı olduğunu, 6502 sayılı TKHK'nın 4/5.maddesine göre nama yazılı olarak düzenlenmediğinden, senedin geçersiz olduğunu ve bu yöndeki def'inin herkese karşı ileri sürülebileceğini...
Esas sayılı ilamsız ödeme emrinin müvekkilinin resmi ve gerçek adresine gönderildiğini, müvekkilinin davalıyla hiçbir ticari münasebeti ve borcu olmadığından ve icra takibi dayanağı belge de bulunmadığından ödeme emrine itiraz ettiğini, haciz ve muhafaza tehdidi ile usulsüz senetlerin 3. kişilere devri tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ihtiyati tedbir kararının verilmemesi halinde ödemelerini yapamaz hale geleceğini, bunun da müvekkili şirketin ticari faaliyetinin durmasına ve iflasına sebep olacağını, müvekkilin bakımından HMK.'nın 389/1 maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiğini,ivedi olarak tedbir kararı verilmesi gerekirken tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, sair itirazı ile birlikte iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı nedeniyle aleyhine takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptali/durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez....