GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra emrinin dayanağı olan ilamın icrası için kesinleşmesine gerek olup olmadığı, faiz hesabının hatalı yapılmasına dayalı ilama aykırılık bulunup bulunmadığı, icra emrinin vekil yerine asile tebliğine dayalı olarak icra emri tebliğ işleminin iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır. Hesaplamanın hatalı yapılması suretiyle fazla alacak talep edildiği yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Mahkemece, anılan şikayet yönünden bilirkişi raporu aldırılmış ve bu rapora göre bir karar verilmiş ise de rapor taraflara tebliğ edilmemiştir. HMK'nın 322/1 ve 280. maddeleri gereğince bilirkişi raporunun birer örneğinin duruşmadan önce taraflara tebliği ve taraflara aynı kanunun 281. maddesi uyarınca rapora karşı itiraz hakkı tanınması zorunludur. İİK'nun 18. maddesine göre, icra mahkemesinde basit yargılama usulü uygulanır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı hakkında 25/12/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet verilmesine karar verildiği, takibin konkordato mühlet kararından önce 11/12/2019 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin alacaklının takip talebine uygun şekilde ve yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 58 ila 60. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla davacı borçlunun ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, takipte ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak cari hesap ekstresinin gösterildiği ve bu belgelerin takip talebi ekinde icra müdürlüğüne tevdii edildiği, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde ise, "Örnek 7 ödeme emri ve takip dayanak sureti vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, icra müdürlüğünün, herhangi bir mahkeme kararına dayanmaksızın ödeme emrinin usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihini 23.12.2013 olarak belirleyen 09.07.2014 tarihli işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/3913 esas sayılı dosyasında müvekkili T1 aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, müvekkiline 07/10/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak örnek 7 numaralı ödeme emrinin ekinde, takibin dayanağı olan belge gönderilmediğini, İİK'nın 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 15/03/2016 tarih 2015/31332 esas 2016/7597 karar sayılı kararında ''Mahkemece, borçluya sadece ödeme emri gönderdiği ve takibe dayanak belgenin eklenmediği göz önünde bulundurularak bu yöne ilişkin şikayetin kabulü gerekir.'' denildiğini belirterek ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; depo kararının T.K. 21.maddeye göre tebliğ edildiği, T.K. 35.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğini, depo kararının müvekkili şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takibin ve ödeme emrinin iptali için İstanbul Anadolu 9 İcra hukuk Mahkemesi 2022/747 E....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 16.10.2015 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 16.10.2015 tarihine göre borçlunun 07.12.2015 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
na aykırı miktarda olduğunu, icra emrinin tebliğ zarfına dayanak belge suretleri eklenmediğini ve müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu sebeple de usulsüz olarak düzenlendiğini, icra emri tebliğ işleminin iptali gerektiğini, icra dairesinin hesap numarasının icra emrinde bulunmadığını, bu nedenle takibin durdurulmasını, başlatılan takibin iptalini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 10....
O halde mahkemece, ödeme emrine takip talebine aykırı olarak eklenen kısmın ödeme emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...” belirtildiğini, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/726 E. - 2022/711 K. sayılı 11/11/2022 tarihli kararının ve 24/11/2022 tarihli ek kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, ödeme emrinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; ödeme emrinin İİK 58 ve 60 maddesine aykırı olması sebebiyle iptali talebidir. Düzce İcra Müdürlüğünün 2022/13199 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Düzce 1.Aile Mahkemesinin 2010/280 E., 2010/258 K. sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin davacı borçluya 03/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (Yargıtay 12. HD 10/03/2003 T. 1505- 4760 sayılı ilamı)....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....