olarak kaldırılmasına ya da iptaline karar verildiğine ilişkin herhangi bir mahkeme kararının icra dosyası içerisinde olmadığı, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde borçlunun kalan dosya borcu için 31/12/2018 tarihinde 581.819,91 TL ve 102.674,10 TL olmak üzere toplam 684.494,01 TL (ihtiyati haciz bedelini) yatırdığı, bu miktar üzerinden 03/01/2019 tarihinde %9,10 oranında 67.020,74 TL tahsil harcı kesildiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınmaktadır....
Ltd.’nin prim borçları nedeniyle, davacının gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğundan, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan haczin kaldırılması, şirket ortağı olmaması ve prim borcunun zamanaşımına uğraması nedeniyle davacının borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava; ......Ltd.’nin prim borçları nedeniyle gönderilen ........2012 tarih, 20598203 sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, menfi tespit davasının reddine, emri tebliğ edilmeden konulan 04.04.2008 tarihli haczin kaldırılmasına, birleşen davanın reddine, takip konusu alacağın % ... fazlasıyla davacıdan tahsili ile davalı kuruma ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, dava konusu borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, buna bağlı olarak davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptalinin gerekip gerekmediği ve bu ödeme emrine dayalı haczin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkindir....
(Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem : Davacı tarafından, taşınmazı üzerine uygulanan haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlem ile hacze dayanak … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlu her ne kadar kefil olması için eşinin muvafakati olmadığını ve bu sebeple kefaletin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmişse de; dava konusu icra takibinde ödeme emrinin davacıya 25.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının borca itiraz etmediğini ve takip kesinleştiğini, davacının emekli maaşına herhangi bir haczin konulmadığını ve dosyaya para girmediğini bu nedenle davacının şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/1740 D.iş sayılı 10.11.2009 tarihli ihtiyati haciz kararı ile takibe başlandığı ve 11.11.2009 tarihli haciz yazısı ile borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulduğu, haczin 12.11.2009 tarihinde tapu siciline işlendiği, örnek 7 numaralı ödeme emrinin 01.12.2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan itirazın iptali davası sonunda, anılan mahkemenin 17.02.2001 tarih ve 2010/17 Esas-2011/58 Karar sayılı kararı ile şikayetçi borçlunun itirazının kısmen iptaline karar verildiği, alacaklının 15.02.2012 tarihli talebi üzerine taşınmazlar üzerine yeniden haciz konulduğu ve haczin tapu siciline 20.02.2012 tarihinde şerh verildiği görülmüştür. İcra ve İflas Kanununda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir....
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, borcun 7 gün içinde itiraz etmeyen üçüncü kişinin zimmetinde sayılması nedeniyle yeniden ödeme emri tebliği yoluna gidilmeden doğrudan haczin uygulanacağı sonucuna varılmış olup, haczin uygulanması öncesi ayrıca ödeme emri düzenlenmesine gerek bulunmadığından, ödeme emrinin iptali gerekirken davanın reddinde hukuka uyarlık yoktur. Kaldı ki, dosyanın incelenmesinden haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarihte davacının yasal vergi borçlusuna hiçbir borcu bulunmadığı anlaşıldığından, ne haczen ne de ödeme emri tebliği yoluyla tahsil edilebilecek bir miktar bulunmamaktadır. Bu nedenle, davanın reddine ilişkin ısrar kararının bu gerekçeyle bozulması gerekeceği oyu ile kararın gerekçesine katılmıyorum....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 13.10.2017 Tarihli dilekçe ile davalı Kurum’a başvurduğu ve yaşlılık aylığına konulan haczin nedenini sorarak kaldırılmasını talep ettiği, davacı tarafça Kurum tarafından başvuruya cevap verilmediğinin beyan edildiği, 1999/458 numaralı ödeme emrinin; 1998/9- 12. aylar arası prim borcuna, 2002/521 numaralı ödeme emrinin 2002/2 ve 4. aylara ait prim borcuna, 2002/522 numaralı ödeme emrinin 2002/2 ve 4. aylara ait işsizlik primi borcuna, 2002/613 numaralı ödeme emrinin 2002/5- 6- 7 aylara ait prim borcuna, 2002/612 numaralı ödeme emrinin 2002/5- 6- 7 aylara ait işsizlik primi borcuna ilişkin olduğu, 1999/458 numaralı ödeme emrinin davacıya 14.06.2004 Tarihinde, diğer ödeme emirlerinin ise 23.10.2002 Tarihinde tebliğ edildiği, davacının 43942.45.01 işyeri sicil numaralı Raks Elektronik San. ve Tic....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/641 Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtığı, aynı dosyadan 09/12/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, borçlunun mal varlığını haczettirdiği, 05/11/2020 tarihinde diğer ihtiyati hacizler baki kalmak üzere daha önceden borçlunun bir kısım bankalarda bulunan hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, talebin kabul edildiği, 26/03/2021 tarihinde ise borçlunun taşınmazına konulan haczin kaldırılmasının talep edildiği, müdürlükçe, borçlu şirkete ödeme emri tebliğ olduğundan takip çıkışı üzerinden % 4,55 harcın ikmali halinde haczin fekkine karar verildiği, alacaklı tarafından 91.000,00 TL tahsil harcının yatırıldığı ancak şikayet tarihi itibari ile itirazın kesin olarak kaldırılmasına ya da iptaline karar verildiğine ilişkin herhangi bir mahkeme kararının icra dosyası içerisinde olmadığı, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, ödeme emrinin tebliğinden sonra ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu...
İcra Müdürlüğü’nün 2007/9505 sayılı takip dosyasında 13.11.2007 günlü haczin üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapıldığını ve mahcuzların da davacıya ait faturalı eşyalar olduğunu, haciz tutanağının gerçeğe uygun tutulmadığından şirket müdürünün imzadan imtina ettiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği takip adresinde yapıldığını, üçüncü kişi şirket yetkilisi ile borçlunun karı koca olduğunu ve iş yerini birlikte çalıştırdıklarını, haciz tutanağının gerçeğe uygun düzenlendiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....