Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/34801 sayılı icra takibinden ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin gönderildiği tebligat zarfı üzerinde ''7 örnek ödeme emri ve suretleri ihtiva'' ibaresi yer aldığını ancak 1 sayfa halinde ödeme emri gönderildiğini, takip dayanağı belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte kendisine gönderilmediği müvekkiline tebliğe çıkartılan ödeme emri tebligat zarfı üzerinde imzasız olarak tebliğe çıkartıldığını, Müvekkili şirketin adresi "Uğur Mumcu Mah. 2280. sk. no:1/2 Sultangazi/İstanbul" a PTT kayıtlarında Tebligat Kanunu m.21'e göre müvekkile tebligatın yapıldığı şerhi düşüldüğünü, ancak yapılan bu tebliğ işleminin T.K....

sayılı ödeme emri bakımından; ödeme emri içeriğinde bulunan ... ,...,...,...,...,... ,... ,...,... ,... ,......

    Somut olayda, borçlular adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evraklarında, ''... örnek ödeme emri vardır'' kaydı ile birlikte ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbataları üzerinde yer almadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken;yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

      Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Dava dosyası incelendiğinde, muris ...’in mirasçısı (babası) olduğundan bahisle davacının tapu kayıtlarına konulan haczin iptali ile muris ...’e ait prim, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası içerikli ödeme emrinin iptalinin istenildiği işbu davada, mahkemece, yasal mirasçıların mirası reddetmeleri sonucu, davacının mirasçılık durumuna gelemeyeceğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, dosya içeriğinden, davacıya herhangi bir ödeme emri tebliği yapılmadan haciz işleminin uygulandığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda...

          Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde itirazda bulunabilir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

                SONUÇ : Hükmün 1. bendinin 1. paragrafındaki “2009/11467 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2008/10. ve 11. aya ilişkin prim, 2009/11468 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2008/10. ve 11. aya ilişkin işsizlik sigorta primi kısmının, 2009/11470 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2007/5.aya ilişkin damga vergisi kısmının iptaline” ibaresinin silinerek yerine, “2009/11467 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2007/5. ve 2008/9 (dahil) arasına ilişkin prim, 2009/11468 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2007/5. ve 2008/9 (dahil) arasına ilişkin işsizlik sigorta primi ve 2009/11470 sayılı ödeme emri kapsamındaki 2007/5. ve 2008/9 (dahil) arasına ilişkin damga vergisi kısmının iptaline” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tebliğ ve ihtar olunur" açıklamasının yazılı olduğu, ilamsız takibe dayanak olan belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, bu durumda ilk derece mahkemesince sadece ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hem ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, hem de ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu