WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde borçluya karşı itirazın iptali davası açabilir. Her davada olduğu gibi, itirazın iptali davasında da davacının (alacaklının) bu davayı açmada hukuki yararı bulunmalıdır. Bu bir dava şartıdır ve dava açıldığı anda var olmalıdır. Somut olayda ise; davacı ilk olarak .... Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatmış ancak davalı tarafça bu takibe yetki ve borç yönlerinden itirazda bulunulduğunu, yetki itirazının davacı tarafça da kabulü ile takibin .... Esas sayılı dosyasına kaydedildiği, ancak bu icra dosyasında eldeki dava tarihinden önce davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği, dolayısıyla davalının bu icra dosyasında takibe itiraz da etmediği, ödeme emrinin ancak 02/03/2024 tarihinde, eldeki dava tarihinden sonra davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu açıklamalara göre; dava dayanağı .......

    -TL borçlandığını, ödeme yapılmaması üzerine önce Şişli İcra Müdürlüğüne talepte bulunduğunu, yetki itirazının kabul edilerek icra takip dosyasının İstanbul 12.İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, 2003/8139 sayılı takip dosyasından ödeme emri çıkarıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca müvekkili şirket hakkında daha önce Şişli 2.İcra Müdürlüğünün 2001/11430 sayılı dosyasıyla aynı alacak için takip yapıldığını, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, davanın temyiz incelemesinde olup, henüz kesinleşmediğini belirterek, usul ve esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

        takip yapmasının gerektiğini ve eşlerinin de rızalarının bulunmadığını, takibe konu senet ile ilgili süresinde ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir protestonun da olmadığını, ödeme emrinin İİK 58 ve 61 maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, taraflarına ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini, tüm bu nedenlerle takipte Şefaatli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespiti ile takibin iptaline, icra inkar tazminatı ile para cezasının ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ödeme emri davalının itirazına uğramış ve davacı da davalının yetki itirazını zımnen kabul ederek dosyanın Ankara Batı İcra Dairesine gönderilmesini talep etmiştir. Dosyanın Ankara Batı İcra Dairesine gelmesiyle yeni düzenlenecek olan ödeme emri davalı borçluya tebliğe çıkartılacak ve artık takip yeni düzenlenecek olan ödeme emri üzerinden devam edecektir. Bu haliyle Adana ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında devam eden geçerli bir icra takibi bulunmamaktadır. Geçerli bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri olduğundan ve işbu davada bu koşul gerçekleşmediğinden davanın geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İcra Dairesi'nin 2014/4969 Esas sayılı dosyasında ilâmsız takiplerde ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya gönderilmiş, 18.08.2014 günü tebliğ işlemi gerçekleşmiştir. Bundan sonra davalı borçlu vekilince 19.08.2014 tarihinde takibe ve borca itirazda bulunulmuştur. Bu itiraz üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve icra-inkâr giderimi istenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliğine rağmen borçlunun borca itiraz etmediği, bu durumda yetkili icra dairesinin gönderdiği ödeme emrine yapılmış bir itiraz olmadığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan gerekçe yerinde görülmemiştir. Şöyle ki, yetkili Bodrum İcra Dairesi'nce borçluya ödeme emri gönderilmiş, 18.08.2014 günü tebliğ edilmiş ve yasal süresi içerisinde 19.08.2014 günü itiraz yapılmıştır....

            Somut olayda, davacı borçlunun Kurttepe Mah., 83098 Sok., No:17/4, Çukurova/Adana adresine çıkarılan ödeme emri "muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden aynı adreste oturan ehil ve reşit kardeşine tebliğ edildi. Kardeşi Serap Boran" açıklaması yazılarak, 29/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yaptırılan zabıta araştırmasında tebligat yapılan davacının kardeşinin Yavuzlar Mah., 4165 Sok., No:20/1, Yüreğir/Adana adresinde oturduğunun tespit edildiği, tebliğ tarihi itibarı ile davacı ve kardeşinin mernis adreslerinin farklı olduğu anlaşıldığından, anılan tebliğ işlemi TK'nın 16. maddesi uyarınca usulüne uygun değildir. Davacının icra takibini daha önceki bir tarihte öğrendiği iddia ve ispat edilmediğinden, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Dava konusu icra takibi İzmir 20....

            İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince;" Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhinde toplam 26.779,92 TL üzerinden 26/09/2019 tarihinde haciz ve tahliye talebi ile takibe geçildiği, örnek 7 no.lu ödeme emrinin davacı borçlunun "Sahil Mah.Cami Sok.No:23/2 Çiftlikköy/Yalova" adresine tebliğe çıkarıldığı ve muhatabın çarşıda bulunması sebebiyle 02/10/2018 tarihinde muhtara tebliğ edildiği görülmüştür. Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığına ve borca itiraza ilişkindir....

            İİK.nun 269/b-4 maddesi hükmü gereğince borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri TBK.nun 315.maddesinde yazılı ihtar yerine geçer. Türk Borçlar Kanunun 315. maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında temerrüt ihtarında verilecek süre 30 gün olarak öngörülmüştür. Davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür. Davaya dayanak yapılan icra dosyasında, İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde ödeme süresinin belirtilmediği görülmekle, yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez....

              Somut olayda; muteriz borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği 24.12.2015 tarihinde, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu ...'a henüz ödeme emri tebliğ edilmemiş olup, tebliğ yapılamayan borçlu yönünden takip ve dolayısıyla ... İcra Daireleri'nin yetkisi, itiraz tarihi olan 28.12.2015 tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiştir. İtiraz eden borçlunun adresinin, takibe konu çekin keşide yeri ve muhatap bankanın da Manavgat olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yetkiye itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, takipte birden fazla borçlu olduğu diğer borçlunun adresinin ... olduğu gerekçesi ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu