İcra müdürlüğünün 2021/8220 Esas sayılı dosyasında toplam 18.415,16- TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, takip borçlusu şirket vekilinin gönderilen ödeme emri ve tebligat zarfı üzerinde icra müdürünün imzasının bulunmaması ayrıca takibe dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptali için şikayette bulunduğu, şikayete konu ödeme emrinin elektronik imza ile imzalandığı, tebligat zarfı üzerinde icra müdürlüğünün mührü mevcut olup zarf üzerinde imzanın bulunmaması takibin veya ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, ayrıca takip dayanağı belgelerin icra dosyasında takip talebi ekinde mevcut olduğu ve ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin gönderildiğinin tebligat zarfı üzerindeki "örnek 7 ödeme emri ve ekleri vardır" ibaresinden anlaşıldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sayılı dosyasında alınan kararın uygulanmasını engelleyemeyeceğini, kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrinde dayanak belge ile takibe konu belgelerin farklı olduğunu, Avukat Mustafa Özel'in icra dosyasında taraf vekili olarak kayıtlı olmadığını, bu icra dosyasına vekalet sunmadığını, vekil sıfatı ile tarafına tebligatların çıkarılmasına yönelik talebi bulunduğu halde, vekalet olmaksızın vekil olarak Avukat Mustafa Özel'in eklenmesinin ve ayrıca tebligat çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin ayrıca bu yönden de iptali gerektiğini belirterek, kötü niyetli takibin devamının önlenmesi için öncelikle takibin tedbiren durmasına, 31.01.2022 tarihinden sonra icra müdürlüğü tarafından yapılan ödeme ve icra emri tebliği ile takibin devamına yönelik işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, genel kredi sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin şikayete konu edilip ödeme emrinin tebliği işleminin iptali sağlandığı, geçerli bir icra takibinin söz konusu olması için, geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, tekrar talepte bulunmak suretiyle yeni bir ödeme emri çıkartılmadan itirazın iptali davasının açılmasında usul ve yasaya aykırı olduğu, belirterek; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
İİK'nın 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Davalı tarafından Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2021/2983 Esas sayılı takip dosyası ile davacı kiracı hakkında kira alacağının tahsili ve tahliye talebi ile başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine davacı vekili tarafından icra müdürlüğüne verilen 24/06/2021 ve 28/062021 tarihli itiraz dilekçelerinde takibi haricen öğrendiklerini belirterek, borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünün şikayete konu kararları ile itirazın reddedildiği, icra dosyasından karar tarihinden sonra davacıya 3. defa çıkartılan ödeme emrinin TK'nın 21/2. maddesine göre 18/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 19/08/2021 tarihinde yeniden itiraz dilekçesi verdiği, 20/08/2021 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği tartışmasızdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacılar tarafından ödeme emrine itiraz süresi olan 7 günlük süre geçtikten sonra takibin iptali için icra mahkemesine başvurulduğundan davanın süre aşımından reddinin gerektiğini, takibin iptali talebi ile sadece T2 Limited Şirketi T1 Limited Şirketi dava açmasına rağmen Akman Limited Şirketi iptal talebinde bulunmamasına rağmen talepten fazlaya hükmedilerek takibin tümden iptal edildiğini, takip talebinde ve ödeme emrinde her üç şirketin de unvanının gösterildiğini, ödeme emrinin Parkyıldız Şirketine tebliğ edildiğini, bu sebeple Parkyıldız Şirketi açısından dahi takibin iptal edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; adi ortaklık hakkında başlatılan takibin iptali istemine yönelik şikayet niteliğindedir....
