Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrinin 04.05.2011 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilinin 10.05.2011 havale tarihli dilekçesi ile yetkili icra dairesinin Ankara İcra Daireleri olduğu, bu nedenle İstanbul 2. İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu belirterek ayrıca borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Bunun üzerine davacı vekili tarafından davalının itirazın iptali için İstanbul 2....

    Her ne kadar davalı vekili savunmalarında ... isimli kişinin müvekkili şirketle ilgisi bulunmadığını belirtmiş ise de, Silivri İcra Dairesinden çıkarılan ödeme emrinin davalı şirket sahibi olarak ... imzasına tebliğ edildiği, bu tebligat üzerine davalı vekili tarafından süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek Çorlu İcra Dairesinden yeniden ödeme emri çıkartıldığı, bu ödeme emrinin de davalı şirket sahibi olduğu belirtilen ...’ın adresinde bulunmaması nedeniyle birlikte eşi ... imzasına tebliğ edilmiş olduğu ve bu tebligat üzerine davalı vekilince borca itiraz edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi icra dosyalarında yapılan tebligatlar arkasında ... isimli kişinin davalı şirket sahibi olduguna ilişkin şerhler bulunmaktadır.Buna rağmen davalı vekilince icra safhasında anılan kişinin şirket sahibi olmadığı yolunda herhangi bir itirazda bulunulmamıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2018/671 ESAS, 2020/271 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul 25....

      Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu'nun, 19/11/2014 tarih ve 2013/12- 2240 esas 2014/929 karar sayılı, Yargıtay 12. H.D.'nce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/26368 esas, 2018/310 karar sayılı ilamı)....

      Takibin şekline göre, ilamsız takipte; takibe, icra dairesinin yetkisine, takip dayanağı belgeye, borca, imzaya, faiz ve fer'ilere yönelik her türlü itiraz İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılır. Takip dayanağı belgeler içerisinde hakkında takip yapılan borçlu şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip yapılamayacağı iddiası, ayrıca Türk Lirası üzerinden başlatılan takipte, yabancı para kurunun hatalı tarihe göre belirlendiği ve istenildiği iddiası İİK'nın 58. maddesinde yazılı kamu düzeninden olan sebeplerden olmayıp, borca itiraz niteliğindedir. Bu iddialar borca itiraz niteliğinde olduğundan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayacak itirazın kaldırılması ya da iptali davasında gözetilir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her davanın açıldığı günün şartlarında sonuçlandırılacağını, mahkemenin ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale geldiği gerekçesi ile müvekkili şirketin yapmış olduğu itirazları yok saydığını, gerekçe ile hükmün çeliştiğini, gerekçeye göre yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilin itirazından sonra karşı tarafın yetki itirazının kabulüne yönelik beyan ve talebin bu davayı kadük bırakmaya yönelik olduğunu, söyleyerek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını takibin, ödeme emrinin ve usulsüz çıkartılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatların iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Bu nedenle takibe , borcun sebebine, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize açıkça itiraz ediyorum. İcra takibine ,ödeme emrine, faize, faiz oranına ,borcun sebebine, borca itiraz etmiş olduğumdan hakkımda açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederim” demek suretiyle borca genel anlamda itiraz ederek takibin durdurulması istediğini, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde yapılan bu itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümleri açık olup, alacaklı müvekkil banka sözleşmedeki hükümler uyarınca işlem yaptığını, bu nedenle davalı borçlunun borca genel anlamda yaptığı itirazları haksız ve yersiz olduğunu, alacağın tahsilini temin için borçlu davalının borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacaklarının davalıdan tahsiline , % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

      Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, takibe konu çekin keşide yerinin Sivas, muhatap banka şubesinin Sivas şubesi olduğu, davacıya ödeme emrinin Sivas adresinde tebliğ edildiği, dava dışı takip borçlusu Mevlüt Yel''e Pendik/İstanbul adresinde ödeme emrinin 07.10.2019 tarihinde, davacıya ise ödeme emrinin 30.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve yetki itirazının 04.11.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı yönünden takipte yetkinin kesinleştiği bu nedenle mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, imzaya itiraz yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çekin keşide tarihine yakın tarihli mukayeseye esas belgelerin...

      İcra Müdürlüğünün 2020/934 esas, 2020/930 esas, Kütahya 1.icra müdürlüğünün 2020/951 esas sayılı takip dosyalarından takip açıldığını, bu takiplere karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu takiplerle alakalı olarak itiraz iptal edilmeden iş bu senedin takibe konulmuş olup takibin mükerrer olduğunu, takibe konu senedin konusuz olduğunu, müvekkili hakkında daha önce üç adet ilamsız takip açılmış olup bu defada örnek 10 şekline dayalı takip açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, takibe dayanak senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, takibin kesinleşmesi ve durdurulmaması halinde işlemlerin devam edeceğinden telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını belirterek ödeme emri usulsüz olduğundan şikayetlerinin kabulüne, müvekkilinin borçlu olamamasından dolayı borca ve takibe itirazlarının kabulüne...

      İTİRAZ Borçlular itiraz dilekçesinde, senet aslının dosyada mevcut olmadığını, senet aslı kasada bulunmadığından imza incelemesi yapamadıklarını, borçlu ... için imza itiraz haklarını saklı tuttuklarını, diğer borçlunun asla imza atmadığını, bu nedenle borcu bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca fotokopi senette ödeme yeri ve borçluların geçerli bir adreslerinin bulunmadığını, komisyon adı altında istenilen ücretin talebinin mümkün olmadığını, alacaklı veya vekilinin adına ödeme yapılacak banka adı ve hesap bilgilerinin ve yerleşim yerinin takip talebinde mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

        UYAP Entegrasyonu