WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, mahkemece takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, itirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davacının yasal sürede borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davalı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası sonunda, İzmir 1....

İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2020 NUMARASI : 2020/52 ESAS 2020/80 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/52 Esas 2020/80 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı T4 Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2019/9861 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin (icra emrinin olması gerekirdi) ikinci sayfasının B ve C maddelerinde kanunen bulunması gereken sürelere ilişkin ibare bulunmadığını, ayrıca takipte talep edilen kira alacaklarının hangi aya ilişkin olduğunun ve neye göre hesaplandığının ödeme emrinde belirtilmediğini, ödeme emrinin takip talebine bu hali ile uygun düzenlenmediğini belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkeme; somut olayda; çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, davacıya 02/05/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davanın 12/10/2020 tarihinde açıldığı, takibin kesinleşmesinden önce çekin zamanaşımınına uğramış olduğunun anlaşıldığından bahisle icra takibinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, davacı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre dolduktan sonra dava açıldığı, İİK 168 gereğince süresinden sonra açıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı, zamanaşımı itirazını her zaman ileri sürebileceğini, takiple ilgili işlemlerin kayyıma yapılması gerektiğini, bu yönde icra müdürlüğüne itiraz ettiklerini, ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı takipte ödeme emrinin taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten haricen 02/01/2022 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emrinde müvekkilinin soyadının yanlış yazılmış olduğunu bu nedenle şikayete konu ödeme emrinin iptali gerektiğini ayrıca ödeme emrinde takibin dayanağı ve alacağın sebebinin hiçbir şekilde anlaşılamadığını, takibe dayanak belgenin zarf içerisinde bulunmadığını bayanla; şikayetin kabulüne, takibin tedbiren durdurulmasına, icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte borçlunun soyadının yanlış yazılmasının taraflarına yüklenecek bir husus olmadığını, kimlik numarası ile işlem başlatıldığında UYAP sistemi tarafından otomatik olarak bilgilerin çekildiğini, tebligatın usulsüz olmasının sorumluluğunun taraflarına ait olmadığını, icra takibine dayanak belgelerin eklendiğini ifade ve özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı Kanun'un 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliyesi talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davacıya tebliği üzerine davacı tarafından İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca yasal yedi günlük sürede borca itiraz etmesi nedeniyle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü, alacaklıların dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığına yönelik iddia, borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın İİK'nın 269/2. , 62. maddeleri gereğince icra dosyasına sunulacak itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, tebligatın asile gönderildiğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında, takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır.Bu durumda icra emrinin iptali gerekmez. Mahkemece, borçlunun diğer şikayet nedenleri hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle icra emrinin iptali doğru değildir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2021 tarih, 2021/439 E. 2021/650 sayılı kararı uyarınca icra emrinin iptaline karar verildiğini, icra emrinin iptali sonrası davalı tarafın İzmir 22.İcra Dairesine talepte bulunarak tarafına ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, ödeme emrinin de vekiline 11.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının takip yapabilmesi için gerekli şartlar oluşmadığı gibi ödeme emri ve hatta takip talebinin İİK'da yer alan şartları taşımadığını beyanla, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İle aralarındaki ticaret neticesinde taraflar arasındaki protokol gereği bu şirkete teslim edildiğini de belirterek; takibin ve ödeme emrinin iptali ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin bizzat borçlu tarafından imzalanarak müvekkiline verildiğini, ayrıca ödeme emrinin 02.02.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borçlu üzerine kayıtlı taşınmaz için satış talep edildiğinde dava açıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Uyap sisteminden dosya arasına alınan Erzurum 4....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra dosyasında 29.01.2013 tarihli takip talebi ile 100.000-TL bedelli, 04.09.2012 tanzim, 12.09.2012 ödeme tarihli senetten dolayı takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği, takibin 11.03.2013' de kesinleştiği, alacaklı vekilince teminatın iadesinin talep edildiği ve icra müdürünce talebin uygun bulunduğu, bu şekilde takibin kesinleştiği, borçlunun ödeme emri tebliğine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, icra dosyasında borçluya ait taşınmazların satış işlemlerinin başladığı ve borçlunun 25.08.2014 tarihinde işbu davayı açtığı, ancak takibin iptali sebebinin icra dosyasında daha önce hiç bildirilmediği ve bu nedenle davacının takibin kesinleşmesinden itibaren yasada belirtilen 1 yıllık sürede davayı açmadığı, itiraz sebebinin daha önce bildirilmeyen imza itirazı olduğu, kesinleşen icra dosyasında daha önce bildirilmeyen sebebe bağlı itirazların 1 yıllık süre içerisinde açılabileceği gerekçeleriyle, davanın...

      UYAP Entegrasyonu