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; dava konusu takip dosyasında ilk ödeme emrinin 30.12.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, yapılan davetiyeye takip dayanağı belgelerinin eklenmediği ve davanın 1.İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı şikayet sonucu 2009/1445 Esas 2010/358 Karar sayılı ilamla, şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davalının ilk ödeme emrinden sonra aynı zamanda borca da itiraz edip takibi durdurduğu, takibin durduğu 31.12.2009 tarihinden sonra 1 yıl içinde iptal davası açılması gerektiği, itirazın iptali davası ise 18.05.2011 tarihi olup, yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığı, davacının ilgili icra dosyasından gönderdiği 10.06.2006 tarihli ödeme emrini sadece ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü giderdiği, dava süresinin başlangıcı için bu tarihin esas alınamayacağı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8452 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senet aslının icra dairesinde olmadığını, tasdikli örneğinin de müvekkile gönderilmediğini,bu nedenle ödeme emrinin iptali ile ilgili takip dayanağı senette görüleceği üzere söz konusu borca ilişkin uyuşmazlıklarda İstanbul ilinin yetkili kılındığını, dolayısıyla söz konusu icra takibinin istanbul icra müdürlüklerinde başlatılması gerektiğini, söz konusu evraktaki imzaların müvekkille ait olmadığını, böyle bir borcunun da olmadığını belirterek, davanın kabulü ile, öncelikle dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine,borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalının %20'den az olmamak şartıyla tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8452 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senet aslının icra dairesinde olmadığını, tasdikli örneğinin de müvekkile gönderilmediğini,bu nedenle ödeme emrinin iptali ile ilgili takip dayanağı senette görüleceği üzere söz konusu borca ilişkin uyuşmazlıklarda İstanbul ilinin yetkili kılındığını, dolayısıyla söz konusu icra takibinin istanbul icra müdürlüklerinde başlatılması gerektiğini, söz konusu evraktaki imzaların müvekkille ait olmadığını, böyle bir borcunun da olmadığını belirterek, davanın kabulü ile, öncelikle dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine,borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalının %20'den az olmamak şartıyla tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 09/10/2018 tarih ve 26148 yevmiye numaralı vekaletname ile T3 Ayşe Raika Tanrıöver'e vekalet verdiği, noterlik şerhinde en alt kısımda vekilin dava ve takip yetkisi konusunda başkasını tevkil yetkisi bulunduğunun belirtildiği, bu yönüyle takibin usulüne uygun olarak başlatıldığı anlaşıldığından takibin iptali talebi yerinde görülmemiş olup; ödeme emrinde icra müdürlüğünün banka hesap (Iban numarasının bulunmadığı, İİK 58 maddesi gereğince ödeme/icra emrinde icra müdürlüğünce paranın yatırılacağı banka hesap numarasının yazılmasının zorunlu olduğu, buna rağmen takip dosyasında icra emrinde hesap numarası yazılmadığı anlaşıldığından terditli olarak ileri sürülen ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekmiş, her ne kadar ödeme emrinde borcunuzu itiraz süresi içinde öderseniz şeklinde ibare bulunduğu görülmüş ise de; bu ibarenin ödeme emrinin sıhhatini etkilemediği, sadece ödeme emrinden çıkartılabileceği, zaten ödeme emrinin iptaline...
İş sayılı ihtiyati haciz kararı alındığını, bahse konu kararın Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2023/58345 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak olarak ilgili ihtiyati haciz kararının sunulduğunu ve haciz işlemleri gerçekleştirildiğini, haciz işlemlerinin ardından icra müdürlüğüne kambiyo senetlerine özgü takibe geçilmesi amacıyla takip talebi sunulduğunu ancak icra müdürlüğünce ilamsız takibe ilişkin örnek 7 ödeme emri düzenlendiğini, borçluya buna ilişkin tebligat yapıldığını, borçlunun ise takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, ilamlı olarak başlatılan icra takibinin icra müdürlüğünce hukuka aykırı neticesinde ilamsız icra takibine dönüştüğünü belirterek 13/06/2023 tarihli ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin, borçluya yapılan tebligatın iptaline, takibin kambiyo senetlerine özgü takip olarak başlatılmasına, borçlunun itirazının kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...