Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : ÖDEME EMRİ İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine İstanbul 1. İcra Müdürlüğü 2016/13715 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılıp örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, müvekkile gönderilen ödeme emrinin yasaya uygun olmaması sebebi ile iptal edilmesi gerektiğini, alacak kalemlerine dayanak olan bilgi ve belgelerin ödeme emri üzerinde açıkça yazılması gerektiğini, vekalet ücretinin 400 TL'nin hangi karara istinaden talep edildiği ödeme emrinde yazmadığını, hangi mahkeme kararının dayanak yapıldığı ödeme emri üzerinde açıkça belirtilmemiş alacak kalemi olan vekalet ücretinin dayanağı tarafına tebliğ edilmediğinden bahisle yargıtay'ın yerleşik kararlarına açıkça aykırı düzenlenmiş ödeme emrinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

İlk ödeme emrinde, diğer borçlu olarak gösterilen donatanın acentesinin davalı ...Nakliyat şirketi olmadığı iddiası üzerine yapılan araştırmada tespit edilen acenteye bu kez davalının da adı zikredilerek ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emri davalı adına ikinci bir ödeme emri kabul edilerek, davalı hakkındaki ilk ödeme emrinden vazgeçilip ikinci ödeme emri düzenlendiği ancak bu ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği, dolayısıyla usulsüz takipte bulunulduğu gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir.. . İcra Müdürlüğünün acenteye gönderdiği ödeme emri, daha önce takibe itiraz eden borçlu davalı hakkında ikinci bir ödeme emri niteliğinde ve ilk ödeme emrini ortadan kaldıracak ve iptali sonucunu doğuran işlem niteliğinde değildir....

    Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

      İcra Müdürlüğünün 2019/13490 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine takip yapıldığını, takip dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiğini, borçlu vekilinin 14/10/2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, ancak takip dosyası kapsamında borçluya tebliğ edilen ödeme emri bulunmadığını, u nedenle borçlu vekiline ödeme emri tebliği talebinde bulunduklarını, taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ile borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun icra dairesine itirazının sonuç doğurmayacağının düzenlendiğini, ileride açacakları itirazın iptali davasında hak kaybına uğramamak için kanuna uygun olarak borçlu vekiline ödeme emri tebliği gerektiğini beyanla, şikayetin kabulü ile 16/10/2019 tarihli memurluk kararının kaldırılması ile borçlu vekiline ödeme emri gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Somut olayda; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak 45.000 TL miktarlı, 30.01.2015 tanzim tarihli, 30.03.2015 vade tarihli senet gösterilmiş olup, takip talebinde senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmediğine dair şerhin alacaklı vekili tarafından imzalandığı, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; '' örnek 7 ödeme emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...." ilamında belirtilmiştir....

      İncelenen dosyada ise dava konusu ödeme emri içeriğinde yer alan vergi borçlarının tahakkuk ve kesinleşme aşamalarına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır....

        Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda harç alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD 10.03.2003 T 1505 - 4760 Sayılı ilamı) ....

          İcra takibinin esasını, takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri veya icra emri oluşturur. İİK'nun 168/1. maddesinde; icra memurunun senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görmesi halinde, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri göndereceği belirtilmiş ve devamında ise ödeme emrinin içereceği kayıtların neler olduğu açıklanmıştır. İcra memurunca ödeme emrinin, alacaklının iradesine dayanan takip talebine uygun olarak düzenlenmesi yasal zorunluluktur. İcra memuru tarafından düzenlenen ödeme emrinin, takip talebine aykırı olması ya da ödeme emri yerine icra emri düzenlenmesi İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Diğer taraftan borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin veya icra emrinin iptaline karar verilmediği sürece, gönderilen ödeme emri ya da icra emrindeki talepler geçerlidir....

          İcra Müd.nün 2020/11172 E nolu dosyasından şirkete gönderilen ödeme emri tebliğ evrakında örnek 7 ödeme emri yerinde örnek 10 ödeme emri gönderilmiş olması ve tebliğin Teb. K 35. Maddeye göre tebliğ edildiğine ilişkin kayıt bulunmaması sebebi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Somut olayda, davacı- borçlu tarafından TK35. Maddesi uyarınca tebliğ edilen ödeme emri tebligatında "... : örnek no ödeme emri... " ihtiva eder ibaresi nedeni ile tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmüş ise de; davacı- borçluya TK 35. Maddeye göre çıkarılan ödeme emri tebligatının 30.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 07.08.2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesinin sunulduğu bu durumda davacının takipten ve ödeme emrinden icra dairesine itiraz edildiği 07.08.2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir....

          dosyada, dava konusu ödeme emri içeriği borçların davacı tarafından 7143 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılarak yenilenmesine rağmen ödeme emrinin davalı idarece terkin edilmediği anlaşıldığından, bu borçların tahsili için davacı adına yeniden ödeme emri düzenlenmeden, davacının dava konusu önceki ödeme emriyle takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu