K sayılı ilamı; "Adalet Bakanlığının 21/04/2022 tarihli yazısında; mahkemece, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapılmış olduğu gözetilerek davalı borçlunun itirazında haklı olduğu ve itiraz üzerine duran takip için itirazın iptali isteminde bulunulmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce borcun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın kısmi ödeme nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca, davalının sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu aracın perte ayrılması nedeniyle müvekkilince sigortalısına 6.333,00 TL ödediğini,davalı ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/68 E sayılı dosyasında müvekkil şirket tarafından 18/01/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin usulune uygun tebliğ edildiği, borçlunun takibe vekili aracılığı ile itiraz ettiği ve takibin durduğu, bu nedenle itirazın iptali ve takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/1530 esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkili firmaya 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ödeme emrinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. ve 60. maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, İİK madde 58 uyarınca takip talebinde senet, senet yoksa borcun sebebinin gösterilmesinin gerektiğini, İİK madde 60 uyarınca ise takip talebinin İİK madde 58'de yer alan şartları taşıması halinde ödeme emrinin icra müdürü tarafından düzenleneceği hükmüne yer verildiğini, müvekkili firmaya gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi kısmının boş bırakıldığını, sebep gösterilmediğini ileri sürerek Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2022/ 1530 esas sayılı dosyasına konu icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/453 ESAS- 2021/555 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 01/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip alacaklısının İİK 150/e maddesine göre bir yıl içinde usulüne uygun satış talebinde bulunmadığını bu nedenle takibin düştüğünü belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; icra emrinin davacı borçluya 21/03/2017, diğer borçluya 29/12/2020 tarihlerinde tebliğ edildiğini, bir yıllık süre içinde satış avansını yatırıp satış istediklerini davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ''1- Davanın REDDİNE, 2- Tedbiren durdurulmasına karar verilen takibin DEVAMINA 3- Davalı vekilinin tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE '' karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takip tarihinde borçlunun kısıtlı olduğu halde takibin kısıtlının adı gösterilmek sureti ile vasiye yönlendirilmesi gerekir, doğrudan kısıtlı hakkında takip yapılması yerinde değildir, ödeme emri vasi adına tebliğe çıkarılmış ise de; borçlunun adı belirtilmeyerek, doğrudan vasiye ödeme emri tebliği de usulsüzdür. Ancak dava dilekçesinde ödeme emrinin iptali talep edildiği halde talebin aşılarak ödeme emri yerine takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebinin kısmen kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2020 tarih, 2020/82 esas ve 2020/235 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Şikayetin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 20....
Kanunu m.21/2 'ye göre tebligat yapıldığını, haber kağıdı yapıştırılmadığını ve müvekkilimin takipten haberi olmadığından takibin kesinleştiğini, tebligat parçası dosyada bulunmadığından tebligatların usulüne uygun yapılıp, yapılmadığı taraflarınca tespit edilemediğini, yakalamanın öğrenilmesi ile birlikte müvekkilinin takipten haberdar olduğunu, takibe konu kefalet sözleşmesini geçersiz olduğunu, azami kefalet miktarı üzerinden ödeme emrinin düzenlendiğini, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43731 sayılı icra takibinin müvekkili yönünden iptali veya ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını, müvekkili aleyhinde yapılan tüm icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İstanbul 29....
Sayılı dosyası tahtında hiç bir sebep/açıklama ve dayanak belge gösterilmeksizin ilamsız icra takibi başlatıldığını, yani alacaklı olduğunu iddia eden taraf takip talebinde de herhangi bir sebebe ve belgeye dayanamadığını, yerel mahkemenin, ödeme emrini ihtiva eden zarfta dayanak belge yer almadığı yönündeki tespiti yerinde olduğu ve bu kapsamda ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yerinde olduğunu, ancak dayanaksız/sebepsiz/belgesiz olan takip talebinin yani takibin de iptali gerektiğini, açıkça kötü niyetle başlatılmış olan takibin ve Müvekkili Murat Yağcı'ya 16.07.2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin ve takibin bu kapsamda iptalini talep etme zarureti hasıl olmuş olmakla Yerel Mahkeme tarafından yapılan inceleme neticesinde yalnızca ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bu kapsamda yapılacak inceleme neticesinde takibin de iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, Alacaklı/Davalı tarafından takip talebi ve ödeme emrinde, Müvekkiline karşı ilamsız icra takibi yapılmasına...
Karara karşı davalı T5 vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olup hatalı karar verdiğini, davacı tarafça ödeme emrine itiraz edilmemiş olup takibin kesinleştiğini, davacı tarafa gönderilen ödeme emrinin 31/08/2022 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmiş olup davacı tarafça ödeme emrine itiraz edilmediğini, davacı tarafça bu süre içerisinde takibe itiraz edilmediğinden davacı tarafa yönelik temlik eden banka tarafça icra işlemlerinin devam ettiğini, davacı tarafından ödeme emrinin tebliğinden bir gün sora mirasın reddine ilişkin dava açıp icra dosyasına ve tarafına tebliğ olunan ödeme emrine itiraz etmemiş olmasının davacının kusuru olduğunu, karşı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı tarafça dosyanın geldiği aşama itibariyle şikayet yoluna değil menfi tespit yoluna başvurulmasının ve borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerinin terkinini ve takibin iptalini sağlaması gerektiğini, mahkemece aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve...
Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır" hükmüne yer verilmiştir.Bu nedenle borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi ve alacaklının itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçecek zaman 6 aylık ve 1 yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sh. 2474 ve devamı). Buna göre, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde, alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınırlar için 6 ay içinde satış isteme zorunluluğu vardır....
Hukuk Dairesi 2016/22167 E., 2017/13680 K. karar sayılı kararı da dikkate alındığında ödeme emrini iptaline, 3 yıllık zaman aşımı dolduğundan İİK'nun 71.ve 33- a maddeleri uyarınca ödeme emrinin iptaline ve icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, tüm icra işlemlerinin iptaline, feragat ve derdestlik koşulları oluştuğu gibi aynı senede dayanarak yeni bir takip başlatılmasında usul ekonomisine aykırı olduğunu, hukuki yarar bulunmadığını, yeni icra takibinde genel haciz yoluyla başlatılmış olsa da ödeme emrinde takip talebinde 'bono' denilerek hatalı takip yapıldığı, alacağa konu dayanak belgenin bono olarak belirtilmesine rağmen genel ilamsız takip yapılmasının çelişkili olduğu, değerlendirildiğinde ödeme emrinin ve takip talebinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, tüm icra işlemlerinin iptaline, yeni İİK ile faize ilişkin hükümler kamu düzeni oluşturduğundan faiz başlangıç tarihi, oranı ve miktarı kamu düzenine aykırı olduğundan ödeme emrinin takip talebinin iptaline...