Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.Somut olayda davacı tarafından borçlu davalı şirket hakkında ilk olarak 15/09/2022 tarihinde -------- sayılı takip dosyası ile toplam 174.600,89-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 16/09/2022 tarihli talebi üzerine dosyanın 27/09/2022 tarihinde -------- gönderildiği ve ------- esas dosya numarasını aldığı, 25/11/2022 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 03/12/2022 tarihinde davalı borçluya elektronik tabligat yolu ile tebliğ edildiği ve 29/11/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 21/11/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, borçlu tarafça yetki ve borca yapılan itirazın neticesinde icra dosyasının Malatya İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, borçlu tarafça Malatya İcra Müdürlüğü ......

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/10/2014 tarihinde kesinleşen 2014/72 E. - 2014/1125 K. sayılı ilamı ile ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce mirası reddettikleri anlaşıldığından, olayda İİK'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı/borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talebi, borca itiraz niteliğinde olmakla, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiğinden ve borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu ve hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak mahkemece bu yöndeki talebin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının 5 günlük yasal süre dolduktan sonra 01/07/2020 tarihinde dava açtığını, mahkemenin bu durumu dikkate almadan karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tire İcra Müdürlüğü’nün 2020/853 esas sayılı takip dosyasının incelemesinde, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun İİK'nın 168/3 maddesi uyarınca kambiyo şikayetini, yine İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca da yetkiye ve borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde yapması gerekir....

        Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....

        Ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu vekili tarafından süresi içerisinde borca itirazda bulunulduğundan ve istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde de " itiraz dilekçemizde tarafımızdan zaten borcun sebebi ve konusu dahil her konuya itiraz edilmiştir " şeklindeki davacı vekilinin beyanından borca tüm itirazların yapıldığı, takibin durdurulduğu ve ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olması nedeni ile tüm itirazlarını ileri süren borçlu taraf açısından savunma hakkının kısıtlanmamış olduğu bu nedenle tebligata yönelik şikayette hukuki menfaat bulunmadığından istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Küçükçekmece 2....

        İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Edip Öz ve T3 aleyhine 18/06/2020 tarihinde takip başlatıldığını, Edip Öz'ün vefatı üzerine mirasçıları Olcay, Gülbin ve Didem Öz'e ödeme emri gönderildiğini, 30/09/2020 tarihinde borçlular adına borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, T4 ve T3'ün süresinde itirazda bulunmadığını, T4 ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, T3'e ise itiraz dilekçesinden sonra 02/10/2020 tarihinde tebligat çıkartıldığını, 12/10/2020 tarihli dilekçe ile T4 ve T3 yönünden takibin devamını istediklerini, 19/10/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün taleplerini reddettiğini, İİK 62/1 maddesi gereğince henüz ödeme emri tebliğ edilmeden sunulan itirazın sonuç doğurmayacağını söyleyerek müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/377 KARAR NO : 2021/539 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/141 ESAS-2020/347 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkilinin davalıdan alacağından dolayı Zile İcra Dairesinin 2019/1336 Esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında "davalının davacı müvekkiline vermiş olduğu ve icra dosyasında belli olan 29/03/2019 tarihli, Ziraat Bankasına it olan çeke istinaden " icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından yapılan takibin ilamsız olması da fırsat bilinerek 11/10/2019 tarihinde borca itiraz edildiğini ve itiraz üzerine icra dairesi 31/10/2019 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verdiğini ve takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, borçlunun kötü...

        Her ne kadar süresinde ödeme emrinin iptali istenmemiş ise de takip talebine aykırı ödeme emrinin iptalinin her zaman mümkün olduğu somut olayda usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından davacının itirazı iptali davası açmakta hukuki menfaatinin olmadığı bu itibarla bu gerekçeyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu