Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    Karara karşı davacı T1 vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/26081 Esas sayılı dosyasından 04/04/2022 tarihli icra emri ile 11/11/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının ilama aykırılık teşkil ettiği ve dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmakla icra emrine ve bakiye borç muhtırasına karşı süresiz şikayet yoluna başvurduklarını, 04/04/2022 tarihli icra emrine dayanak teşkil eden Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2....

    Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirmesi ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile, usul ekonomisi gereği borçlunun itirazının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade dönmesi üzerine Keşan İcra Müdürlüğünce borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2....

    Ancak idari işlemlere karşı açılan davalar işlemin tesis edildiği tarihteki hukuki durum ve rejime göre görülüp çözümleneceğinden ve ödeme emrinin düzenlendiği tarihde İdarenin tahsil edilebilir hale gelmiş kamu alacağı bulunduğundan, bu alacağın ödeme emri ile istenilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca ödeme emri düzenlenmesine esas olan Vergi Mahkemesi kararının temyiz merciince bozulması, kamu alacağının takibi için müteakip işlemlerin yapılmasını engellerse de ilk mahkeme kararına göre belirlenen vadeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin iptali için yeterli neden olamaz. Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım....

      Yine yetkili icra müdürlüğünden yeni bir ödeme emri düzenlenip, tebliğe çıkarılması gerekliliğine ilişkin Yüksek mahkeme içtihatlarının tetkikinde; "... itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmemesi ve buna bağlı olarak da ödeme emrine itirazın bulunmaması nedeniyle dava şartı mevcut olmayıp,..." (Yargıtay 3. HD'nin 2020/947 E- 2020/2968 K sayılı, 02/03/2021 tarihli emsal karar) "...Bu haliyle, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunun anlaşılması halinde ve dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi halinde yetkili icra dairesince usulüne uygun ödeme emri düzenlenip borçluya tebliğ edilmeden borçlunun daha önceki itirazına istinaden itirazın iptal davası açılamaz...."...

        Tebliğ ve ihtar olunur" açıklamasının yazılı olduğu, ilamsız takibe dayanak olan belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, bu durumda ilk derece mahkemesince sadece ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hem ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, hem de ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

        Bu nedenle şikayetçi ilam borçlusunun, kendisine aynı dosyadan ek talepname ile icra emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası yerinde değildir. Ancak, borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 E., 1997/776 K. sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E)....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı hakkında 25/12/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet verilmesine karar verildiği, takibin konkordato mühlet kararından önce 11/12/2019 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin alacaklının takip talebine uygun şekilde ve yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 58 ila 60. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla davacı borçlunun ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, takipte ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak cari hesap ekstresinin gösterildiği ve bu belgelerin takip talebi ekinde icra müdürlüğüne tevdii edildiği, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde ise, "Örnek 7 ödeme emri ve takip dayanak sureti vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla...

        Hal böyle olunca, borçluya sadece ödeme emri ve yenileme emri gönderildiği ve takibe dayanak belgenin eklenmediği gözönünde bulundurularak, bu yöne ilişkin şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile, Edirne İcra Müdürlüğü'nün 2019/14002 esas sayılı takip dosyasında davacı T1'e 03/02/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri ve yenileme emri tebliğ işleminin İptaline" karar verildiği görülmüştür....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/3913 esas sayılı dosyasında müvekkili T1 aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, müvekkiline 07/10/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak örnek 7 numaralı ödeme emrinin ekinde, takibin dayanağı olan belge gönderilmediğini, İİK'nın 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 15/03/2016 tarih 2015/31332 esas 2016/7597 karar sayılı kararında ''Mahkemece, borçluya sadece ödeme emri gönderdiği ve takibe dayanak belgenin eklenmediği göz önünde bulundurularak bu yöne ilişkin şikayetin kabulü gerekir.'' denildiğini belirterek ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu