Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Takip dosyasının yapılan incelemesinde, dosya içerisinde icra müdür yardımcısı Burak Can Çelik tarafından elektronik imza ile imzalanmış örnek 7 ödeme emri ile birlikte örnek 4- 5 icra emrinin bulunduğu, ödeme emri veya icra emirinin tebliği amacıyla çıkartılan tebligat mazbatası üzerinde aynı şekilde ödeme emri ile birlikte icra emri ibarelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu sonucu takip dayanağı belgenin ilam olduğu dikkate alınarak, öncelikle ödeme emri veya icra emri tebliğ edilip edilmediğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespiti, borçluya icra emri tebliğ edildiğinin tespit edilmesi halinde ise icra emrinin içeriğine yönelik şikayet nedenleri hakkında tarafların gösterecekleri deliller toplanarak ve değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçluya ödeme emri tebliğ edildiği ve borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    emri düzenlenmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu sebeple kendisi hakkında hukuki sonuç doğurmayacak olan ödeme emri tebliği üzerine davacının borca itiraz davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmış olup, ilk derece mahkemesince davanın bu sebeplerle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yapılan borca itirazın kambiyo vasfına yönelik şikayet olarak kabul edilerek davacı yönünden takibin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu şirket aleyhine davalı alacaklı şirket tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, davacı şirkete 13/03/2020 tarihinde ödeme emri ve senet suretlerinin tebliğ edildiği, mahkemece ödeme emri öğrenme tarihinin dava tarihi olan 19/03/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

    yapılan tebliğ ekinde "ödeme emri ve suretleri çek" yazdığı, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlendiği ve ödeme emri ve dayanakların borçluya tebliğ edildiği anlaşıldığından davacının tüm itirazlarının reddine karar verilmiş; davalının tazminat ve para cezası talebi ise şartları oluşmadığı için (İİK.md.169/a-6) reddine'' karar verildiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğü’nün 2017/41492 E. sayılı takip dosyasında bulunan alacaklı vekili tarafından imzalanmış takip talebinde 11.876,96 TL asıl alacak, 1.856,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.733,67 TL alacağın tahsilinin talep edilmesine ve bu talebe uygun ödeme emri düzenlenmesine ragmen yetki itirazı üzerine icra dosyasının geldiği Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5727 esas sayılı dosyasında borçluya 13.733,67 TL asıl alacak, 11.876,96 TL cari hesap, 1.856,96 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 27.467,59 TL alacağın tahsili talebini içerir ödeme emrinin gösterildiği anlaşılmıştır. Takip talebi alacaklı tarafından ve ödeme emri takip talebine uygun şekilde icra dairesi tarafından doldurulur. Takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emri hukuki sonuç doğurmaz....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde borçluya ödeme emrinin 07/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, dava açılış tarihinin ise 02/04/2021 tarihi olup ödeme emri tebliğ edilmeden henüz itiraz hakkının doğmamış olacağı ve borçlunun icra takibini haricen öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağını, ayrıca yine tebliğden sonra süresi içerisinde herhangi bir itirazın bulunmadığını, davacının iddialarının genel mahkemelerde açılacak menfi tespit davasında değerlendirilmesi gerektiğini, borçlu ile alacaklı arasında ticari ilişki bulunduğunu, senet üzerinde iki imza bulunduğunu belirterek davanın reddine, davacının tüm alacak miktarı üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ve %10 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklılar tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe ilişkin ödeme emri tebligatını 03.11.2015 tarihinde muhtarlıktan aldığını beyan ederek, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra yetki itirazında da bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        A.Ş ye ödeme emri 09/12/2020 tarihinde Ataşehir adresinde tebliğ edilmiş olup, söz konusu borçlu imza itirazında bulunmuş, imza itirazı mahkemece yargılanmış ve hükümden önce 02/06/2021 tarihinde kabul edilmiştir. Dosya incelendiğinde dava dışı borçlunun yetkiye yönelik bir itirazına tesadüf edilmemiştir. Dava tarihi itibarıyla dava dışı Taros yönünden yetki hususu kesinleşmiştir. Dolayısıyla somut olayda HMK 7.maddenin uygulama alanı olmakla, mahkemenin bu yöndeki hukuki tanı ve gerekçesi yerindedir. Öte yandan davacı çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, zira lehtarın imzaya yönelik itirazının kabulüyle artık çekin arkasındaki ciro silsilesinin bozulduğunu ve alacaklının hamil sıfatını kaybettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemekte ise de, davacının keşideci olduğu sabittir. Dolayısıyla keşideci konumundaki davacı çekin arkasındaki silsilede bulunan kopukluktan etkilenmeyecektir....

        DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2021/5150 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Ödeme emri tebliğ tarihine göre borca itirazın süresinde olmadığı, yenileme emri gönderilmesi ise takibin kesinleşmesinden önceki nedenlere dayalı itiraz hakkı vermeyeceğinden, süresinde yapılmayan borca itirazın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, müvekkiline ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, müvekkilinin yenileme emri tebliği ile takipten haberdar olduğu, buna göre davanın süresinde olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu