Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2008/246 Talimat sayılı dosyasında yapılan 03.04.2008 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait olduğunu, borçlunun iki yıldır kayıp olması nedeni ile ödeme emrinin davacı tarafından alındığını,ancak borçlunun faaliyet adresinin haciz mahalli ile ilgisinin bulunmadığını, davacının iş yerini boş olarak kiraladığını, mahcuzların faturalarının bulunduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, bu davada asıl icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra hukuk mahkemesinin yetkili olduğunu,haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını ve evrak aramasında borçluya ait belgelerin ele geçtiğini,borçluya ait işletmenin alacaklıdan mal kaçırmak için üçüncü kişi tarafından işletildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2008/7 Esas sayılı dosyasında 24.03.2008 günü yapılan hacze konu 3 adet büyükbaş hayvanın işletme tescil belgesine göre kendisine ait olduğunu,haczin yapıldığı ahırın borçlu ile birlikte oturdukları binanın eklentisi niteliğinde olup tapu kaydının kendisi adına bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı),davacı ile borçlunun kardeş olup aynı evde oturduklarını,ödeme emrinin bu adrese tebliğ edildiğini, mahcuzların davacı (üçüncü kişi) adına kayıtlı olmadığını, alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı işlemler yapıldığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

      V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ: Dava, Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ile kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, haczin kaldırılması, birleşen dava ise takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu somut olayda, davacının % 25 hisse ile ortağı olduğu asıl borçlu dava dışı ......

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait işyerinden kaynaklanan 1998/3702,1999/380,1455,2008/236 takip nolu 1998/1-1999/8.aylara ait prim ve EKP borcu nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emirlerinden 1998/3702 takip nolu ödeme emrinin 08.12.1998 tarihinde,1999/380 takip nolu ödeme emrinin 18.04.1999 tarihinde,1999/1455 takip nolu ödeme emrinin 24.11.1999 tarihinde, 2008/236 takip nolu ödeme emrinin22.06.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 05.08.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....

            in yetkilisi olduğuna dair belge sunulmadığı,buna rağmen ödeme emri tebligatının borçlu şirket temsilcisi sıfatıyla ...'a yapılmak suretiyle haciz işlemlerinin yürütüldüğü, takibin kesinleştirilmesi için tebligatın ya yabancı şirkete ya da Türkiye’deki temsilcisine yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Buna göre, bir takipte haciz aşamasına geçilebilmesinin ve haczin geçerli olmasının ön koşulu da ödeme emrinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda, yabanca menşeli ......

              olarak kaldırılmasına ya da iptaline karar verildiğine ilişkin herhangi bir mahkeme kararının icra dosyası içerisinde olmadığı, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde borçlunun kalan dosya borcu için 31/12/2018 tarihinde 581.819,91 TL ve 102.674,10 TL olmak üzere toplam 684.494,01 TL (ihtiyati haciz bedelini) yatırdığı, bu miktar üzerinden 03/01/2019 tarihinde %9,10 oranında 67.020,74 TL tahsil harcı kesildiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınmaktadır....

                (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ECRİMİSİL-HACZİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.09.2013 gün ve 2013/412Esas, 2013/477 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 04.06.2018 gün ve 12824-10999 sayılı kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Mahkemece verilen yetkisizlik kararının temyizi üzerine karar Dairece 04.06.2018 tarihinde onanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/III-3 maddesinde "görevsizlik, yetkisizlik hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarına " karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir....

                    Ltd.’nin prim borçları nedeniyle, davacının gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğundan, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan haczin kaldırılması, şirket ortağı olmaması ve prim borcunun zamanaşımına uğraması nedeniyle davacının borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava; ......Ltd.’nin prim borçları nedeniyle gönderilen ........2012 tarih, 20598203 sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, menfi tespit davasının reddine, emri tebliğ edilmeden konulan 04.04.2008 tarihli haczin kaldırılmasına, birleşen davanın reddine, takip konusu alacağın % ... fazlasıyla davacıdan tahsili ile davalı kuruma ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, dava konusu borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, buna bağlı olarak davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptalinin gerekip gerekmediği ve bu ödeme emrine dayalı haczin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu