Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, şikayet üzerine icra mahkemesince verilen ödeme emrinin iptali kararının ardından borçluya yeni ödeme emri gönderilebilir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz ve şikayet hakkı yeniden doğar. Bu nedenle davacının sair faize ve borca itiraz ve şikayetlerinin görülmesinde hukuki yarar kalmamış olup Mahkemece bu aşamada sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına ilişkin kararı da yerindedir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacıT2’ın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 19....

Bu açıklamalar karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; borçlu ... hakkında icra takibine girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve itiraz bulunmadığından takibin kesinleştiği, takip devam ederken anılan borçlunun öldüğü, alacaklı vekilinin, borçlunun mirasçılarına ödeme emri çıkarılmasını talep etmesi üzerine birkısım mirasçılara ödeme emri çıkarılıp tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz üzerine işbu davanın açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mirasçılar hakkındaki takip, mevcut takibin devamı niteliğinde olduğundan, adı geçen mirasçılar için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin, takibin mirasçılara karşı devam ettirilmesi isteğinin mirasçılara tebliği yeterlidir. Böyle yapılmayıp, icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan, mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler....

    Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/1207 Karar sayılı ilamı) "...İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

      Davacı tarafından davalı aleyhine Kadıköy İcra Dairesi’nde girişilen icra takibine yetki ve borç yönünden itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emri çıkarttırmış ve yetkili icra dairesindeki ödeme emrinin tebliğinden önce asıl borç ödendiği halde alacağın fer’ileri yönünden bir ödeme yapılmadığından bunlara yönelik itirazın iptali istemiyle iş bu dava açılmıştır. Dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere ödenen kısım dava konusu yapılmamış, takibe konu edilen alacağın fer’ileri hakkında dava açılmıştır. Davacının bu şekilde dava açmasında hukuki yararı bulunduğundan mahkemece talep de gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Alacaklının takipte müteakip işlemlere devam edebilmesi için ödeme emrinin borçluya tebliğ zorunlu olup, takipten haberdar olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce yaptığı itiraz, alacaklının takibe devam iradesini ödeme emri tebliğ edilmesini istemesiyle gösterdiğinden geçerlidir. Somut olayda, itirazdan sonra borçluya ödeme emri tebliğ edildiğine göre alacaklı takibe devam iradesini göstermiştir. O halde itiraz geçerli olduğundan icra müdürlüğünce takibin durdurulması ve alacaklının haciz talebinin reddi yönündeki kararı ile Mahkemece verilen şikayetin reddi kararı İİK'nın 62, 66 ve 78. maddelerinde belirtilen yasal düzenlemelere uygun ve isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.'' Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ mazbatası üzerinde, ''10 örnek ödeme emri ve dayanak belge sureti eklidir'' şeklinde takip dayanağı çek suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin açıklamanın yer aldığı, aksinin davacı borçlu tarafından aynı kuvvet ve mahiyette delille ispatlanamadığı görülmüştür. 2) Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiş, müvekkilli şirketin adresinin Ümraniye İstanbul olduğunu, davalı alacaklının yetkisiz olan Aliağa İcra Müdürlüğü'nde takip başlattığını ileri sürmüştür....

        İTİRAZİtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde, vekile tebligat yapılmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, icra dosyasında yetkisizlik kararından sonra yasal sürede gönderme talep edilmediği, ödeme emri ekinde gönderilen senet suretlerinin onaylı olmadığı, dayanak senetlerin üç yıllık zamanaşımına uğradığı, 01.02.2017 vade tarihli senette yazı ve rakam ile yazılan bedelin farklı olduğu bu nedenle yazı ile yazılan 120.000,00 TL üzerinden takibe geçilmesi gerekirken 150.000,00 TL üzerinden takibe geçilmesinin kötüniyetli olduğu, aynı alacak için Didim İcra Müdürlüğünün 2019/1978 E sayılı dosyasında ipotekli takip yapıldığı takibin mükerrer olduğunu belirterek iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, icra takibinin 19.09.2019 tarihinde Didim(Yenihisar) İcra Müdürlüğünün 2019/1973 E....

          İcra Müdürlüğünce bir başka icra müdürlüğüne ait ödeme emri tebliğe çıkartılamayacağından bu sebeple de takibe yapılan itirazın yerinde olduğunu, dosyanın yetki itirazı üzerine gönderilen icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri tanzim edilerek taraflara tebliğe çıkartılması gerekirken taraflarına yine yetkisiz icra müdürlüğünce tanzim edilen ödeme emri tebliğe çıkartıldığını, müvekkillerinin zorunlu dava ve takip arkadaşlığı bulunmadığı gibi müşterek ve müteselsil borçlu olma durumları da söz konusu olmadığını, asıl borçlu olduğu iddia edilen ...'ın 08/09/2020 tarihinde vefat ettiğini, ...'...

            Mahkemece davalının önce icra emri daha sonra ödeme emri tebliğ edildiği halde borcunu ödemediği, ilama bağlı alacağı ödemeyen davalının yeterli mal varlığı bulunmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı aleyhine Ankara 20.İcra Müdürlüğünün 2004/5034 sayılı dosyasından haciz yoluyla ilamsız takibe geçmiş, itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında takibin 68.862 Dolar üzerinden devamına karar verilmiş, alacaklı vekili kararı icra dosyasına 11.01.2008 tarihinde sunmuş ve yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden borçluya icra emri gönderilmesini istemiştir. Alacaklı vekili 26.08.2008 tarihinde itirazın iptali davasında karar altına alınan alacak ve icra emrine konu alacağın toplamı üzerinden takip yolunun iflasa çevrilmesini talep etmiş, borçluya örnek No:11 iflas ödeme emri gönderilmiş, borçlu ödeme emrine itiraz etmemiştir....

              Davalı borçlu vekili takip dosyasında yetki itirazında bulunmuş ve davacı alacaklı yetki itirazını 03/08/2022 tarihli beyanı ile kabul etmiştir. İşbu davanın açılış tarihinin 13/07/2022 olduğu gözetildiğinde, davacı alacaklının yetki itirazını kabulü davanın açılmasından sonradır. Yetki itirazının kabulü üzerine takip dosyası ... İcra Dairelerine gönderilmiş ve yeni bir ödeme emri hazırlanmıştır. Artık bu aşamadan sonra .... İcra Müdürlüğü tarafından hazırlanan ödeme emri hükmünü yitirmiştir. Davacı alacaklı vekili işbu dava dosyasının ... ATM’ye gönderilmesini talep etmiş ise de, itirazın iptali davalarında dava dosyasının takip dosyası ile birlikte gönderilmesi söz konusu değildir. Takip dosyası ve dava dosyası usul hukuku açısından ayrı dosyalar olup usul hükümleri ayrı olarak ve kendi kuralları çerçevesinde uygulanır....

                UYAP Entegrasyonu