Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe konu çekte davacı borçlunun imzasının bulunmadığından bahisle takibin iptali istemine ilişkin şikayettir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Mahkemece; İİK 169 ve İİK 168/5 maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde borca ve ödeme emrine itiraz edilebileceği, davacı/borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten sonra 5 günlük yasal itiraz ve şikayet süresi geçtikten sonra 29/12/2020 tarihinde açıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve gerekçesinin yerinde olmadığını, şikâyet ile itiraz arasında hukuki mahiyet açısından önemli farklar olduğunu, yerel mahkeme huzurunda açmış oldukları borca itiraz davası ile maddi hukuk hükümlerine dayanarak alacağa karşı olan itirazlarının dile getirildiğini, borca itiraz davası ile; takibe konu edilen alacağın kendisine ilişkin itirazlarda bulunulduğunu, ayrıca, dava dilekçelerinde de imza itirazı da yapıldığını, işbu imza itirazının şikâyet yolu ile dile getirilmesinin mümkün olmadığını, şikâyet davası ile ise; ödeme emrinin ekinde takip dayanağı belgenin tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin mirası reddettikleri ve bu sebeple borçlu sıfatı bulunmamalarına rağmen haklarında takip başlatıldığını, işbu hususların İcra Müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğini, bu sebeplerle söz konusu takibin iptalinin gerektiğinin belirtildiğini, dolayısı ile borca itiraz davası ile takibe konu edilen alacağın...

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından başlatılan icra takibinde kefil olarak bulunan müvekkilinin takibe ilişkin borca itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklıya böyle bir borcunun olmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, asıl senet borçlusunun İsa Gündoğan'ın söz konusu borcu ödediğini ve sadece 4.000,00 TL gibi bir miktarın kaldığını, alacaklı görünen tarafından borcun ödendiğine dair ikrarını içeren imzalı beyanın olduğunu, beyanla alakalı evrak ve çek resminin mahkemeye sunulduğunu, icra takibinde haksız ve fahiş bir faiz hesaplamasının bulunduğunu, bu nedenle borca, faize ve fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, takibe konu senette belirtilen yerin Çiftlik olduğunu ve yetkili icra dairesinin Çiftlik İcra Daireleri olduğunu, ancak takibin Niğde de açıldığını, senedin düzenleme şekli bakımından yanlış ve eksiklikler olduğundan kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, senette yer alan...

      Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz; yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK. 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup, takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK. 114-(1)-h). maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır....

        Ancak borçlu tarafından borca kısmi itirazda bulunularak alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişki kabul edildiğine göre artık takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerden olması aranmaz. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki borç olup, bu husus da kabul edildiğine göre ayrıca ispatına gerek bulunmamaktadır. Bu ilke HGK.nun 01/12/1985 tarih ve 1984/12- 257 E. - 984 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir. O halde, ödeme olgusu ve yine ispat yükünün borçluya geçtiği, borçlunun ödeme iddiasını icra ve iflas kanununda öngörülen biçimde ve yazılı şekilde ispat etmediği, borca itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların daha sonra ileri sürülemeyeceği, takibin usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

        de hükümsüz kaldığını, müvekkillerinin boş senede imza atmış olma olasılığının da bulunduğunu bu nedenlerle; takibin durdurulmasına, ödeme emri ve takibin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2020/20307 Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte ödeme emrinin borçluya 01.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yetki itirazında bulunduğu, İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2020 tarih 2020/696- 734 E-K sayılı ilamı ile yetki itirazının kabulü ile talep halinde dosyanın Çerkezköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, kararın 27.01.2021 tarihinde kesinleştiği, borçlu tarafından süresinde yetkili icra müdürlüğüne gönderme talebinde bulunduğu, dosyanın Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2021/1093 Esas sırasına kaydının yapılarak yeni ödeme emrinin düzenlendiği ve borçluya ödeme emri tebligatının 19.03.2021 tarihinde yapıldığı, dolayısı ile borçlunun 23.03.2021 tarihli imza itiraz ve şikayetinin yasal 5 günlük süresinde olduğu anlaşılmıştır....

        İcra müdürlüğü'nün 2019/33713 esas sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, icra takip talebine, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, takip dayanağı belgeler ile takip konusu borç tutarının birbiri ile çeliştiğini, ayrıca tebliğ edilen ödeme emrinde takip konusu alacağın anaparası, işlemiş faizi, faiz oranı, faizin başlayacağı gün, takip dayanağı belgelerin tarih ve tutarının ödeme emrinde yer almadığını, müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu senet tahsil için ibraz edilmediğinden, borcun muaccel olmadığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu