Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/7799 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibe yönelik olarak yaptıkları yetki itirazlarının davalı tarafça kabul edildiğini ve dosyanın Çeşme İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2020/672 esas sayısını aldığını ve bu dosyadan da davacıya ödeme emri tebliğ edildiğini, gönderilen bu ödeme emrinin iptali gerektiğini zira ödeme emri ekinde borcun dayanağı olarak belgenin gönderilmediğini belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının takibe itiraz etmiş olması nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığını, takibe dayanak belgenin kendileri tarafından icra müdürlüğüne sunulduğunu ancak icra müdürlüğü tarafından ödeme emri tebliğ edilirken bu belgenin eklenmemesinin sorumlusunun eksik işlem yapan icra memuru olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Davacının kambiyo şikayetine ilişkin yapılan yargılamada; takibe konu bononun TTK'nın 776.maddesinde belirtilen zorunlu unsurları taşıdığı, davacının bonoda keşideci olduğu ve bononun ödeme tarihinin 28/11/2017 olduğu, bonoda düzenleyene karşı ileri sürülecek taleplerin ödeme tarihinden itibaren 3 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrayacağı, takip yapılmasının zamanaşımını keseceği bu nedenle takibe konu bono zamanaşımına uğramadığından zamanaşımına ilişkin şikayetin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin ödeme emrinin kanuna aykırı düzenlendiğine ilişkin itirazlarında da; icra dosyasında bulunan ödeme emri incelendiğinde senet aslının bulunduğu, ödeme emrindeki unsurlar da eksiklik olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/ borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu icra takip dosyası ödeme emrinde alacaklı vekili olarak yazılı Av....

Aleyhinde Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/31440 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, alacaklı vekili tarafından borçlunun yetki itirazı kabul edilerek takip dosyasının yetkili Adana Genel icra Dairesine gönderildiği ve 2022/47550 esas sırasına kaydı yapılarak ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarılarak tebliğ edildiği edildiği anlaşılmıştır. Borçlu, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı vardır....

İcradaki yetki itirazını öncelikle incelemeyen mahkeme kararını temyiz etmeyen ve süresi içinde de dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki yetki itirazı hükümden düşürülmüş olmadığı halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağlamış olup bu ödeme emrine itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Yeni çıkartılan ödeme emri yeni bir takip değildir. Çünkü önceki dosyadan bağımsız yeni bir takip yapılmış olmayıp aynı dosya üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılmıştır. İcra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak dosyanın gönderildiği Bakırköy İcra Dairesi tarafından yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olup bu ödeme emrine itiraz edilmiş olması yeniden itirazın iptali davası açılabilmesini mümkün kılmaz....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2021/8693 Esas sayılı takip dosyası ile örnek 10 kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emri düzenlenmiş ve müvekkil şirket adresine 26.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, müvekkili aleyhine başlatılan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 17 dolayısıyla bonodaki yetki sözleşmesi bir tacir veya kamu tüzel kişisi temsilcisi tarafından düzenlenmiş ve alacaklısı da bir tacir veya kamu tüzel kişisi idiyse geçerli, aksi takdirde bonodaki yetki şartı hukuken geçersiz olduğunu, takibe konu senet incelendiğinde açıkça görülecektir ki senedi düzenleyen kişinin gerçek kişi olduğu ve herhangi bir tüzel kişiliğe sahip olmadığının aşikar olduğunu, dolayısıyla yetki sözleşmesi baştan geçersiz olup ciro edildiği takdirde işbu geçersizliğin diğer cirantalar ve yetkili hamile sirayet edeceğinden yetki sözleşmesine dayanarak takibin İstanbul İcra Müdürlüklerinde açılması mümkün olmadığını, davalı yanın ödeme...

      Alacaklının talebi üzerine aynı anda borçlunun birden fazla adresine ödeme emri gönderilmiş ise, itiraz ve ödeme süresi önce yapılan tebliğden başlar. Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2006 tarihli ve 2006/12-786 E., 2006/783 K.; 11.11.2009 tarihli ve 2009/12-417 E., 2009/511 K. sayılı kararlarında da benimsenen Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre alacaklının talebi üzerine yeniden ödeme emri çıkartılması borçluya yeni bir itiraz hakkı tanır. Bu hâlde borçlu, ilk çıkan ödeme emri tebliğinden itibaren süresinde itiraz hakkını kullanamaz ise ikinci kez çıkartılan ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde borca itiraz etme imkânına kavuşur. Bu husus Özel Daire ile mahkeme arasında uyuşmazlık konusu değildir. Borçlunun borca itiraz hakkını yeniden elde edebilmesi için alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması yeterli olup, ilk ödeme emrinin tebliğinin usule uygun olup olmadığının önemi yoktur....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacıya yapılan ödeme emri tebligatı incelendiğinde 7201 sayılı TK'nın 10. maddesi uyarınca tebligatın çıktığı ve mahalle muhtarına teslim edilmiş olduğu, komşu Halil Kaynar'ın imzasının alınamadığı göz önüne alınrak TK'nın 21. maddesi hükmüne göre tebligat yapıldığı, muhatabın kapısına 2 no'lu haber kağıdı yapıştırıldığı, muhtara tebliğ olunacak evrakın teslim edildiği, Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu 10., 20. ve 21. maddesi hükümlerine, usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı gerekçesiyle ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir....

        Sayılı kararında da değinildiği üzere;" takip tarihinde ve ödeme emri tebliğ edildiği tarihte borçlu vekilinin vekaletnamesinde icra dairelerinde tebligat almaya ve ödeme emri tebellüğüne yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda borçlu vekiline yapılan ödeme emri tebligatı geçerlidir."...

        UYAP Entegrasyonu