DAVA KONUSU : YETKİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin ikamet adresinin Karesi/Balıkesir olduğunu, Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, Balıkesir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek, yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Balıkesir'de ikamet edildiği beyan edilmiş ise de, bu beyanın gerçek olmadığını, bunun da delilinin davacı adına ödeme emrinin 04/06/2021 tarihinde Almanya Essen Başkonsolosluğu aracılığı ile tebliğ edilmesi olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiş; 2576 sayılı Kanun ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile vergi itiraz komisyonları kaldırılmıştır....
İşlemin dayanağı olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiş; 2576 sayılı Kanun ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile vergi itiraz komisyonları kaldırılmıştır....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliği üzerine alacaklının talebi ile ikinci kez ödeme emri tebliğ edildiğinde süresinde verilen itiraz dilekçesi üzerine icra müdürlüğü tarafından itiraz talebinin reddine karar verilmesi durumunda takibin kesinleşip kesinleşmediği, varılacak sonuca göre kesinleşen takibe dayalı tahliye kararı verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre borçluya ikinci kez ödeme emri gönderilmesi ona yeni bir itiraz hakkı ve süresi verildiği anlamına gelmektedir. Bu durumda ikinci ödeme emri esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir ( Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2009 gün ve E:2009/12-417, K:2009/511, 20.03.2013 gün ve E:2012/12-1129, K:2013/380 ). Somut olayda bu hususta bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır....
ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa takipte istenilen miktarda borcunun olmadığını, farklı farklı alacak miktarlarının hesaplanmış olduğunu, asıl alacağa, işlemiş faiz ve miktarına/oranına, KDV, vekalet ücretine, masrafa itiraz ettiklerini, faize faiz işletilemeyeceğini, işlemiş ve işleyecek akdi ve temerrüt faiz ve oranlarına itiraz ettiklerini, alacaklının takibe koyduğu alacağa uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz ve oranlarına itiraz etmelerinden dolayı yasal mevzuata uygun şekilde ödeme emri düzenlenmediğini bu nedenle ödeme emrinin, takibin iptal edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle teminatsız olarak veya mahkemece öngörülecek teminat mukabilinde takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, işlemiş faize, faiz oranlarına, fer’ilerine, masraflara ve asıl borcun miktarına itirazların kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptali ile yargılama masrafları ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasına vekil aracılığı ile sunulan itiraz dilekçesi ekinde vekaletname bulunmadığı,sonra da vekaletname sunulmadığı, davalı şirket tarafından usulüne uygun şekilde sunulmuş bir itiraz dilekçesinin mevcut olmadığı, yine davalıya ödeme emrinin henüz tebliğ edilmediği, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeyen davalı yönünden henüz takibe itiraz süresinin işlemeye başlamadığı,davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasına UYAP'tan ... A.Ş. ve ... adına 29.1.2020’de itiraz eden Avukat ...'in, itiraz dilekçesinden ayrı olarak, itiraz dilekçesinin altında 29.1.2020 tarihinde ...A.Ş.'nin vekaletnamesinin ekinde ise ...’in vekaletnamesinin yer aldığını ,eldeki davadaki borçlu firma ve ...'in vekili Av. ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından davacılar aleyhine 31/10/2020 keşide tarihli 1 adet çekten dolayı23/11/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacılar vekilinin yetki itirazında bulunduğu, ayrıca ödeme emri ile birlikte davacı Bursa Teks Şirketine takibe konu çek fotokopisinin gönderilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptalini istediği, takibe konu çekin davacı Uşak Rulman Şirketinin cirosundan sonra çalındığı, daha sonraki tüm ciroların sahte olduğu, çekle ilgili istirdat davası açacakları, ayrıca İstanbul 8....
Her ne kadar mahkemece, yasal sürede takibe itiraz edildiği ve itiraz dilekçesi içeriğine göre dayanak belge ve eklerinin incelendiği böylece, tebliğ evrakına dayanak belgelerin eklenmesindeki amacın gerçekleştiği ve bir mağduriyetin yaşanmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin, İİK.nun 61.maddesine aykırı olarak takip dayanağı belgelerin icra dosyasında incelenerek itiraz edildiği değerlendirmesi usul ve yasaya aykırıdır (HGK.nun 23/05/2001 tarih ve 2001-12-428 E.-426 K. sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlu ... yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
İcra Dairesi'nin 2019/9649 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte davacı borçluya ödeme emrinin 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ zarfından daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının anılan kararın tebliğ edildiğini düşündüğünü, oysa ki yeni bir takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emri tebliğ zarfında ödeme emri gönderilmemesi, bunun yerine daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının takibe itiraz edemediğini, bu şekilde yanıltıcı olarak gönderilen ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığını beyan etmiş, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/603 ESAS, 2021/243 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; haklarında başlatılan icra takibinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ödeme emri gönderilmesi gerekirken icra emri gönderildiğini, gönderilen icra emrinde ipotek akit tablosunun kendilerine tebliğ edilmediğini, ayrıca takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini belirterek, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....