No:…/… …/…'' olduğu, davalı idarece bilinen adreslerden olan bu adrese tebligat yapılmadığı görüldüğünden söz konusu ödeme emrinin Kanunda öngörülen şekilde davacıya tebliğ edilerek kesinleştirildiğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle, dava konusu haczin bu ödeme emri yönünden hukuka aykırı olduğu, davalı idarece, dava konusu hacze dayanak olarak sadece … takip numaralı ödeme emrinin dava dosyasına ibraz edildiğinin görüldüğü, ancak hem savunma dilekçesinde ödeme emirlerinden bahsedildiği, hem de ibraz edilen tebliğ alındılarında … tarih ve …,…,… ve … takip numaralı ödeme emirlerinin yer aldığı görüldüğünden dava konusu hacze bu ödeme emirlerinin de dayanak yapıldığı kabul edilerek, söz konusu ödeme emirlerinin ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği görüldüğünden, dava konusu haczin bu ödeme emirleri bakımından da dayanaksız kaldığı gerekçesiyle dava konusu haciz kaldırılmıştır....
numaralı ödeme emrinin 1 ila 3, 25, 38 ila 70 sıralarındaki alacaklardan kaynaklanan kısmı ise kaldırılmıştır....
İİK'nın 265/1. maddesinde açıkça ihtiyati hacze itirazın, huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde yapılabileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, itiraz süresini başlatan bu olgular üzerinde durulmadan karar verilmiştir. Somut olayda bahsi geçen İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin ekinde ihtiyati haciz tutanağının gönderildiğine dair herhangi bir ibareye rastlanılmadığı, zira ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgelerde "ödeme emri ve suretleri" şeklinde ibarenin yazılı olduğu görülmüştür. 10.08.2018 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde ise ...'ın haciz mahallinde bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince bu kapsamda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular ... ve ... Grup'un ihtiyati haciz kararını önceden öğrenmiş olduklarına dair herhangi bir belge bulunup bulunmadığı, borçlu ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, davacının kesintiye tabi emekli maaşı üzerindeki haczin maaş miktarının 1/4'ü oranındaki miktar yönünden devamına, kalan miktar yönünden haczin kaldırılmasına, davanın kesinleşmesi aşamasına kadar davacının maaşından 1/4 oranında kesinti yapılması yönünde icra müdürlüğüne müzekkere yazılması yönünde tedbir kararı verilmesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/8779 sayılı takip dosyasından, 19.03.2012 tarihinde borçluya ait işyerinde haciz yapıldığı ve haczin İİK'nun 97.maddesine göre değerlendirilmesi gerektiği halde İİK'nun 99.maddesine göre işlem yapılmasının hatalı olduğundan icra memurunun işleminin iptali için şikayet davası açmıştır. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme, haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı ve vergi dairesinden bildirilen 3.kişinin adresinin haciz adresinden farklı adres olduğu, mahalde borçluya ait belgelerin bulunduğundan bahisle istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ve 26/08/2003 tarihinde tebliğ edilen ödeme emirleri içeriği borçların tahsili amacıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile haciz konulduğu, dolayısıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haciz ile 29/07/2003 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin dayanağı ödeme emirlerinin farklı olduğu, bu nedenle, 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin yeni bir haciz olduğu ve tahsil zamanaşımını kestiği, 2008 yılında konulan haczin 2003 yılında konulan haczin yenilenmesi mahiyetinde olduğu kabul edilse dahi yenileme işleminin haczin düşmesini önlemeye yönelik olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ve 26/08/2003 tarihinde tebliğ edilen ödeme emirleri içeriği borçların tahsili amacıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile haciz konulduğu, dolayısıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haciz ile 29/07/2003 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin dayanağı ödeme emirlerinin farklı olduğu, bu nedenle, 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin yeni bir haciz olduğu ve tahsil zamanaşımını kestiği, 2008 yılında konulan haczin 2003 yılında konulan haczin yenilenmesi mahiyetinde olduğu kabul edilse dahi yenileme işleminin haczin düşmesini önlemeye yönelik olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir....
Besin Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait kamu borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve (…) sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: ... Besin Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait kamu borçlarının tahsil edilmesi amacıyla anılan şirket ve kanuni temsilcisi hakkında 22/07/2003, 29/07/2003, 09/07/2004, 17/12/2008, 27/12/2010, 27/06/2013 tarihlerinde haciz uygulanmış ve tahsilat işlemleri gerçekleştirilmiştir. Dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağına ilişkin tahsil zamanaşımı süresinin son günü 31/12/2003 tarihidir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ve 26/08/2003 tarihinde tebliğ edilen ödeme emirleri içeriği borçların tahsili amacıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile haciz konulduğu, dolayısıyla şirketin araçlarına 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haciz ile 29/07/2003 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin dayanağı ödeme emirlerinin farklı olduğu, bu nedenle, 11/11/2008 tarihli haciz bildirisi ile konulan haczin yeni bir haciz olduğu ve tahsil zamanaşımını kestiği, 2008 yılında konulan haczin 2003 yılında konulan haczin yenilenmesi mahiyetinde olduğu kabul edilse dahi yenileme işleminin haczin düşmesini önlemeye yönelik olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Yaşlılık aylığına konulan haczin iptali için açılan eldeki davada, davacı aleyhine tanzim edilmiş usulüne uygun bir takip ve ödeme emrinin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Mahkemece; davacı aleyhine dava konusu alacakla ilgili olarak usulüne uygun takip başlatılıp başlatılmadığı ve ödeme emri tanzim edilip edilmediği araştırılmalıdır. Araştırma sonucunda takip ve ödeme emri bulunmadığının anlaşılması halinde haciz sonucunu doğuracak şekilde karar verilemeyeceği nazara alınıp sonucuna göre karar verilmelidir....