"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borca ve zamanaşımı itirazlarının yanı sıra ödeme emrinin usulsüz tebliğini belirterek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetini incelemeden, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca, davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından bahisle istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir....
ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmı ile ... ve ... sayılı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir....
a tebliğ edildiği, 2010/4,5,6,7,8,9,10,11 dönem gelir stopaj vergisi ve 2010/6,10,11 dönemi katma değer vergisi için şirket adına... sayılı ödeme emri düzenlendiği 30/12/2013 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ... sayılı ödeme emri içeriği alacakların şirket adına düzenlenen ...sayılı ödeme emri olduğu, 19/11/2014 tarihinde vergi dairesinde memur eliyle tebliğ edildiği, ... sayılı ödeme emri içeriği alacakların şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emri olduğu, 29/09/2016 tarihinde dairede tebliğ edildiği, ...sayılı ödeme emri içeriği alacakların şirket adına düzenlenen .. sayılı ödeme emri olduğu, 29/09/2016 tarihinde dairede tebliğ edildiği karşısında 16/11/2012 tarihinde tasfiyesi tamamlanan şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinden, hukuken mevcut bir şirket bulunmadığı için, şirket adına vergi/ceza ihbarnamesi ve ödeme emri düzenlenmesine veya bunların şirkete/şirket adına kanuni temsilcisine tebliğ edilmesine olanak bulunmadığından, dava konusu ... sayılı ödeme emirleri ile ......
Davacı ise, böyle bir borcu olmadığını iddia ederek ödeme emrinin iptaline karar verilmek suretiyle Dairemiz kararının düzeltilmesini istemiştir. Dava, ihracatta haksız vergi iadesi aldığı nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul kanunu hükümlerine dayanılarak davacı şirket adına kesilen kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ olunan ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır. Anılan 213 sayılı Yasanın 1.maddesinde, bu kanun hükümlerinin ... genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı, bunlara bağlı olan vergi, resim ve zamlarında bu kanuna tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden, dava konusu ödeme emrinin içeriğini oluşturan kaçakçılık cezasının, haksız alındığı tesbit edilen ihracatta vergi iadesine bağlı olarak kesildiği anlaşılmıştır....
Ancak Mahkemece davanın sadece borca itiraz olarak değerlendirilip, inceleme yapıldığı ve hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali ve takibin iptali taleplerine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir. Sonuç olarak Mahkemece davacının ileri sürdüğü ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı değerlendirilip hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır....
Alacaklının takipte müteakip işlemlere devam edebilmesi için ödeme emrinin borçluya tebliğ zorunlu olup, takipten haberdar olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce yaptığı itiraz, alacaklının takibe devam iradesini ödeme emri tebliğ edilmesini istemesiyle gösterdiğinden geçerlidir. Somut olayda, itirazdan sonra borçluya ödeme emri tebliğ edildiğine göre alacaklı takibe devam iradesini göstermiştir. O halde itiraz geçerli olduğundan icra müdürlüğünce takibin durdurulması ve alacaklının haciz talebinin reddi yönündeki kararı ile Mahkemece verilen şikayetin reddi kararı İİK'nın 62, 66 ve 78. maddelerinde belirtilen yasal düzenlemelere uygun ve isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi'nin içtihatlarına göre; alacaklının talebi üzerine ikinci kez borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi halinde, borçlu açısından yeniden itiraz hakkı doğmaktadır. Ancak bu içtihat alacaklının kendi iradesi ile yeniden ödeme emri tebliği istemesi nedeniyle borçlu açısından yeni bir itiraz ve şikayet hakkı doğmaktadır. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, ancak muhatabı tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca süresinde şikayet konusu yapılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talep edilebilir. Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi, ona yeniden itiraz hakkı verir ise de, satış isteme süresinin, ikinci kez çıkarılan icra veya ödeme emri tebliğinden başlatılmak sureti ile alacaklının satış isteme süresinin uzatılması sonucunu doğurmaz. Aksi halde, satış isteme süresini kaçıran alacaklının, borçluya yeniden ödeme veya icra emri tebliğ ettirmek sureti ile yeniden satış talebinde bulunma hakkı kazanmasına neden olur....
No: 3 Kapı No: 1 .../...” adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği görülmekle beraber, Dairemizin 12.12.2022 tarihli eksiklik talep yazısı ile dosyaya kazandırılan, ... İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün 17.12.2022 tarihli cevabi yazısına göre borçlunun mernis adresinin ... . 4005 Sk. ... Apt. Blok No: 1 İç Kapı No: 1 .../... olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılan adres borçlunun mernis adresi olmadığından, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir....
Mahkemece, davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, (örnek 13 nolu) takipte İİK'nın 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkindir....