DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve zamanaşımı itirazına ilişkindir. Davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatında muhatabın çarşıya gittiğinin çalışanı Önder Aydoğan tarafından beyan edildiği belirtilerek, 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılmadan, Önder Aydoğan isimli kişiye elden teslim edildiği yazılmak suretiyle ödeme emri Görlek Muhtarı Mehmet Sert imzasına teslim edilmiştir. Tebliğ mazbatasına haber verilen kişinin kim olduğu yazılmadığı gibi, 2 nolu haber kağıdının tebliğ adresine yapıştırılmaması nedeniyle, TK'nın 21/1. maddesi ve Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca davacıya yapılan tebligat şeklen geçersiz olduğundan, şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Zeytinburnu/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır....
Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Zeytinburnu/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır....
(TC:...) olduğu kişi tarafından Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü aleyhine ilamsız icra takibi nedeniyle İdarelerine ilamsız ödeme emri tebliğ edildiğini, bu ilamsız ödeme emri ile ilgili olarak süresi içince icra dosyasına sunulan 05.08.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, Üüniversiteyi temsile yetkili organın Ege Üniversitesi Rektörlüğü olduğu ifade edilerek Müdürlüklerin taraf ehliyetine haiz olmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün İzmir İcra Müdürlüğü olduğu ifade edilerek yetki itirazında bulunulduğunu ve bunun üzerine İzmir 18. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasından aynı şekilde alacaklısının ......
Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...
İcra Müdürlüğünün 2010/2179 sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişilmiş, davalı taraf süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, davacı vekilince itiraz üzerine duran bu takibin devamının sağlanabilmesi için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2010/325 esasında kayıtlı itirazın iptali davası açılmış ve o davanın açık yargılaması sonucunda davacı tarafça davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının kaldırılmasının talep edilmediği ve böylece yetki itirazının benimsendiği, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Davacı vekili daha sonra yetkili olduğu itiraz dilekçesinde belirtilen icra dairesinden yeni bir ödeme emri çıkarttırmadan yine önceki icra takibine yönelik itirazın iptali için 31.01.2011 tarihli dava dilekçesiyle iş bu davayı açmıştır. Yukarıda sözü edilen ... 2....
Maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü yer almakla birlikte borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....
İtiraza konu takibe dayanak yapılan çekte keşide yerinin İstanbul, muhatap bankanın bulunduğu yer ile itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Bahçelievler/... olduğu ve diğer borçlunun adresinin de .../Hatay olarak gösterildiği ve bu adreste ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir. Açıklanan yetki kurallarına göre, alacaklının takibini İstanbul veya ... İcra Müdürlüğü'nde başlatması gerektiği halde yetkili olmayan ... İcra Müdürlüğünde takip yaptığı anlaşılmaktadır. Birden fazla yetkili icra dairesi bulunması halinde HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK.nun 22.09.1976 gün ve 10/1957-2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih ve 1987/506-1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde yetki itirazında bulunana birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....
Ancak, anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda; bono üzerinde keşide yeri İstanbul olup, takip talebinde davacıların adresinin Ankara, diğer takip borçlusu Özyurt Mad. İnş. San. ve Tic A.Ş.'nin adresinin Bağcılar/İstanbul olarak belirtildiği ve adı geçen borçluya ödeme emrinin belirtilen Bağcılar adresinde 29.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. HMK'nın 17. maddesi gereğince, keşideci ve lehtardan her ikisi de tacir olmadığından bonoda belirtilen yetki kaydı geçersizdir. Dava dışı takip borçlusu Özyurt Mad. İnş. San. ve Tic A.Ş.'nin yerleşim yerinde icra takibi başlatılmış ve adı geçen borçlu kendisine ödeme emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen yetki itirazında bulunmadığından Özyurt Mad. İnş. San. ve Tic A.Ş. hakkındaki yetki kesinleştiğinden, davacıların yetkiye itiraz etmeleri mümkün değildir....
Hukuk Dairesi kararlarının tam aksi yönünde Yargıtay kararları bulunduğunu, takibe konu çek yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilip, çek karşılığı tahsil edilemediğinden, çeke ilişkin borcun götürülecek borç niteliğine dönüştüğünü ve bu sebeple TBK’nın 89/1. maddesi gereğince, alacaklının ikametgah yerindeki icra dairelerinin de yetkili olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve dava konusu takipte Fethiye İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a. maddeleri uyarınca yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi Isparta İli olup, ödeme emri elektronik tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. Dava tarihi itibariyle diğer takip borçlusuna henüz ödeme emri tebliğ edilmediği gibi, borçlu Osman Sel'in adresi Burdur İlindedir....